Buket’in öyle bir bir enerjisi var ki, Booky’ye girer girmez gülen yüzün insanı sarmalıyor. Theta Healing eğitmeni olarak işim, enerjileri algılamak. Bazı günler onu görmesem dahi gün içinde heyecanı bana hissiyat olarak akıyor. Kadın çemberimizin bu sezgisel gücü buluşma sıklığıyla orantılı gibi geliyor bana.
Bir yazar buluşmasında moderatördüm ve Booky Kitap Kulübü’ne katılmamı rica etmişti Buket. Booky’de bir renk olarak var olmamın onun için çok önemli olduğunu söylemişti. Bugün de görüyorum ki doğru bir karar, doğru bir birleşme gerçekleşmiş aramızda. Şimdi sizi Booky hakkında yaptığımız samimi sohbetle baş başa bırakıyorum.
Hoş geldin sevgili Buket! Bugün seni ağırlamaktan, Booky Kitabevi’ni okuyucularımıza tanıtmaktan mutluluk duyuyorum. Görüyorum ki güzel kitap seçkileriyle hem eğlenceli hem de açık fikirli yönünle bu okuma alanını besliyorsun. Merak ediyorum Booky Kitabevi’ ni nasıl kurdun? Bu hikâye nerede ve nasıl başladı?
Booky’ nin yolculuğu aslında pandemi ile başladı. Birçok insan için pandemi süreci yeni başlangıçlar doğurdu. Benim hikayem de oraya dayanıyor. Pandemi sürecinde ikinci yavrumun daha bir yaşı bile dolmamıştı. Evlere kapandığımız süreç benim gibi sosyal bir kelebek için bayağı zor geçti. İkinci çocuğumun doğumuyla çocuk edebiyatında yeni alanları araştırma fırsatı buldum. Çocuk edebiyatına dair atölyelere katıldım. Yetişkin romanı yazan yazarların çocuk kitaplarına merak saldım. Ve buranın ne kadar büyük bir dünya olduğunu gördüm.
Sonra bir mekân kiralama fikri doğdu. Kimlerle çalışabilirim? Dükkanım olsa duvarlarını kime resmettirebilirim? Bunları düşündüm. Karakterimi mekanımın duvarlarına yansıtacak doğru ressamı aradım. Kısacası yola çocuk kitaplarıyla çıktım. Okuma kulüpleri kurmak, mekanıma yazarları getirmekle ilgili fikirlerim yoğunlaştı. Sonra baktım ki çocuklara ulaşmak için önce ebeveynlere ihtiyacım var. Yakın çevremden destekle yola çıkmanın gerekliliğini fark ettim.
“Kısa sürede güzel işler yaptım ama bu bana yeterli gelmiyordu. Yüksek enerjimi daha kapsamlı projelere akıtmalıydım.”
Çocuklara daha iyi nasıl etki edebilirim diyerek anneleri de bir araya getirmeye başladım. Bu konuda bana KüçükBiMola_Haelka’ nın sahibi arkadaşım Hande çok yardımcı oldu. Tesadüf demek hafif kalır, tevafuklar art arda geldi. Bir araya gelen bu güzel annelerle beraber yolculuğum başka bir yöne doğru gitti. Kendi potansiyelimi fark etmemi sağladı.
KADIN, KADININ YURDUDUR
Kitabevinin bir de kitap kulübü var. Üyeler kimlerden oluşuyor?
Baktım ki kitap kulüplerinde yazarlı söyleşiler yapılmıyor. Nasıl yapıldığı hakkında en başta benim de bir fikrim yoktu. Rüzgâr arkamdan esti, fikirler havada uçuştu. Resmen kendime bir iş kolu yarattım. Kendi halimde kitabevlerini dolaşıyordum. Kitabevi açılışlarında “Hayırlı olsun” lara gidiyordum. Ve sonrasında benim mekanıma da geliniyordu.
