Hiç düşündünüz mü, insan âşık olunca vücut içinde neler oluyor? Aslında hep duygusal bir süreç olarak değerlendirdiğiniz bu durumda acaba içerdeki biyolojik ve fizyolojik olaylar hangi mertebede?
Birçok değişik hormonal yapı, sinir ucu iletileri sağlayan moleküller ve vücut içindeki çeşitli sistemler nasibini alır bu süreçten. Oksitosin salgısını bu sürecin öncülerinden olarak düşünebiliriz. Çünkü oksitosin özelinde birlikte olmayı, toplumsal olmayı motive eden hormondur. Sarılma, bir şeyleri birlikte paylaşma, ilişki düzeyini arttırma, cinsellik gibi unsurlar salgısını ve etkisini iki yönlü de körüklemektedir.
Aslında halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen Seratonin de süreçte ön plandadır. Kendimizi iyi hissetmeyi, zihnimizdeki olumlu düşünceleri, hayal gücünü körükler.
Dopamin de bu süreçte hareketlenen başka bir hormondur. Heyecanımızı arttırır mutluluk ve
daha aktif hissetmemizi sağlar. Bu hareketlenmelerin bir de fizyolojik yönü vardır. Nabzı hızlandıran, hatta ilgili kişiyi gördüğünüz zaman kalbinizi çarptıran, uçuyormuşçasına hissettiren adrenalin ve noradrenalin böbreküstü bezinden sürece eşlik eder
Peki ne olur da fiziksel olarak solunumumuz sıklaşır, kalp atım kalp hızı artar? Aslında enteresan olan fiziksel bir aktivasyon olmamasına rağmen sanki yoğun bir antrenman sonrası gibi hissedersiniz. Sempatik sistem bu işin komutanı olarak devreye girmesi ile terleme, cilt renginin pembeleşmesi ve nemlenmesi aynen egzersiz yapmışçasına artar.
Ayrıca eskilerin söylediği gibi aşkın gözü kördür deyimini desteklercesine kişi karşıdakine güven duyar, cazip yanlarını öne çıkarır. Biraz duygu ağırlıklı, objektiviteden de uzaklaştığı bir dönemdir bu ama hoş, bedeni pozitif etkileyen bir süreçtir. Özetlersek aslında emosyonel durumun kişinin fizyolojik durumlarını nasıl ve ne kadar çok etkilediğinin bir göstergesidir de. Yani sadece bir duygu değil, biyolojik psikolojik, fizyolojik bir sürecin bütünüdür aşk. İnsanı, karşıdakini bir nebze de karşılıksız sevmenin, insan olduğumuzu hatırlatan kısmıdır. Güzeldir, hoştur ama genelde tek yönlü olma güdüsü de taşır. Bunun ifadesi karşılıksız aşk olsa da günlük pratikte, genelde eşit düzeyde olmayanlarda çok olanı daha da çok sarmaktadır. Ama o şansı yakalayıp iki yönlü de eşiti bulunduğunda ideale kavuşmak gibi bir şeydir bu, Nirvana misali.
Toparlarsak bu ayın özelliği itibari ile hepinize böyle bir sürecin farkındalığını hissettirecek, zaten hissetmiş olanların düzeyini arttıracak bir ay olmasını diliyorum.
Sevgilerle!
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.