Kişisel alan sınırları zaten meselemiz iken nereden çıktı bir de bu çok konuşanlara sınır koyabilme detayı diyeceksiniz belki de…
Uzunca bir süre önce ben de çok fazla konuşanların ve karşısındakini konuşturmayıp söz kesenlerin istilasına uğrayınca bu konuyla ilgili kaynaklar okumaya başladım. Birçok insanın da buna maruz kaldığını böylelikle görmüş oldum. Amerikalı psikoterapist Sharon Martin’in sınır çizme hakkındaki araştırmaları ve çalışma kitaplarından yola çıkarak bu yazının ana hatlarını sizler için belirledim.
KONUŞARAK SINIR AŞMAK NE DEMEK?
İnsanlar, kaygı, agresyon, bencillik, ucu kaçmış sosyal ilişkiler gibi birçok nedenden dolayı aşırı konuşabilirler. Sebep ne olursa olsun, sadece tek bir kişi sohbete hükmettiğinde ve tek taraflı olduğunda karşıdaki kişi sınırları ihlal edilmiş, kızgın, öfkeli, dolmuş ve kendini önemsiz hisseder. Öyleyse bu durumda yapabileceğimiz yegâne şey sınırlarımızı belirlemek.
SINIR BELİRLEMENİN İKİ ÖNEMLİ ADIMI
- Sınır koymaya sohbetin başında başlayın
Bir “aşırı konuşan” ve sizi konuşturmayan bir kişiyle sohbete girdiğinizde en başından itibaren bir sınır belirlemek önemlidir. Zaman kısıtlamalarınızı ve sorumluluklarınızı ifade ederek başlayabilirsiniz.
Örneğin şöyle bir cümleyi kendi özgün ifade şeklinizi katarak söyleyebilirsiniz: “Merhaba Ayşe, seninle buluşmak gerçekten harika. Diğer işlerimi / görevlerimi halletmeden önce seninle konuşmak için tam 25 dakikam var. Bu yüzden sohbetimizi saat 14.30’da bitirmem gerekecek.”
Böylece bu sınırı önceden belirleyerek, ilgili her iki taraf için de net beklentiler belirlemiş olacaksınız. Diğer kişi sizin kısıtlı zamanınız olduğunu ve konuşmanızın kısıtlı bir zaman dilimi içerisinde geçekleşeceğini anlamış olacak.
- Sınırlarınıza Sadık Kalın
Bir sınır belirlemek tek başına yeterli değildir; önemli olan bunu uygulamaktır. Karşınızdaki kişi, zaman sınırınızı belirttikten sonra bile konuşmaya devam ederse, nazikçe sınırı hatırlatın ve konuşmayı sonlandırmak için adımlar atın. Örneğin, toplantınıza 10 dakika kaldığını ve görüşmenizin sonlanacağını hatırlatabilirsiniz. Belirlediğiniz sınırı güçlendirmek için harekete geçmek çok önemli.
Kişiye zaman kısıtlamalarınızı nezaketli bir şekilde iki veya üç kez hatırlattıysanız, belirttiğiniz planı takip etmek kabalık olmayacaktır. Hatırlayın, belirlediğiniz sınırları uygulamak sizin sorumluluğunuzdadır. Bunu yaparak, kendi zamanınıza ve önceliklerinize saygı göstermiş olursunuz.
EN SIK YAPILAN HATA: DİĞERİNİN İHTİYACINI ÖN PLANA ALMAK
Sınır belirlemede en sık yapılan hatalardan biri, kişilerin kendi ihtiyaçlarını küçümserken, diğer insanların ihtiyaçlarını ise daha fazla önemsemesi ve daha değerli görmesi oluyor. Sharon Martin, ihtiyaçlarınızın diğer insanların ihtiyaçları kadar değerli olduğunu göz ardı etmeyin diyor. Diğer insanların ihtiyaçlarını önceliklendirmeyin. Önceliği kendi ihtiyaçlarınıza verin. İhtiyaçlarınız için gerekçelendirme veya açıklamada bulunmayın. Bunun sizin ihtiyacınız ve sizin alanınız olduğunu unutmayın ve bundan rahatsızlık duymayın. Bu sessiz kalma ihtiyacı, yalnız kalma ihtiyacı ya da istediğiniz başka bir şey yapma ya da hiçbir şey yapmama ihtiyacı olabilir.
BİR SOHBETİ SONLANDIRMAK İÇİN BAHANE ÜRETMELİ MİSİNİZ?
“Çoğu zaman, insanlar bir konuşmayı sonlandırmak için bahaneler üretirler. Randevunuz olduğunu söylemek gibi bir mazeret üretmek sizin için işe yarıyorsa, kesinlikle yapabilirsiniz” diyor Sharon Martin.
Ve ekliyor; “Bu stratejinin büyük bir hayranı değilim çünkü bir sohbeti sonlandırmak için geçerli nedenler (genellikle diğer insanlara taahhütler) ve geçersiz nedenler (kendimize olan taahhütler veya öz bakım eylemleri) olduğunu ima eder.”
Martin, mazeret üretmek yerine basitçe şu ifadeleri kullanabileceğimiz belirtiyor:
- Şimdi gitmem gerekiyor.
- Başka bir işim daha var.
- İlgilenmem gereken bir şey var.
- Bu doğru bir zaman değil.
Unutmayın, birisi size bir nedenden dolayı baskı yaptığında bile, hiçbir neden sunmak zorunda ya da açıklama yapmak zorunda değilsiniz.
EMPATİ, NAZİK İFADE, ANLAYIŞ
Sınırları belirlerken empati içeren bir şekilde iletişim kurmak önemlidir. İhtiyaçlarınızı ifade etmek, diğer kişinin duygularını göz ardı etmek veya reddetmek anlamına gelmez. Her iki tarafın da birbirlerinin bakış açılarını anlayabileceği ve saygı duyabileceği açık ve dürüst iletişim için çaba gösterin.
Nasıl hissettiğinizi ifade etmek ve sınırlarınızın önemini açıklamak için “Ben” ifadelerini kullanın. Örneğin, “Şarj olmak için biraz sessiz zamana ihtiyacım var, bu yüzden konuşmayı şimdi bitirmeliyim” deyin. İhtiyaçlarınızı nazik ve saygılı bir şekilde ifade ederek, anlayışı geliştirir ve ilişkilerinizi güçlendirirsiniz.
SON SÖZ
Çok fazla konuşan ve söz kesen insanlarla uğraşmak son derece sinir bozucu olabilir. En başından itibaren sınırları belirlemeye çalışın ve onlara bağlı kalın. İhtiyaçlarınızın herkesinki kadar önemli olduğunu unutmayın. Çok konuşan biriyle konuşmayı bitirmek için mazeret üretmenize veya sebep belirtmenize gerek yoktur. Sizin için en iyisini yapın ve sınırlarınızı nezaketle belirleyin. Sorun devam ederse, diğer kişiye davranışlarının sizi nasıl olumsuz etkilediğini bildirin ve ilişkiyi daha dengeli hale getirmenin yollarını bulmaya çalışın.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.