Bu sırada yetişkinlerle beraber zaman daha hızlı aktı ve daha çabuk öneriler ve geri dönüşler aldım. Sonra kitap kulübü kuruldu ve bu kulübe de kişiler birbirine referans olarak dahil oldu. Tanıdıklarımızla oluşturduğumuz bir kulüp olması ayrıca değerli kılıyor. Kapalı bir grup. Kendi alanında başarılı olmuş olmamış ayırt etmeden sadece okumayı seven kadınlar olarak buradayız. “Kadın kadının yurdudur” sözünden yola çıktım. Hiç kimsenin mesleki hayatı daha önce ne yaşadığı, geçmişinden nasıl bir hikâyesi olduğuyla ilgilenmeden sadece okumaya odaklandık. Sadece kendisi olarak var olması niyetiyle bu kulübü kurdum. Çok şükür zaman geçtikçe girenlerle çıkanlarla yeni dostluklar, yeni arkadaşlıklarla kitap kulübü yoluna devam ediyor.
Kitap kulübü olarak ne sıklıkta buluşuyorsunuz? Hangi yazarları ağırlıyorsunuz?
Kulüp üyeleri dediğim gibi referansla bir araya geliyor. Hakikaten kitap okuyan kadınlarız. Hedefimiz tek başına düzenli kitap okuyamayan kişiler olarak bu kulüp sayesinde bir okuma rutinine ve bizi geliştiren bir süreç içinde olmak. Kulübü kurmamdaki gaye Türk edebiyatçısına ulaşmaktı. Çünkü gerçekten değerli yazarlarımız var. Şu an artık yaşamayan edebiyatçılarımıza ulaşmamız mümkün değil. Çoktan ebediyete intikal etmiş yazarların kitaplarını okuruz ancak kendilerine soru sorma imkânımız olmaz. Ben istiyorum ki yaşayan Türk edebiyatçılarına ulaşalım ve kendilerinden yazarlık hikayelerini öğrenelim süreçlerine dair bilgileri alalım. Nasıl yazmışlar neden yazmışlar? Nasıl bir hayal dünyaları var? Nerede yazıyorlar? gibi soruların cevaplarını biz kulüpte alabiliyoruz.
Kulüpte kadınlarla beraber daha nitelikli kitap okumak ve daha çok yazara ulaşmak mümkün. Ben tek başıma hiçbir şey ifade etmiyorum. Benim için sizlerle el ele yürüdüğüm bu yol ayrıcalıklı. Kitabevi’ne gelen yazarlarımız kulüp üyelerinden aldıkları birlik enerjisini, o özveriyi yakinen görüyor. Kitapları büyük bir emekle, merakla, altlarını çizip sorular çıkartarak okuduğumuz için yazar, bu okuma aşkına çekiliyor. Siz olsanız kitabınızı okumamış binlerce kişiyle mi yoksa kitabınızı yalayıp yutmuş 25 süper okuyucuyla mı bir arada olmaktan keyif alırdınız.
“Booky Kitabevi’ nin kapısından giren her kişi bütün etiketlerinden kurtulur.”
Anneler üzerinden çocuk kitap kulübü için çocuklara ulaşma gayem de zamanla amacına ulaştı. Kitap okumayı seven anne haliyle çocuğuna da okumayı sevecektir. Gelişmişlik göstergesi aslında çok kitap okuyan annelerdir. Annelerin kültürel anlamda yetişmiş olması demektir. Kitap okuyarak, yazarlarla paylaşıma girerek kulübe gelen kadınların ve çocukların, ailelerinin de değişip dönüştüğünü gözlemliyorum. Aileleri değişen ve dönüşen kulüp üyelerinden birçok süper fikir, öneri ve tabii ki eleştiri geliyor. Hepsini değerlendiriyorum. Bu yılı, her salı 12.00 ve 15.00 saatleri arasında yüz yüze buluşarak tamamladık. Yazarlarımızı ağırladık. Söyleşiler yaptık. Hem yazarlarımızla hem senin gibi alanında uzman değerli iş insanlarıyla buluşmalar düzenledik. Okullar kapandı yaz tatili başladı, ancak okunacak daha dolu kitap var. Kitap kulübü üyeleriyle yaz boyunca da online olarak buluşmalara devam edeceğiz.
