Gençliği geride bırakmak, yavaştan yaşlanmayı hissetmekle bağlantılı olarak kabul edilen “orta yaş krizi” kavramı ilk defa 1965 yılında Kanadalı psikolog Elliott Jaques tarafından kullanıldı. Farklı kültürlerde, farklı yaşam şekilleriyle ilerleyen hayatın içerisinde bu dönemin başlangıcı da farklılıklar gösterir.
Ancak modern yaşam şartları içerisinde orta yaş standart olarak 45-59 yaş arası olarak kabul edilse de astrolojide orta yaşın başlangıcını işaret eden döngüsel hareketlerin olduğu bilinir. Gezegenlerin hareketleri ve burçlardaki kalış süreleri değişkenlik gösterdiği için yaşlanmanın başlangıcı yani orta yaşa geçiş zamanı da değişkenlik gösterecektir. Ama yaklaşık olarak ilk “kriz” 40’lı yaşların başlarında hissedilmeye başlar.
Aslında hayatımızı daha rafine bir hale getirmemize, artık hükmü kalmamış, fonksiyonelliğini yitirmiş pek çok unsuru yaşamımızdan çıkartmamıza yardımcı olan, ama içinde yaşarken de çok da kolay atlatılamayan, sorunlarla, değişim-dönüşüm gereksinimleri ve radikal kararlarla beraber gelen deneyimlerdir. Geride kalan yılların kazandırdığı deneyimlerin, kazanılmış ve gelişmiş özgüvenin de yardımıyla bu deneyimleri kimimiz biraz daha kolay atlatırız. Astrolojik açıdan doğum anındaki Yükselen Burç, Tepe Noktası gibi konumlar ve gezegen pozisyonları bu süreçlerin ne kadar efor sarf ederek, nasıl geçirileceğini anlatır.
İLK SORGULAMA PLÜTON İLE
İlk orta yaş sorgulaması 248 yılda bir döngüsünü tamamlayan Plüton’un bazılarımız için 36-46 (doğum yılınıza bağlı olarak değişir) yaşlarındayken kendi konumuna yaptığı “kare” ile başlar. Bu geçiş hayatımızda artık değerini, işlevini, varlığını yitirmiş ya da yitirmekte olan her türlü ilişki, karar ve eylemle yüzleşmemize yardımcı olur. Akrep burcunun yöneticisi olan Plüton ölüm ve yeniden doğum kavramıyla bağlantılıdır. Dolayısıyla bu geçiş, ölmekte olan gençliğimizin ve doğmakta olan orta yaş dönemimizin habercisi gibidir.
2021’DE PLÜTON GEÇİŞİ KİMLER İÇİN AKTİF?
Plüton bu senenin sonuna kadar Oğlak burcunun 24-25 derecelerinde hareket edecek. Dolayısıyla Aralık-Mart 1980, Ekim-Kasım 1981 ve Nisan-Eylül 1982 arasındaki tarihlerde doğanların 2021 yıl sonuna kadar bu geçişleri aktif.
Bu transit etkisi altında, hayatımızdaki durağanlaşmış, işe yaramayan, atalet içinde kalmış her şeyi yerinden oynatmamız, yerine yeni bir şeyler koymamız söz konusu olacaktır. Bu sembolik ölüm süreci, tazelenmenin, yeni bir oluş modelinin hayatımıza girmesi için başlangıç yapabilmenin önünü açar. Dolayısıyla zorlu bile olsa bir fırsat dönemi olarak kullanılabilir.
Neptün’ün doğum anındaki konumuna yaptığı kare de kritik evrelerden birisine işaret eder. Bir döngüsünü yaklaşık 165 yılda tamamlayan bu dev gezegen, ilk karesini 39-40 yaşları arasında, karşıtlığını da 82-85 yaşları arasında gerçekleştirir. Takdir edersiniz ki, karşıtlık durumunu pek az insan yaşar ve artık o dönem bir yaşlılık göstergesi olarak deneyimlenir.
Balık burcunun yöneticisi Neptün kutsallaştırdığımız hayat alanlarını, ilişkileri sembolize eder. Zorlayıcı açıları karmaşa, alınganlık, kırılganlık, kendini aldatma, bağımlılıklar ve gerçeklerden uzaklaştırma ile alakalıdır. Ruhsal değerler, maneviyat, inançlar, ilahi olanla bağlantı Neptün’ün yönetimi altındaki kavramlardır.
