İnsan sevmek, sevilmek, beğenilmek ve onaylanmak ister. Elbette ki bu çok doğal bir insan olma halidir. Bu sevgi ihtiyacı hangi kaynaktan karşılanmalıdır? Dış dünyadan mı, yoksa insanın iç dünyasından mı? Bu ihtiyacı başka insanlar mı yoksa biz mi veririz kendimize? Sağlıklı olan nedir? Başka insanlardan karşılama ihtiyacı gelişti ise dozu nerede aşar, sevgi ve onay için dilenmeye başlar insan? Aşağıdaki soruları sorduğunuzda vereceğiniz cevap kendiniz hakkında daha önce farkında bile olmadığınız düşünce ve davranış kalıplarının farkındalığına ulaşmanızı sağlayabilir.
İnsanların hakkınızda ne düşündükleriyle ilgili endişe duyuyor musunuz?
Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyin reddedilmek olduğunu düşünüyor musunuz?
Sorunları çözmektense onlardan kaçmayı tercih eder misiniz?
Ayıplanmayayım diye gereksiz önlemler aldığınız olur mu?
Başka insanlarla anlaşmazlık içine düştüğünüz zamanlarda kızar mısınız?
İnsanları nasıl etkileyebilirim? diye düşünmeye daha fazla zaman harcar mısınız?
Arkadaş baskıları karşısında doğru bildiğinizi müdafaa etmektense baskıya boyun eğer misiniz?
Eleştiriler karşısında söz konusu eleştirilere takılır kalır ve bu şekilde aşırı sayılabilecek bir tepki gösterir misiniz?
Başkaları için hep onların hoşuna gidecek bir şeyler yapmak gibi bir takıntınız var mıdır?
Kimseyi kızdırmamak istemeniz yüzünden yapıcı eleştiriler de olsa insanları eleştirmekte zorlanır mısınız?
İnsanlar tarafından sevilen, onaylanan ve insanlarla dost olan kimseler ‘iyi insanlardır’ diye mi düşünürsünüz?
İnsanların çeşitli talepleri veya ihtiyaçları karşısında ‘hayır’ dediğiniz zaman kendinizi suçlu hisseder misiniz?
İyi bir insan olabilmek için tüm zamanınızı daima çevrenizdekilere vakfetmeniz gerektiğini düşünür müsünüz?
Eğer bu sorulara verdiğiniz yanıtların hepsi veya bir kısmı “evet” ise sevgi ve onay bağımlısı olabilirsiniz.
Teşhisi koyduk ve durumu saptadık. Peki neden sevgi ve onay dilencisi durumuna geldik? Niçin sevgi ve onay için dış dünyaya muhtaç bir duruma düştük ve adeta başka insanlardan alacağımız sevgi ve onaya bağımlı olduk? Özümüz sevgi ise, kaynağı bizde ise, kendi sonsuz kaynağımıza kapanıp, niçin dışarıdan sevgi almaya yöneldik?
Düşüncelerimiz yüzünden…
Byron Katie düşünceler ile ilgili görüşünü “düşüncelerinizle aranızdaki ilişki olabilecek en içten ilişkidir. Evet, düşüncelerinizle kurduğunuz ilişki hayatınızın geri kalan her karesini etkiler. Eğer strese neden olan düşüncelerinize inanmayı seçerseniz hayatınız da stres dolu bir hayat olur. Ama düşüncelerinizi sorguladığınız zaman içindeki bütün insanlarla birlikte bütün hayatınızı sevmeye başlarsınız” şeklinde ifade ediyor. Aynı şeklide sevgi ve onay arayışımıza neden olan düşüncelerimiz de bizi sevgi bağımlısı yapabiliyor.
Sevgi ve onay bağımlılığı görülen insanların bağımlılıklarının temeli bebeklik döneminde başlamış olabilir. Bebek açlık, susuzluk, rahat bir ortama ve sevgiye olan ihtiyacı karşılandığı sürece kendisini güvende hisseder. Eğer bebeğin bu gereksinimleri karşılanmaz ise bebek rahatsız olur ve korku başlar. Kendisine, başkalarına ve hayata güveni sarsılır. Bu durumda yaşam boyunca deneyimleyeceği sevgi ve onay bağımlılığının temel taşı olacaktır.
Hepimizin özü sevgidir. Mayamızdır sevgi bizim. Ne yazık ki insan kendinden yani sevgiden uzaklaştıkça, gerçekten kim olduğundan da uzaklaşır ve sevgiyi dışarıda aramaya başlar. Kendini sevip, onaylamadığı için bunu diğer insanlardan bekler. Sokakta mendil açıp para dilenen bir çeşit dilenciye dönüp sevgi ve onay dilenir.
