Hepinizin yakından tanıdığı Merkür nam-ı diğer Hermes… Her duyduğunuzda korktuğunuz, gıcık olduğunuz onun şu retroları, gerçekten kabus mu, yoksa nimet mi?
Öncelikle retrograde veya retro ne demek ondan bahsedeyim biraz.
Her gezegenin evrende belirli bir hızı vardır. Merkür hızlı gezegenlerden biridir. Bir gezegenin retro olması, gezegenin geriye gitmesi demek değildir. Yeryüzünden gökyüzüne baktığımızda hızını yavaşlatan gezegen, sanki geri gidiyormuş izlenimi verir bizlere. Aslında gezegenler geri gitmez. Retro zamanları da, gezegenlerin hızını düşürdüğü, yavaşladığı zamanlardır. Tabii bu zamanlarda, hız düştüğü içinde, gezegenin temsil ettiği konularda bazı aksaklıklar, ertelenmeler ve sorunlar oluşur.
Retrosuna en sık rastladığınız Merkür, yılda 3 kez retro yapar. Ortalama 4 aylık periyodlarda olur bu retrolar.
Merkür; iletişim, zekâ, konuşma, anlama, dinleme, ulaşım, ticaret gezegenidir. Yani bir nevi bizim zihnimizdir. Nasıl düşündüğümüz, aklımızın neye çalıştığı, çalışıp çalışmadığı, nasıl iletişim kurduğumuz veya kuramadığımızı anlatır. Hepimizin doğum haritasında bir burçta ve bir evde yerleşmiştir. Bu da bizim iletişimde nasıl olduğumuzu, kafamızda dönen dolapları anlamamızı sağlar. Bir insanın aklından gün içinde ortalama 60 bin düşünce geçtiği söyleniyor. Ve bu düşüncelerin yaklaşık 10 bini gelecekle, 50 bini ise geçmişle ilgili düşüncelermiş. Ve maalesef, yaşam o kadar hızlı akıyor ki, bu geçen düşünceleri zihin yakalayamıyor bile. Yani hızla geçen düşüncelerimiz, önümüzden geçip giden otobüsler misali olabiliyor. Ve biz arkasından “Tüh kaçırdık” diyoruz. Bu düşüncelerin bir çoğunun yaratıcı fikirler olduğunu düşünürsek, kim bilir bize veya çevremize faydalı olabilecek kaç yaratıcı fikrin ardından el sallıyoruz?
İlahi plan her şeyi düşünmüş bu evreni yaratırken…
Bu yüzden Merkür’ün retroları kâbus değil nimet aslında. Zihnimizden geçen binlerce yaratıcı fikir, bu retro zamanları yeniden gelir aklımıza. Fırsatları yeniden değerlendirebilmek adına.
Bakalım bu retrolar başka ne işe yarıyor? Hepimiz belli bir çevreye bağlı yaşıyoruz. Büyüklü küçüklü sosyal çevrelerimiz, arkadaşlarımız, yakınlarımız, dostlarımız var. Ve tüm bunlarla iletişim halindeyiz. Bazen fikirler ters düştüğünde, menfaatler çarpıştığında bu kişilerle ters düşüyoruz, belki de yollarımızı ayırıyoruz. Yani hayatımızdan çıkıyorlar. Bir çoğumuz ilerleyen zamanlarda pişmanlıklar yaşıyor. “Keşke o lafı etmeseydim, keşke git demeseydim, keşke bağırmasaydım, beni yanlış anladı, keşke şunları ona söyleseydim” gibi birçok düşüncenin hamallığını yapıyoruz. İşte bir diğer fayda, bu retro zamanlarında yine Merkür’den geliyor. Merkür böyle zamanlarda bize diyor ki “Git konuş, derdin neyse söyle, özür dilemek için, affetmek için, bir şans daha vermek için al sana fırsat…”
Yaşamın hızında yetiştiremediğimiz ne kadar çok işi var değil mi hepimizin? Bir diğer faydası ise, bu retro zamanlarında gerek evde, gerekse iş ve ofis ortamlarımızda kullandığımız ekipmanları elden geçirmek. Dolapları, çekmece içlerini düzenlemek. Bilgisayarımıza belki format attırmak, onun da deposunu boşaltmak, yer açmak. Eskileri, elden çıkarmamız gerekenleri atıp, yeniye yer açmak için harika bir zaman dilimi sunuyor bize.
İçimize döndüğümüz, iç sesimizi daha çok dinlediğimiz bu retro zamanlarında, yazmak adeta bir cevher haline geliyor. Eğer mesleğinizde yazarlık varsa, bu retroları fırsata çevirebilir, inanılmaz bir hızda kitap, dergi, makale yazabilirsiniz.
Yarım kalan bitmemiş, tamamlanmamış, zamansızlıktan sırada bekleyen her türlü konuyu retro zamanları kolaylıkla halledebilirsiniz.
DOĞUM HARİTANIZDA MERKÜR RETRO MU?
Peki, doğum haritasında Merkür’ü retro doğanlar … Onları unutamayız öyle değil mi? Bu kişiler için, Merkür’ün retro yaptığı zamanlar, ileriye gitme, başlama, imza atma, yeni tanışma, adım atma zamanları. Yani sistem herkese eşit davranıyor gördüğünüz gibi. Düz doğanlar için retro zamanları ne ifade ediyorsa, retro doğanlar için bunun tam tersini söylemek pekâlâ mümkün…
Bu kadar faydasının yanında, elektronik aletlerin, bilgisayarların, telefonların, arabaların arıza yapmasına, trafikte daha çok kaza potansiyeline, insanlar arasında sözel tartışmalara da neden oluyor tabii. Onu da şöyle düşünmek lazım; aldığımız bize yardımcı elektronik aletlerimiz bizle birlikte yaşamayacak öyle değil mi? Onların da bir ömrü var aslında. Onların da yenilenmeye ve tamire ihtiyacı var. Kazalara gelince; retro zamanları dikkat dağınık ve düşük olduğu için artıyorlar. Biraz daha dikkatli ve sakin olmaya çalışırsak, başkalarının trafikteki haklarına tecavüz etmezsek, bu kazaların oranında da ciddi bir düşme olacaktır.
Şimdi soruyorum size; Merkür retroları kabus mu, nimet mi?
Açılış fotoğrafı:Pexels- Pixabay
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.