Manosphere, ilk bakışta “erkeklerin dertlerini konuştuğu dijital alanlar” gibi sunulur. Ancak yakından bakıldığında, bu alanların önemli bir kısmının erkeklik krizi, mağduriyet anlatısı ve kadın karşıtlığı üzerinden örgütlenen ideolojik bir ekosistem olduğu görülür.
Bu ekosistem; forumlar, podcast’ler, YouTube kanalları, Telegram grupları ve sosyal medya hesapları aracılığıyla büyür. Kimi zaman “kişisel gelişim”, kimi zaman “maskülen enerji”, kimi zaman da “erkek hakları savunusu” diliyle kendini meşrulaştırır. Fakat merkezinde çoğu zaman öfke, aşağılanmışlık hissi ve kontrol kaybı korkusu vardır.

Sorun Bizde Değil, Dünyada
Manosphere anlatısı, erkeklerin yaşadığı bireysel ve toplumsal zorlukları yapısal biçimde ele almak yerine, sorumluluğu dışsallaştırır:
- Kadınlar “fazla özgür” olduğu için,
- Feminist hareket “erkekliği zayıflattığı” için,
- Modern dünya “erkekleri değersizleştirdiği” için…
Bu söylem, erkeğin içsel çatışmasını çözmek yerine ona hazır bir düşman listesi sunar. Böylece yüzleşme değil, öfke örgütlenmesi üretilir.
Kırılganlık Yerine Sertlik Öğretiliyor
Birçok Manosphere içeriği, erkeklere şunu şöyler: “Hissetme. Sert ol. Kontrol et. Üstün ol.”
Bu, duygusal farkındalık geliştirmek yerine, duyguyu bastırmayı öğütleyen bir psikolojik savunma mekanizmasıdır. Özellikle reddedilme, yalnızlık, ekonomik başarısızlık ve ilişki kuramama gibi deneyimler yaşayan erkekler için Manosphere:
- Aidiyet hissi sağlar,
- Karmaşık duyguları basit sloganlara indirger,
- “Güçlü erkek” miti üzerinden geçici bir benlik tamiri sunar.
Ancak bu tamir kalıcı değildir çünkü duygunun kendisiyle temas yoktur.

Algoritmalar Öfkeyi Seviyor
Manosphere’in büyümesinde algoritmaların payı büyüktür. Öfke, aşağılanma ve “biz ve onlar” dili; sosyal medyada en çok etkileşim alan duygulardır. Bu da Manosphere içeriklerinin; daha sert, daha uç, daha kutuplaştırıcı hale gelmesine neden olur. Zamanla “erkeklik konuşması”, yerini radikalleşmiş bir kimlik savunmasına bırakır.
Erkekler Ne Kaybediyor? Alternatif Ne Olabilir?
Manosphere, erkeklere güç vaat ederken onlardan fark ettirmeden çok şey alır: duygusal derinliği, sağlıklı ilişki kurma becerisini, kendi sorumluluğunu üstlenme kapasitesini ve gerçek bir içsel dönüşüm ihtimalini. Oysa güç, başkasını bastırarak değil, kendini tanıyabilerek inşa edilir. Erkeklik ne Manosphere’in dayattığı toksik sertliktir ne de duygusuzluk; gerçek güç kırılganlıktan kaçmamayı, sorumluluğu başkasına atmadan alabilmeyi, ilişkide üstünlük kurmak yerine bağ kurmayı ve duyguyu bir tehdit değil, yol gösterici olarak görebilmeyi gerektirir.
Modern dünyada erkekliğin nasıl yeniden tanımlanacağına dair sağlıklı, kapsayıcı ve duygusal olarak olgun bir dil üretilmedikçe bu alanlar büyümeye devam edecektir. Sorun erkek olmak değil. Sorun, erkekliğin öfke üzerinden yeniden inşa edilmeye çalışılmasıdır.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