Kendinizi çok zengin bir ülke vatandaşı olarak düşünün ve bu ülkede ihtiyacınız olan her şey sonsuz var. Kendi tarım ihtiyaçlarınız bol bol var. Suyunuz, enerjiniz, tüm maden kaynaklarınız, güneşiniz, deniziniz, orman, harika bir iklim, zenginlik, bolluk, her şeyiniz var. Hatta taşıyor ve sizlerde bu zenginliği diğer ülkelere ihraç ediyorsunuz. Varsayın ki bu ülke kendi kaynaklarının ve zenginliğinin farkında değil ve tüm kaynakları başka ülkelerden yüksek bedeller ödeyerek ithal ediyor. Kendinizi bu ülkenin yerine koyun. Siz tüm kaynakları içinde olan yaratana bağlı sevgisiniz. İhtiyacınız olan her şey özünüzde var. İçinizdeki inciyi farkına varmadan dışarıda inci arıyor ve bu inciyi alabilmek için kendinizden vazgeçiyorsunuz? Kaynağımız koşulsuz sevgidir sevginin farkındalığını ancak olumsuz düşüncelerimize inandığımız zaman kaybedebiliriz ama sevginin kendisini asla yok edemeyiz.
Gerçek sevgi enerjisini insanlara, tüm canlılara veya cansızlara koşulsuz verir. Aynen güneşin ışınlarını ve sıcaklığını koşulsuz verdiği gibi çünkü güneşin işi ısıtmak ve aydınlatmak. Sevginin de işi sevmektir. Önce kendinizi sevmek ile başlayın. Kaynağı sizde. Onu dışarıda aramak yerine içinizde bulabilirsiniz.
İnsanın kendisini sevmesi ve onay vermesi için öncelikle nerede sevgi ve onayı kendinize vermediğinizi farkına varıp, tanımlayın. O yüzden sizleri seminerlerimde katılımcılarıma yaptırdığım küçük bir alıştırmayı yapmaya davet ediyorum.
ALIŞTIRMA ÖNERİSİ
Yaşamınızda birinden sevgi ve onay istediğiniz bir zamana gidin. Bir durum bulun ve sevgi ve onay beklerken neler yaptınız, nasıl davrandınız konusunda farkındalık geliştirmek için şu sorulara yanıt verin.
O insandan ne istediniz?
Sevgi ve onay mı istediniz?
Örneğin:
Ben annemin beni sevmesini, onaylamasını, beğenmesini istiyorum.
Şimdi bu durum üzerine Byron Katie’nin düşünce sorgulama metodu The Work yapalım.
Onay ve sevgisini beklediğiniz kişi ile ilgili bir durum bulun. Neredeydiniz? Ne zaman ve ne oldu? Nerede bu kişi ile sevgi ve onay ihtiyacı içine girdiniz?
Annemin beni sevmesine ve onaylamasına ihtiyacım var.
- Bu doğru mu?
- Gerçekten o kişinin sevgi ve onayına ihtiyacınız olduğu doğru mu?
- Bu düşünceye inandığınızda nasıl davranıyorsunuz? Hangi duyguları deneyimliyorsunuz? Annenize nasıl davranıyorsunuz?
- Annenizin sizi sevmesine ve onaylamasına ihtiyacınız olduğuna inanmasaydınız nasıl biri olurdunuz? Nasıl davranırsınız? Ne değişirdi o zaman?
Düşünce tersine çevirmeleri yapalım.
‘’Kendimi sevmeye ve onaylamaya ihtiyacım var.’’ içinize gidin ve hangi düşünce daha doğru geliyor? Hangisinde çok daha özünüze yakın ve iyi hissediyorsunuz?
‘’Benim annemi sevmeye ve onaylamama ihtiyacım var.’’ Bu da doğru olabilir mi acaba? Siz sevgi iseniz sevgiyi kapatamaz, zincire vuramazsınız? Aynen güneşi söndüremeyeceğiniz gibi. Güneş parlayacak işini yapacak, sevgi de aynen öğle. Sevginin işi sevmektir.
‘Annemin sevgi ve onayına ihtiyacım yok.’’ Bu da doğru olabilir mi? Evet doğru. İhtiyacım olan her şey içimde mevcut. İhtiyacım olan sevgi ve onayı kendime verebilirim.
Kendin ver kendine ve bunu kimseden bekleme.
Sevgi ile,
24 Ekim 2022, Side
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.