Plüton Kova’da: Korkudan sevgiye geçiş dönemi
Astroloji

Plüton Kova’da: Korkudan sevgiye geçiş dönemi

Merhaba Mümkün okurları;

2023’ün en önemli ayı, kuşkusuz mart ayı. Çünkü çok önemli iki gezegen burç değiştirecek. Bunlardan ilki Satürn’ün 8 Mart’ta Balık burcuna geçerek 2,5 yıl boyunca burada ilerleyecek olması, diğeri ise dönüşüm temsilcimiz Plüton’un 24 Mart’ta Kova burcuna geçerek 2044 yılına kadar burada ilerlemesi.

Plüton geçiş takvimi

24 Mart 2023: Plüton Kova

12 Haziran 2023: Plüton Oğlak (Retro ile geri dönecek)

21 Ocak 2024: Plüton Kova

24 Mart ile 11 Haziran arasında tüm dünya 2024 yılının fragmanını görecek. Yaşamınızda bu tarihlerde neler oluyor çok dikkat edin. Plüton 11 Haziran’da retroya girerek tekrar Oğlak burcuna geri dönecek. Oğlak’taki yolculuğu ise 21 Ocak’ta sona erecek.

Plüton Gezegeni

Daha önceki yazılarımda Satürn’ün Balık yolculuğunu yazmıştım sizlere. Bugün Plüton Kova yolculuğunu yazacağım.

Önce bu gizemli gezegeni daha iyi anlamanız için size biraz mitolojiden bahsedeceğim. Mitolojide üç kardeş (Zeus, Hades ve Poseidon) krallıkları aralarında paylaşmaya ve bunun için de çöp çekmeye karar verirler. Nihayetinde en kısa çöpü Hades çeker. Kısa çöp yeraltını temsil eder. Zeus gökleri, Poseidon ise denizleri yönetecektir. Astrolojide Zeus Jüpiter, Hades Plüton ve Poseidon ise Neptün’dür. Hades, aslında içten içe üzülür. Gökyüzünün maviliklerine hükmetmek varken, uzak ufuklara, aydınlıklara veya denizin o enginliğinde yüzmek, suyun iyileştirici gücüyle gücüne güç katmak varken o karanlıklara, aşağı tabakaya inecek ve bir daha hiç yeryüzünü göremeyecektir. Bu Hades’in en büyük korkusudur aslında. Ancak payına düşene razı gelir ve karanlıkların, yeraltının tanrısı olma unvanını kabul eder. Ve o andan itibaren insanların en büyük korkularını, en kötü taraflarını, en gizlediklerini, en şeytani güçlerini ortaya çıkaracaktır. Ve bunu da onların zaaflarından istifade ederek yapacaktır. Görevi, tüm insanlarda tıpkı kendisinde de olduğu gibi onları korkularıyla yüzleştirip bu korkularını dönüştürmelerini sağlamak olacaktır. Korkularından kaçanları, yüzleşmek istemeyenleri ise türlü türlü dertlerle, bitmek bilmez sancı ve sıkıntılarla muhatap edecektir. Hades çok iyi bilir ki eninde sonunda insanoğlu o en büyük korkusu ile burun buruna gelecektir. Eninde sonunda korkulan ne ise bize yaşatılacaktır.

Peki Hades, nam-ı diğer Plüton transitlerinde nasıl çalışır?

Plüton, gezegenlerin içinde en ağır hareket edenidir. Bu yüzden sinsi sinsi çalışır. Onun etkilerini hızla almayız. O bizi korkularımızla, karanlıklarımızla muhatap etmek için, zaaflarımızı kullanır. Kullanır ki o alana kolayca girelim. Karnınız çok açken en sevdiğiniz yiyeceği karşınıza çıkartabilir, çok parasız kaldığınızda asla kabul etmeyeceğiniz bir işi karşınıza çıkartabilir. Amaç, dayanamayacağınız ve asla hayır diyemeyeceğiniz bir zaafınızla sizi muhatap ederek, o enerji alanına kolayca girmenizdir.

Şu etkiler Plüton transitlerinde çalışır:

Plüton: Sana yasak veya zararlı olduğunu bildiğin halde o besini tüketmeye neden devam ediyorsun?

Birey: E sen verdin. Çok açtım. Başka bir şey yoktu. Sen karşıma çıkardın ben de alıştım. Şimdi vazgeçmek çok zor, yine aç kalmaktan korkuyorum.

Plüton: Mutlu olmadığın ve üzüldüğün bu ilişkide neden devam ediyorsun.

Birey: E sen karşıma çıkardın. Uzun yıllar yalnızdım sonra birdenbire onunla tanıştım. Başta o kadar güzeldi ki… Sabretmeye çalışıyorum. Yine yalnız kalmaktan korkuyorum.