Okunacak kitapları hangi kriterlere göre seçiyorsun?
Başlarda her hafta bir kitap okuyorduk ancak bir zaman sonra bu okuma sıklığına bazılarımız yetişemedi. Dolayısıyla genelde bir ayda 2-3 kitap okuyoruz geri kalan haftalarda ise alanında uzman bir konukla söyleşi gerçekleştiriyoruz.
İnanır mısın kitap seçkisini tamamen o ayın enerjisine, kulüp üyelerinin duygu durumlarına ve hissiyatıma göre ayarlıyorum. Bir önceki ayların kitaplarına kulüp üyelerinden gelen tepkiler kitap listemize yön veriyor. Dünyada olup bitenlere uygun seçimler yaptığım da oluyor. Aslında altı ay öncesinden benim takvimim aşağı yukarı belli oluyor. Dediğim gibi üyelerden gelen önerilere göre akışı değiştirdiğim de oluyor. Okuyucularıma bu takvimi 2-3 ay öncesinde bildirmiş oluyorum.
Şimdi mesela temmuz ayı yazarlarım belli, buna rağmen içimden artı bir yazarı daha kulübe davet etmek geliyorsa bundan geri durmuyorum. Yazarın kitabını beğeniyorum, kulüp üyelerime iyi geleceğini hissediyorum ve hop o ay yazar bizim kulübe söyleşiye geliveriyor.
Yazarın 15-20 kitabı varsa, bunlar içinden beni heyecanlandırana, kapak tasarımıyla dikkatimi çekene ve yayınevine bakarak karar veriyorum. Çocuk kitabı yazmış olan yazarların romanlarını da özellikle kitap seçkimize katıyorum.
Tam konu gelmişken kulüp üyelerini kitapları okuyup analiz etmeye ve soru sormaya davet ediyorsun. Kulüp üyelerini aktif katılımcı olmaları için nasıl teşvik ediyorsun?
Takvimi önceden belirlediğim için kendini yazara ve kitabın konusuna yakın hisseden kulüp üyelerinden bir kişiyi moderatör olarak belirliyoruz. Bu kulüp üyesinin gönüllü olarak yaptığı bir faaliyet oluyor. Her bir kulüp üyesinin içinde bambaşka potansiyeller var ve biz bir ekip olarak bu işin içerisindeyiz. Kıymetli okuyucular olarak soru sormayı pratik edecek, hazır yazarla bu samimi ortamda bir araya gelmişken derinlemesine sohbet edecek fırsat doğuyor. Söyleşilerimiz sayesinde bakış açıları değişiyor, uyanışlar yaşanıyor, farkındalıklar gelişiyor ve yeni yaşam hikayeleri yazılıyor.
Önceleri tek başıma yürüttüğüm söyleşilere kitap kulübü üyelerinin gönüllü moderatörlüğü ile yazar buluşmaları çok daha keyifli bir hal aldı. Böylece kulüpte herkesin sesi duyulmaya başlandı. Kulüp üyeleri moderatörlüğü öyle sevdi ki kulüp dışında da başka topluluklarda bunu bir iş olarak devam ettiriyorlar. Mayıs ayında kulüp dışında senin düzenlediğin yazar etkinliğine kulüp olarak misafir olduk. Yazara hitap şeklin ve incelikle seçtiğin sorular için sana da çok teşekkür ediyorum. Bazı kulüp üyelerimiz belli kişilerin moderatörlüğünden hoşlanıyor ve o zaman söyleşi daha zevkli geçiyor. Sen de bunlardan birisin.
Güzel sözlerin için teşekkür ederim. Her geçen gün daha da eğlenceli, yeniliklere alan açan, toplumun bilinç seviyesinin yükselmesine katkı sağlayan bu projeyi nasıl sürdürülebilir kılıyorsun?
