ŞARKILARINI SÖYLEMEYİ UNUTAN KADINLARA DAİR ÖYKÜLER
Kitap

Şarkılarını söylemeyi unutan kadınlara dair öyküler

Öykü ve köşe yazıları farklı mecralarda yayınlanan Nazan Çinko’nun içerisinde on üç öykünün yer aldığı ilk kitabı “Şarkılarını Söylemeyi Unutan Kadınlar” Ayrıkotu Kitap etiketiyle okurla buluştu. Çinko’nun öykülerinde merkez izlekleri kadınlık durumları, annelik, kadın-erkek ilişkileri, ev, çalışma hayatı, dostluk, aşk, ayrılık, aile, evlilik, aldatma, geçmişe özlem, çocukluk, ergenlik ve yaşlılık halleri oluşturuyor.

“Günümüzün en temel yakıcı dertleri bir yerlerde hep kadınların, çocukların, hayvanların ve engellilerin şiddete uğruyor olması. Öykülerimde yer alan kahramanlar seslerini duyurmaya çalışan kadınlar çoğunlukla.  Yaptığımız ise onların çığlıklarını kurmacalarla duyulur hale getirmek.  Bu kadınları görünür hale getirirken kışkırtma yapmak, didaktik olmak uzak durduğum kısımlar, ille de mutlu son yazmak hiç istemem. İrkiltsin öyküler. Huzursuz etsin. Gözettiğim bu. Yan dairedeki komşumuzun çığlığını duyurmalı edebiyat. Dünyanın öbür ucundaki çocuğun açlığını yazmalı roman. İnsanın psikolojik savaşını, iç dünyasını anlatmalı öyküler. Mutlu bir dünyada yaşamıyoruz biz. Sadece mutlu olmak için çabalıyoruz,” diyor Çinko bir söyleşisinde.

Kitabın ilk öyküsü “Bebe Yakalı Kadınlar”da anlatıcı kadın çağrışımlarla çocukluk travmalarına geri dönüyor. Annesi, babası ve üvey annesinin tartışma ve kavga gürültünün hiç bitmediği gerilimli ilişkilerinin ortasında kalıyor. Eve mahkûm kadınlar erkeklerden ayrılamadığı ve özgürleşemediği için belirsizliklerle dolu ilişkiler bir şekilde sürüyor ancak yoruyor ve mutsuz ediyor. “Acı Bal”da yeni evlendiği için eşine, kayınvalidesine ve evine alışmaya çalışan genç kadın, tenekedeki balı kavanoza doldurmaya çalışırken çağrışımlarla eski evindeki sıcak ilişkilere geri döner. “Doğu Ekspresi’nde Bir Kış Gecesi” adlı öyküde eğlence sektöründe çalışan Eftelya, sevgilisinin sözünü tutar ve yeni bir işte çalışmak için tren yolculuğuna çıkarlar. Evden kaçtığı için ailesi peşindedir.  “Süt Evi”nde kendisini çocukken babaannesine bırakıp giden annesiyle on yıl aradan sonra ilk kez buluşan genç kız, yıllardan beri tuttuğu günlüğünü annesine vermez. “Bahçedeki Dut Ağacı”nın merkezinde yer alan ev sahibesi yaşlı kadın karakter, kaybına neden olduğu sanatçı ruhlu kızının yerine evine yeni taşınan genç kadını zor da olsa koymayı başarıyor.       

Şarkılarını Unutan Kadınlar’daki öykülerin merkezinde kadınlar var. Nazan Çinko; geriye dönüş, iç konuşma, diyalog, betimleme ve çağrışım teknikleri aracılığıyla özgür ve eşit olma mücadelesinde arada kalan, gidemeyen ve sonunda kaçabilen kadınların hikâyelerini yalın, akıcı ve sıcak bir dille okurların beğenisine sunuyor.


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Serkan Parlak
1975 yılında Bilecik'te doğdu. Ankara Üniversitesi D.T.C.F. Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Derlediği "Başka Semtin Öyküleri" adlı öykü kitabı Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi, ilk romanı “Ormanın Kıyısı” Roza Yayınları , “Kasabadan Kente Doğru, Cemil Kavukçu Öykücülüğü” adlı derleme deneme-inceleme kitabı ise Günce Yayınları tarafından yayımlandı. Editör ve düzeltmen olarak yaklaşık kırk kitabı yayına hazırladı. Gazete kitap tanıtım eklerinde -Radikal Kitap, Akşam Kitap- dergilerde -Notos, Varlık, Roman Kahramanları- 2015 sonrasında ağırlıklı olarak dijital mecralarda -Oggito, edebiyathaber, kitaphaber, literaedebiyat, k24kitap, edebiyatburada- kitap tanıtım, eleştiri, inceleme, deneme ve çağdaş sanat yazıları yazdı. Halen İstanbul’da yaşıyor, MEB’de Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışıyor. Defne’nin babası.