Dünya – Uydu Görüntüsü

Örneklerden anlaşılacağı gibi, Plüton en ihtiyacımız ve en büyük zaafımız olan şeyi bizim yaşamımıza getirir. O konuyla ilgili sıkıntılar yaşatır ve onu bırakarak, ondan vazgeçerek en büyük korkumuzla bizi muhatap eder. Ve bu döngüyü başarıyla geçenler için hiçbir şeyin yıkamayacağı muhteşem ödüller verir. Birey, zaafına rağmen bırakmayı seçtiğinde, korkusu sevgiye dönüşmüştür. Çünkü artık birey de dönüşmüştür ve o konuyla ilgili güçlenmiştir.

“Seni öldürmeyen şey, güçlendirir” bir Plüton sözüdür.

Farenin peynire koşması ve o kapana kısılması, Plüton’dur. Farenin en sevdiğidir peynir, zaafıdır. O esnada vazgeçmeyi bilemez fare. Sadece gidip onu yemeyi ister. Plüton tuzak kurar, sinsice. Ve o tuzağa insanlar, zaafları doğrultusunda yakalanırlar. Tuzaktan kurtulmak için, ölmeyi göze alabiliyorsak, işte o zaman korkumuzla yüzleşmiş, onu ölümü bile göze alacak seviyeye getirmiş oluruz. Gücü elimize almış oluruz.

Plüton irademizi kullanmamızı ister. Korkmadan gitmemizi, bırakmamızı ve o acının içinden geçmemizi ister. Ölüm insanoğlunun en büyük korkularından biridir. Sevdiğimizi kaybettiğimizde büyük acılar çekeriz. Ölüm Plüton enerjisidir. Ve halk arasında bir deyiş vardır ,“Yasını yaşa, acının içinden geç” derler, bilirsiniz. Acının içinden geçtiğimizde, bununla yüzleşmeyi kabul ettiğimizde birden bir mucize olur, o konu artık bizim en büyük korkumuz olmaktan çıkar. Ve biz güçlenmişizdir.

Astrolojide Plüton madenlerle, yer altı zenginlikleriyle, parayla, ölümle, karanlık güçlerle, ihtiras ve tutkuyla ilişkilidir. Dönüşümü anlatır. Onun transitlerinde hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Hangi evden geçiyorsa, oradaki çürüyen, yozlaşan konular, karanlık taraflarıyla birlikte gün ışığına çıkar ve dönüşür.

Kova burcu ise ileriye bakma, hedefler, gelecek planları, gelişme ve yeniden şekil vermeyle ilgilidir. Gökyüzü, elektrik, matematik, teknoloji, astroloji, astronomi, uzay, ilim, bilim, sosyalizm, tüm canlılar, doğa, insanlar onunla ilgilidir. Özgürlük ve farklılık onun çizgisidir. Kova gerçeklerle ve yapılması gerekenlerle ilgilidir. Amacı, faydalı olmaktır.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

Plüton Oğlak burcunda, kemikleşmiş tüm sistemleri, ülkelerin tarihine imza atmış yapıları, büyük kurumları silkeledi, yıktı. Yeni sistemler geldi. Kovada ise, yeni sistemlerin; dünyaya faydalı olmasına çalışacak.

Plüton kova burcu seyahatinde, tüm dünyayı çok önemli dönüşümler bekliyor. Kova burcunun temsil ettiği bütün konularda, yozlaşan, çürüyen her başlık Plüton’un dokunuşuyla yok olmaya ve dönüşüme mecbur olacak. Ülkelerin ve bireylerin bu alandaki korkuları ortaya çıkacak. Bireysel haklar ortaya çıkacak. Birçok ülkede, iktidara, yönetime protestolar, isyanlar ve ayaklanmalar olacak. Gücün el değiştirmesine tanık olacağız. Karanlık gücü elinde bulundurarak, toplumlara gruplara manipülasyon yapanların deşifresine tanıklık edeceğiz.

Bunların karşısında durarak haklarını arayacak, aktivist gruplar, sivil toplum örgütleri çoğalacak. Ancak bu hiç de kolay olmayacak. Çok sancılı ve bedelleri olan süreçlerden geçeceğiz. Yer altı kaynakları ve madenlerle ilgili çok fazla başlık gündeme gelerek, bu alanda bir devrim olmasına neden olacak. Özellikle Türkiye açısından bu konu önem arz edecektir. Bilim, ilim, teknoloji, uzay, gökyüzü, astroloji, evren başlıklarında çok çok önemli keşifler ve isimler ortaya çıkacak. Yapay zekâ, yeni icatlar, yeni teknolojik aletler hep bu dönemin konuları arasında olacak.

İnsanoğlunun, kendisinden başka canların varlığını kabul ettiği, onlara da yaşam alanı tanıması gerektiğini, kendi özgürlüğü, bağımsızlığı için birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini ve insanlığa nasıl hizmet ederim sorusunun önemini anladığı dönemdir. Sevgiyle.

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Alkım Olgu
Satış, pazarlama ve halkla ilişkiler alanındaki kurumsal kariyer hayatını 2010’da tamamladı ve astroloji alanında yıllara dayalı eğitimlerini kolektif bilincin yükselmesi adına profesyonel hayatına taşıdı. Şirket, kurum ve bireylere danışmanlık yapıyor.