Efendim hoş geldik kalp çakrasına… Aşağıda üç yukarıda üç çakra var, tam ortada denge: Anahatta Çakra. Artık hayatta kalmakla ilgili sorunun yok ve kabule, dengeye geldiğin yer burası.
Hani bazen karşındakinin çok saçma bir şey söylediğini düşünürsün ve cevap vermeden uzuuun, derin bir nefes alırsın, belki sabır gösterip susarsın belki de ağzını açıp gözünü yumarsın. Her iki durumda da kalp çakran arızalı, dengesi kaçmış alt çakralardan enerji akışı dengesiz. Dengeli bir kalp çakra öncelikle saçma bulamaz çünkü kendine karşı şefkati ve toleransı öyle yüksektir ki karşısındakinin saçmalamasının kafa karışıklığı nedeni ile olduğunu hisseder ve durur, onun toparlanması için alan açar. Kalp çakrası dengeli olan kişi yargılamaz, olanı kişiselleştirmez.
Şu güne kadar anlattığım o elle tutulur, mantıklı çakraların sonu burası. Canım benim, burada elle tutacağın bir şey arama, elementi hava, neyi tutacaksın?
Sosyal medyada, kişisel gelişim eğitimlerinde çok duyuyoruz:
Kalbinin sesini dinle.
Kalbini aç.
Kabin ne diyor bu soruya?
Zihninin sesini daha çok duyuyorsan kalbin sesi az geliyorsa, dön kök çakra çalış, biraz daha sonra ikinci çakraya geç, üçle devam et.
Bir kere kalp, bağımsız çalışan bir organ. “Ben bittim arkadaş!” diyor, duruyor veya çok sık duyduğumuz şey, beyin ölümü gerçekleşti ama kalp atıyor.
BU KALP İŞİ İNCE AYAR VALLAHİ
Anahatta’nın anlamı ‘’alt edilemeyen’’ demek. Olan şeyi zihnin kabul edebilir ama kalbin bunu kabul ediyor mu? Bu kalp işi ince ayar vallahi… İçsel olarak çok derinden kendinle hemhal olma hali kendine şefkat kendine sevgi ve saygı varsa başkasına saygın, sevgin ve şefkatin vardır.
Burada olanı, olduğu gibi kabul edersin, değiştirmeye, çekiştirmeye veya pembe, siyah boyama ihtiyacın yoktur.
Kalbi açmak öyle sanıldığı gibi her şeyi sevgiyle kucaklamak falan da değil. Kanayan yaraya bakmak yürek ister… Kendi yaranı göreceksin, acı çekeceksin, başkasının yarasını göreceksin, acıyı iliklerinde hissedeceksin, bu yaraları şefkatle kabul edip saracaksın. Ha bir detay daha, başkasının yarasını sararken kendi merkezinde kalmayı da becereceksin. Kalbini öyle pat diye açarken bir düşün bebeğem…
Kalbin sesi hep hakkaniyetten yanadır, ‘’Ben, benim çıkarlarım, benim geleceğim’’ diyorsan verdiğin borç paraya %15 dolar faizi işletiyorsan orada dur. Kalp çakrasının dengesini bozdun. Solar pleksus, yani üçüncü çakra ile dengeleniyor bu çakra, şişik egon seni kalbinde patlatır.
Kalbindeki hırs ve öfke seni yer bitirir, kendine göstermediğin şefkati, sevgiyi başkalarına göstermen seni süründürür.
KALP ÇAKRASI DENGELİ OLAN KİŞİ NİYET EDER BIRAKIR
İlişkiler ve denge bu çakrada… Yakın ilişkilerine bak, en yakın kendinle ilişkin… Kendinle nasıl sohbet ediyorsun? Annenle ilişkine, babanla ilişkine, çocuğunla, eşinle, dostum dediğinle ilişkine bak ne kadar adilsin? Yargılıyor musun? Suçlama var mı? ‘’Yaptığım iyiliğin karşılığını asla beklemem’’ derken samimi misin? Bu soruların birkaçına evet diyorsan, dön kök çakraya, ikinci çakraya, orayla biraz daha çalış, kolay değil kalple çalışmak…
Kalp çakrasının bana göre en çekici olan yanı frekansı çünkü çok güçlü; iyi kötü ayırt etmeden güçlü… Kalbinden geçirdiğin yani kalbinle kabul ettiğin her şeyi var edebilirsin. (karma ile hesabın sana ait tabii ki, ben ona karışmam) Niyetini kalbinden geçirdiğinde gerçekleşir. Kalp çakrası dengeli olan kişi niyet eder bırakır. Şu zaman bu zaman şu koşullar bu kişiler vs. demeden niyetinin içeriden geçmesine izin verir.
Kalp çakrası dengesizse pişmanlık içindedir, yaptığından çabucak vazgeçer, ağzında hep bir keşke vardır. “Ben hiç karşılık beklemem aslında” der durur…
Kalp çakrayı dengeye getirmek için çok sarıl önce kendine, şefkat çalışmaları yap, affetme meditasyonları diyeceğim ama affetmek öyle basit bir şey değil olanı olduğu gibi kabul etmeye çalış, seni acıtan ne varsa kişiselleştirme, senden ötürü olmayabilir. Merkezini bul, kendini bir bütün olarak kabul et ve sev tüm arızalarınla, eksiklerinle, fazlalarınla sev….
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.