Dolayısıyla Neptün’ün doğum anı pozisyonuna yaptığı kare, ruhsal ve manevi değerlerimizle alakalı sorgulamalar yaşamamızı gerektirebilecek deneyimler, sorgulamalar neticesinde yeni manevi arayışlar ihtiyacı ve kutsallaştırdığımız kavramlarla alakalı gerçeklerle yüzleşme gereksinimini hayatımıza getirir.
Eğer doğum haritasında Neptün zorlayıcı açıları ve pozisyonu ile öne çıkıyorsa, hayal kırıklıkları, ruhsal anlamda dağılmışlık hissi, birtakım bağımlılıklara sığınma ihtiyacı gibi sıkıntılı etkilere de neden olabilir.
2021’DE NEPTÜN GEÇİŞİ KİMLER İÇİN AKTİF?
Neptün bu senenin sonuna kadar geri hareket ederek, Balık burcunun 20-22 derecelerinde konumlanacak. Dolayısıyla doğum haritalarında Neptün Yay burcunda olanlar bu kareyi aktif olarak hissedecekler. Şubat-Mayıs 1979, Aralık 1979-Aralık 1980 ve Temmuz-Ekim 1981 arasındaki tarihlerde doğanların 2021 yıl sonuna kadar bu geçişleri aktif.
Neptün fazının hemen arkasından, yeniden genç, özgür ve özgün olma ihtiyacını tetikleyen Uranüs karşıtlığı gelir. 40-42 yaş aralığında yaşanan karşıt açı bize neredeyse ömrümüzün yarısını geride bıraktığımızı, geri kalanının ise ilk adımlarını atmakta olduğumuzu hatırlatan, anlatan deneyimleri de beraberinde getirir. Yaşamın o dönemine kadar birikmiş her türlü baskıdan, külfet haline gelmiş sorumluluklardan, statükonun getirdiği ağırlıktan kurtulma isteği çok baskın şekilde hissedilebilir.
Bazılarımız için andropozun ya da menopozun çan sesleri çok yakından duyulurken, gençlik ve özgürlük sevdası ağır basarak, gelenekseli bir kenara bırakmak, her türlü bağlılıktan ve kontrattan kurtulmak için harekete geçmek isteyebiliriz.
Henüz yaşlı sınıfına girmeyen ama yeterince de genç olmayan bu yaş dönemi, gerçekleştirilememiş hayallerin, varılamamış hedeflerin, ulaşılamamış amaçların arkasından gitmek ya da bakakalmak arasında bocalamalara da neden olur.
Radikal kararlar getirmesi nedeniyle astrolojide önemli bir geçiş olarak kabul edilir. Uranüs bu senenin sonuna kadar geri hareket ederek, Boğa burcunun 14-10 dereceleri arasında seyahat ediyor olacak. Dolayısıyla Aralık 1976-Nisan 1977, Ekim-Aralık 1977, Nisan-Ekim 1978 arasında doğanların 2021 yıl sonuna kadar bu geçişleri aktif.
Uranüs karşıtlığının hemen arkasından geldiği için doğum anı konumuna yaptığı Satürn’ün ikinci karşıtlığı Uranüs’ün yarattığı özgürleşme ihtiyacından doğan eylemlerin neticesiyle yüzleşmemizi, sonuçların sorumluluklarını alarak, yaşamımıza yeni bir formasyon kazandırmamızı sağlayacaktır.
Bu karşıtlık özellikle kendi yansımalarımıza tanıklık edeceğimiz ilişkilerdeki deneyimlerle, fedakârlık göstermemiz gereken durumlarla, alma-verme dengesine bakışımızla kendini gösterecektir. Kısıtlamalar yaratan yetersizliklerimizi bir kez daha gözden geçirerek, gerekenleri yapmamız ve verimli bir yaşlılık geçirmek için hazırlık süreci olarak değerlendirilebilir. Bu döngü esnasında bedensel sağlığa, dişlere, kemiklere ve dermatolojik gereksinimlere de ayrıca özen göstermeye başlamak faydalı olacaktır.
Kaotik tecrübeleri beraberinde getirebilen bu karşıtlık, kaostan doğan düzenin de yaşamlarımıza entegre olmasında, hayatlarımızda yeni sistemlerin yaratılmasında etkilidir.
Hangi bedensel yaşta olursak olalım ruhumuzun hep genç kalması dileğiyle…
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.