İster kişisel gelişim kitaplarının yazarı Mümin Sekman gibi yazarlarımızı ister 2023 yılı Yunus Nadi ödülünün sahibi Hikmet Hükümenoğlu gibi roman yazarlarını kitabevinde ağırlıyor olalım ben hep aynı kişiyim. Benim yapım bu. Neşeliyim. Mümin Bey söyleşi sırasında beni bir “neşe baz istasyonu” olarak tanımlamıştı. Kulüpteki üyeleri iyi gözlemlerim. Onların önerilerine önem veririm. Ailemden aldığım görgüye dayanarak herkese değer veririm. Kulüpte kimin neyi nasıl sevdiğini bilirim. Ailen nasıldır çocukların nelerden hoşlanır doğum günleri ne zamandır hepsi bende kayıtlıdır. İletişimimi üst düzeyde tutarım. Durmam gereken yeri, kendi sınırımı ve üyelerimin sınırlarını bilirim. Hangi kitabı okurken kimin üzüleceğini, sevineceğini de bilirim.
Üyelerimi tanımak için zaman ayırırım. Tetiklendiğimiz yerlerde dengelerim. Bunların farkında olunca zaten her şey tatlı tatlı akıyor. Kulüp üyelerimin de beni yakından tanıması için samimi şekilde kalbimi açtığım, düzenli olarak gönderdiğim pazartesi mektuplarım var. Evlerimizi birbirimize açarız, birlikte yazar sofraları kuruyoruz. Bu yıl her Cuma Etiler Minoa’da kulüpçe kahvaltı ettik. Herkes her zaman dahil olmasa da birlik ruhuna katkı oluyor bu ufak hoşluklar. Yani hastalıkta sağlıkta hep özenle üyelerimin peşindeyim. O yüzden dediğin gibi sen beni hissediyorsun kalben ben de seni.
OKUMAK İNSANI BAŞKA DÜNYALARA AÇIYOR
Peki hiç kitapla bağ kuramayan, kitabı eline aldığı halde bitiremeyen üyelerin var mı? Böyle bir durumda ne yapıyorsun? Okumakta güçlük çeken, eline aldığı bir kitabı bitiremeyen kişilere iyi bir okuyucu olmaları için neler tavsiye edersin?
Okumakta zorlanan kulüp üyelerim oluyor. Onlara kendi okumalarımla, yazışma grubumuzdan hatırlatmalarımla destek oluyorum. Öncelikle kendim okurken satırların altlarını çiziyorum ve her buluşma için sorular hazırlıyorum ki üyelerim de beni örnek alsın. Özellikle üyelerimin sıkılmadan okuyacağı, sevebilecekleri eğlenceli kitapları seçmeye özen gösteriyorum. Kulüp üyesi olma fikri zaten başlı başına okumak için bir motivasyon sağlıyor. Kulüp üyesi olunca değerli olmak, ait olma hissi de kolay okumayı sağlıyor.
Kitapların okuyup okunmadığını takip ederim, üyelerim kitabı okurken altını çizdi mi çizmedi mutlaka bakarım. Söyleşi sırasında soru soruyor mu bakarım. Okumak, insanı sanki bir tedavi bir sürecine sokuyor. Kendimde kitap okurken fark ettiğim bir süreç bu aynı zamanda. Kitabın bana katkıları nelerse bunları da referans olarak gösteriyorum kulüp üyelerime.
Çocuk kitap kulübündeki ebeveynlere de mutlaka önce kendiniz okuyun anlayın, sonra yavrunuza okuyun ve hatta çocuk önce sizin elinizde bu kitabı görsün diyorum. Ardından gelen ebeveyn-çocuk kitap sohbeti paha biçilmez oluyor. Okumadan sonra çocuk öyle şeyler anlatıyor ve öyle sorular soruyor ki bunlar çok kıymetli. Sen aynı yazarın yetişkin kitabını okursun, çocuğun aynı yazarın çocuk kitabını okusun. Sonra kitapları karşılaştırın, çocuk kendi hayal dünyasında kitabın etkisiyle neler algılamış bakarsın. Kitap okumamak için fiyat da bahane edilemez. Gerçekten kitap fiyatlarının yüksek olduğunu düşünmüyorum. Çok zor bir yolculuktan geliyor çünkü kitaplar bize.
