TANRIM, BEN BÜTÜN BUNLARI YAŞARKEN SEN TATİLDE MİYDİN?
Farkındalık Mümkünat

Tanrım, ben bütün bunları yaşarken sen tatilde miydin?

Kimi cümleler vardır, içine yıllar sığar. Bir ömürlük acı, bir avuç sitem, bir tutam mizah… Bazen bir kadının ağzından dökülür, bazen bir çocuğun gözlerinden okunur.

YouTube’da Gökhan Çınar’ın hazırlayıp sunduğu Katarsis programını izlerken konuğun söylediği bir cümle beni derinden sarstı. Öylesine değil, yüreğimin tam ortasına çakıldı: “Tanrım, ben bütün bunları yaşarken sen tatilde miydin?” Duyar duymaz, durdum. Bu sözde sadece acı yoktu. İhtiyaç vardı. İsyan vardı. İnançla çatışan bir hayal kırıklığı ve acıya tutunarak hayatta kalmış olmanın ironisi…Bir insanın yaşadıklarını tek cümleyle özetlemesi mümkündür bazen. O kadının hayatı da o cümleye sığmıştı.

Yıllardır koçluk ve Alfa Biyoenerji seanslarında pek çok hikâye dinledim. Ama o kısa programda duyduklarım, yıllar içinde bölük pörçük işittiğim acıların tek bir bedende toplanmış hali gibiydi. Ve çok tanıdıktı. Çocuklukta görülmeyen, duyulmayan, sevilmeyen bir çocuk… Aile içinde tacize uğramışsa eğer, o çocuğun kalbi, bu dünyaya hep yaralı kalıyor. Büyürken bir tek şeyin peşinde oluyor: “Sevilmek.” Sevilmek ve değerli hissetmek. Yıllar sonra da hayatına giren herkeste çocukken göremediği sevgiyi bulmaya çalışıyor. Ve sıkça duyduğum o ortak cümleyi kuruyor: “Benim başımı okşayan hiç olmadı ki… Ben hiç sevilmedim.”

Bu, çoğu zaman zalim kişilere duydukları güvenin, onların yıkıcı etkilerine bile tahammül etmelerinin sessiz gerekçesi oluyor. Ama tüm bu acılar içinde unutulmaması gereken bir şey var: Dayanıklılık ve onun kaynağı. Kimi insanlar için bu kaynak, mutlu bir çocukluğun mirasıdır. Kimi insanlar için, çocukken eksik kalanların üzerine ördükleri bir iç kale.

Birini yargılamadan önce, o kişinin hikâyesini bilmeye cesaret etmeliyiz. Depresyonunu “abartıyor” demeden önce, onun hangi karanlıklardan geçtiğini sormalıyız. Böyle zamanlarda hep aynı sözü hatırlarım:

⁠”Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy.

Benim yürüdüğüm yollardan geç, dağlardan, ovalardan, taşlı sokaklardan…

Benim tattığım acıyı, hüznü ve neşeyi tat.

Sonra bir kez daha ayağa kalk.

Aynı yolu bir kez daha yürü.

Ancak o zaman beni yargılayabilirsin.”

(Bir Kızılderili atasözü)

NERMİN YUSUFİ

2009’dan bu yana kurucusu olduğu Pozitif Platform Kişisel Gelişim Merkezi ile insanların hayatına dokunuyor.
Alfa Bioenerji ve koçluk seansları ile hem ruhsal hem de zihinsel dengelerini bulmalarına, içlerindeki potansiyeli ortaya çıkarmalarına rehberlik ediyor.


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.