“Eğer 8 yaşındaki her çocuğa meditasyon yapması öğretilirse sadece bir jenerasyonla dünya üzerindeki tüm şiddet ortadan kaldırılabilir” demiş Dalai Lama. Sadece çocuklara meditasyon yaptırarak, dünyadaki tüm şiddeti ortadan kaldırmak kulağa ne kadar iddialı geliyor değil mi? Üstelik dünya bu kadar şiddetle doluyken.
Şiddetle çok küçük yaşlarda tanışırız. Kimimiz doğduğu ailede, kimimiz okulda, kimimiz daha ana rahmine düşmeden… Ve tanıştığımız andan itibaren bu duyguyu anlamlandırma, içimizde bir yerlere oturtma ihtiyacı hissederiz. Ama bu duygu o kadar güçlüdür ki hızla yayılır, büyür, duygu dünyamızdan taşar ve davranışlarımızla kendini dışa vurmaya çalışır. Üstelik her defasında dozunu biraz daha artırarak.
İçimizde var olan şiddeti, duygu, düşünce ve davranış dünyamızda kontrol etmeyi becerebilirsek, doğayla uyumlu, mutlu, dingin, huzurlu, çevresine ışık saçan bireyler olarak büyür, yaşamımızı sürdürürüz.
Peki içimizdeki şiddeti nasıl kontrol altına alabilir, yok edebiliriz?
ETKİLİ, ZAHMETSİZ, MASRAFSIZ
Bunun için birçok yöntem mevcut, ancak en zahmetsiz ve etkilisi meditasyon yapmak. Meditasyon yaparak zihnimizin ve bedenimizin dengeyi, huzuru, sükûneti, dinginliği kazanmasını sağlayabiliriz. Kendimiz için daha çok sevgi, memnuniyet ve tatminle dolu bir hayat yaratabiliriz. Meditasyon ile, mutluluk halinin varlığımızdan kaynaklanan doğal bir durum olduğunu anlar ve deneyimleriz.
Hepimizin isteği, kendimiz olarak kabul göreceğimiz, kötülüklere maruz kalmadan, neşeli ve mutlu olacağımız bir dünyada yaşamak değil mi? Elimizin altında bu kadar kolay, zahmetsiz, ucuz ve ulaşılabilir bir yöntem varken neden dünyayı daha şiddetten arınmış, yaşanabilir kılmayalım? Üstelik bunu sadece bir mindere oturarak yapabilecekken…
TAM UMUDUMU KAYBETMEK ÜZEREYKEN…
Yıllardır küçük yaş gruplarıyla çalışan, onların içindeki şiddete yakinen tanık olan ve düzenli meditasyon yapan biri olarak Dalai Lama’nın bu sözü benim için karanlıkta yolumu aydınlatan bir ışık oldu. Zira birçoğumuz gibi ben de dünyadan umudumu kesmek üzereydim. İnsanlığı iyileştirmenin, dünyanın yaralarını sarmanın, savaşları sona erdirebilmenin bir yolu olduğunu bilmek, içime umut tohumları serpti.
ÇOCUKLARA MEDİTASYONU NASIL ÖĞRETİRİZ?
Peki çocuklara meditasyon yapmayı nasıl öğreteceğiz? diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Öncelikle “Gel evladım seninle meditasyon yapalım” diyerek çocukları mindere oturtamayız. Zira çocuk dünyasında işler bu kadar kolay yürümüyor. Bunun yerine daha çok dikkatlerini ve duyularını geliştirmeye yönelik etkinliklerle işe başlayabiliriz. ‘Nefes alırken vücudumuzda ne gibi değişiklikler oluyor gözlemleyelim mi?’ gibi sorular sorarak farkındalıklarını bu yönde geliştirebiliriz. Birlikte yere oturup/uzanıp gözlerimizi kapatarak, anlattığımız hikâyeyi gözünde canlandırmasını, hayal etmesini isteyebiliriz. Ancak anlattığımız hikâyede görme, işitme, hissetme gibi duyular ayrıntılı şekilde yer almalı ve çocuğumuzdan hikâyeyi tekrar etmesini istediğimizde hangi bölümleri hatırladığına dikkat etmeliyiz. Daha küçük yaş gruplarıyla ya da yerinde duramayan çocuklarla ise hareketli meditasyonlar yapmayı deneyebiliriz. Özellikle doğada yapılacak yürüyüşler esnasında, attığı adımlara ve nefesine odaklanıp, ayağının toprak ya da zemin ile olan bağlantısına dikkat etmesini isteyebiliriz. Etraftan hangi sesler geliyor, ne gibi renkler var, güneş ışığı dünyayı nasıl etkiliyor gibi sorularla içinde bulunduğumuz anda kalmalarını sağlayabiliriz.
BÜYÜKLERLE MANTRA MEDİTASYONU
Daha büyük yaş gruplarıyla ise mantra meditasyonları yapabiliriz. Öncelikle seçtiğimiz mantranın anlamı üzerine kısa bir açıklama yaparak, çocuğun ilgisini bu noktaya çekip, zihnimizden sürekli mantrayı tekrar ederek birlikte meditasyon yapmayı deneyimleyebiliriz.
Düşünsenize, bunca zorbalığın, şiddetin, kötülüğün, kirliliğin içinde büyüyüp, kendi olmaya çalışan çocuklar, meditasyon öğrenerek, zihinlerini ve bedenlerini şiddetten arındırıyor. Ve yerine denge, huzur, sükûnet, sevgi, dinginlik üzerine kurulu yeni bir hayat inşa ediyor. Düzenli meditasyon yaparak yetişen bu jenerasyon dünyadaki savaşı, açlığı, kadına/çocuğa/hayvana şiddeti sonlandırıp, tüm doğanın ve canlıların barış, huzur, mutluluk ve saf neşe içinde yaşayacağı yeni bir dünya doğuruyor.
Üstelik bunu sadece bir mindere oturarak başarıyor.
Sultan Kahyaoğulları Aksoy- Wellbeing Uzmanı
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.