Bilmemekle Barışmanın Bilgeliği
Farkındalık

Bilmemekle barışmanın bilgeliği

Uzun yıllardır insanoğlu bilgiye tutundu hatta bilgiyi kutsadı. Hayatın karmaşasını kontrol etmenin tek yolu olarak gördü. Çocukluğumuzdan beri bize öğretilen buydu: “Bilirsen güçlüsün, yanılmazsın, ayakta kalırsın.” Bilgi, gücün kapısı olarak gösterildi. Ama zaman değişiyor. İçinde bulunduğumuz çağ, tüm bilgilerin önümüze serildiği ama aynı anda hiçbir kesinliğin kalmadığı bir çağ. Ve burada yeni bir bilgelik doğuyor: bilmemekle barışmak.

Bilgi bolluğunun ortasında aslında daha da çok belirsizlik var. Her şeyin cevabını birkaç saniyede bulabiliyoruz ama kalbimiz daha önce hiç olmadığı kadar sorularla dolu. İklim krizine dair raporları okuyoruz, yapay zekâ hakkında binlerce makale önümüze düşüyor, gündelik hayatımızda sürekli veri ve haber akışıyla kuşatılıyoruz. Fakat tüm bu bilme hâline rağmen, içimizde derin bir bilinmezlik var: “Yarın ne olacak?” sorusunun cevabı yok. İşte tam da burada, bilmemekle yan yana durabilmek, onu reddetmeden kabul edebilmek bir bilgelik hâline geliyor.

“Bilmemek” bir insanlık sırrıdır. Susmakta hikmet vardır. İnsan sustukça gönül gözü açılır ve aslında ezber bilgimizin aksine, çalışma hayatında gönül gözümüz bize pusuladır. Bilmemek aslında kalbinden kibir tohumlarını arındıracaktır. Jenerasyonlar arasında stil farklılıkları yaşıyoruz dediğimiz yer tam da burasıdır. Geri dönük iş-yaşam yolculuğuma baktığımda bilmemenin verdiği masum merak ve ustalarıma teslimiyet bana tevazuyu öğretti, daha da önemlisi beni hakiki bilginin kaynağına ulaştırdı.

Bilmemek, İnsanı İnsan Yapar

Bilmemek, İnsanı İnsan Yapar

Eskiden bilmemek zayıflık sayılırdı. Bir toplantıda “Bilmiyorum” demek, sanki yetkinliği sorgulatır, güven kaybettirirdi. Oysa bugün asıl güveni, bilmediğini itiraf eden lider veriyor. Çünkü bilmediğini kabul eden, öğrenmeye de hazırdır. Bilmiyorum demek, kibri çözer; başkasının bilgisini, katkısını, varlığını değerli kılar. Bilmemek, aslında insanı insan yapar. Her şeyi bilen değil, bilmediklerinin farkında olan büyür, olgunlaşır, gelişir.

Yeni çağın bilgeliği, “Benim tüm cevaplarım var” iddiasından değil, soruların içinde kalabilme cesaretinden doğuyor. Acele etmeden, yanılmaktan korkmadan, yanıtların netleşmediği yerlerde dahi sabırla kalabilmek… Bilmemek bir eksiklik değil, kalbin sürekli öğrenmeye açık kalmasıdır. O yüzden bilgelik artık kesin cevaplarda değil, açık uçlu soruların kıyısında aranmalıdır.

Cesaretin Yeni Tanımı

Cesaretin Yeni Tanımı

Kariyer yolculuğunda da böyle değil mi? Kimimiz ne yöne gideceğimizi, hangi fırsatın doğru olduğunu bilmeden ilerliyoruz. İlişkilerde de öyle. Karşımızdakinin kalbini bütünüyle çözmek mümkün değil. Hatta kendi içsel yolculuğumuzda dahi çoğu zaman pusulasızız. Bu pusulasızlık, zannettiğimiz gibi bir kaybolmuşluk değil; aslında öğrenmenin ve keşfin en doğal hâli. Cesaret, “ben biliyorum” diyerek adım atmakta değil, “bilmiyorum ama öğrenmeye hazırım” diyebilmekte saklı.

Yeni çağın ruhu bize şunu fısıldıyor: Bilmediklerinle barış. Çünkü bilmediğini kabul ettiğinde başkalarının bilgisine yer açarsın. Çünkü bilmediğini kabul ettiğinde kalbin öğrenmeye devam eder. Çünkü bilmediğini kabul ettiğinde hayatın sürprizlerine karşı daha esnek, daha yumuşak bir varlık olursun. Ve son soru hepimizin önünde duruyor: Bilmediklerinle barışmaya hazır mısın?


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

sebnem-toker
30 yılı aşkın kurumsal deneyimiyle yönetsel iletişim, profesyonel duruş ve kurumsal temsil alanlarında uzmanlaşan Şebnem Toker, Doğan Holding’de 20 yıl Yönetim Kurulu Başkanı Asistanlığı yaptı. Liderlik destek süreçleri, kurumsal iletişim mimarisi ve yönetici-asistan ilişkileri üzerine kurumlara özel eğitimler tasarlıyor. MYK Belgeli Eğitim Uzmanı ve Profesyonel Koç olan Toker; Jungian Koçluk, NLP Eğitmenliği ve Future Life Progression (FLP) uygulayıcısıdır. “Zamanı Yakalayan Ofisler” ve “Yaşamın Direksiyonunda” kitaplarının yazarıdır. 2024’te kurduğu Yaşamın Direksiyonunda Akademi çatısı altında bireyler ve kurumlar için gelişim programları sunmaktadır.
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.