“Her ailenin, her bireyin zevkine hitap eden kitaplar bulmak mümkün.”
Kitap okumak bence kendine verebileceğin en önemli hediye. Çok daha kısıtlı kelime haznesiyle konuşmak yerine kitap okudukça dilin zenginleşir. Kendi iç dünyanla kitaplar üzerinden buluşmak, o alanı, o zamanı kendine tanımak bence çok değerli. Kulüp üyelerime buradan seslenmek istiyorum, “Lütfen kitaplarımızı okuyalım.” Şaka bir yana okumamak da bir seçimdir ve bir götürüsü vardır. O da konuşmakta zorlanmaktır.
YEPYENİ PROJELER YOLDA
Gelecek hedeflerin neler? Hangi projeler üzerinde çalışıyorsun?
Bu yıl İstinye’de Selda Hanım’ın yönetimindeki SG İmalathane bünyesinde yazar sofraları kurmaya başladık. Yazarın kitabında mutfaklardan bahseden satırlar olduğu sürece, her zaman sofra kurmak mümkün.Yazarın kendi hikayesini anlattığı, o anda ona iyi gelecek olan bir menüyle veya kitapta geçen bir yemek tarifinden yola çıkarak sofrayı kuruyoruz. Kitaptan bölümler okuduğumuz, tarifi okuyucularla birlikte hazırladığımız bir buluşma şeklinde gerçekleşiyor. Hepimiz önlüklerimizi takıp beraber hazırlayıp, yiyip içerek yazarımızla yaşayan mutfak konseptinde söyleşiyoruz.
Aslı Perker’in “Sufle”, Emir Mavitan’ın “Ait olmadığım dünya”, şarkıcı Ege’ nin “İsyan” romanlarına sofralar kurduk. Gelecek yıl da bambaşka yazarlarla bu keyifli sofraları kurmaya kısmetse devam ederiz.
Kulüp üyelerimizin çoğu girişimci kadınlardan oluşuyor, yılda bir kez ürünlerin sergilendiği bir kermesimiz var. Ayrıca Keller Williams emlak zinciri firmasıyla ortaklaşa özel ihtiyaçlı çocuklar için festival düzenliyoruz. Bu etkinliklerimizi de sürdüreceğiz. Booky’nin bir yardım kasası var düzenli olarak gönüllü olan üyelerimiz yardım amaçlı bağış yapıyor ve çeşitli sosyal sorumluluk projeleri kapsamında ihtiyaç sahiplerine yardımlar yapıyoruz. Yakın bir zamanda Aslı Perker vasıtasıyla deprem bölgesindeki 50-60 çocuğumuza kitap bağışında bulunduk. Yepyeni bir projemiz de Hollanda ve Almanya’daki kütüphaneleri kapsıyor. Anadilini unutmaya başlamış ya da hiç Türkçe bilmeyen küçük yaştaki Türk çocukları için kitap kulübü oluşturacağız. Bu kış, Aslı Perker ile gerçekleştirdiğimiz çocuk kitap kulübümüz yazın 5 hafta boyunca Merve Başcumalı ile devam edecek. Diğer projeler için lütfen Booky Kitabevi Instagram hesabından bizi takipte kalın.
Buketçiğim “Kadın kadının yurdudur” diyerek başlamıştın. Birbirinin yurdu, kitap kurdu kadınların buluşmasını ve sürdürülebilir bir şekilde keyifle okumalarını sağladığın için teşekkürler.
Kalabalık bir okuyucu kitlesine seslenme şansını bana verdiğin için teşekkür ediyorum. İpekçiğim senin nezdinde tüm Mümkün Dergi çalışanlarına emekleri için teşekkür ediyorum.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.