Merak ettin değil mi? İspanya’daki tüm mekanlar hiç fotoğrafı çekilmeyen mekanlar neredeyse.
İnsanlar ayakta, yan yana, gülerek, konuşarak akşamlarını geçiriyorlar. Bu, mekanların çirkin veya fotoğraf çekmeye değmediğini göstermiyor. Tam tersi mekâna yemek, içmek ve birbirleriyle görüşmek için gidildiğini gösteriyor. Yanındaki, karşındaki kişilere tam olarak anını vermek, onların da şimdiki zamanlarını paylaşmak nasıl bir his? Birlikte hayal edelim mi?
Güzel yemek kokuları etrafı sarmış, çok neşeli ve gürültülü konuşmalar var. Herkes neredeyse ayakta ve mutlu. Kıyafetin önemli değil, telefonunun markası önemli değil, o mekânda başka kimlerin olduğu önemli değil. Önemli olan zaten şu an arkadaşlarıyla konuşup içeceğini yudumluyor. Yani, sen. “Ay burada mı oturacağız şimdi?” denilecek mekanlar resmen yaşıyor. Amaç mekânı kullanmaksa sorun olmuyor ancak mekân beni kullanacaksa işler değişiyor. Mekâna dekormuş gibi davransam da şimdiki anı yaşamayan ben zaten çoktan dekor olmuşum! O mekânın fotoğrafını çektirttiği bir dekoruyum. Geçmiş olsun.
O hiç fotoğrafı çekilmeyen mekanların birinden çıkıp yürürken düşünüyorum. Dünyanın bir yerinde evde misafir ağırlamak, hizmet eden gelin olmak için ne canlar yıpranıyor ve bu, orası için normal. Dünyanın bir diğer yerinde belki bir stüdyo dairede, dev bir odada yaşamak, oraya ev demek ve yaşamı dört duvardan söküp dünyaya açık yaşamak, kendini bir mahalleye hizmet etmek zorunda hissetmemek de başka bir yer için normal.
Nerelerde dekorsun? Nerelerde kendi yaşamının tam merkezindesin?
Hangi çabaları 2024’te bırakmak istersin? Elini kalbine koy ve tebessüm et. Kalbin cevabı biliyor.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.