Dikkat, bu yazının sonunda yine çocukluğunuza dönmek zorunda kalacaksınız. Huzurlu ve sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmaz bir unsur var: Duygusal farkındalık!
“Şu an hangi duyguyu hissediyorum, bedenim ne durumda, zihnimden neler geçiyor, eylemlerim nasım, ağzımdan hangi kelimeler dökülüyor?”
Çoğu zaman bunları fark etmediğimiz gibi aslında duygularımızı dahi hissetmiyoruz. “Şu an hangi duyguyu hissediyorsun?” sorusuna hüzünlü bir insan “göğsümde bir ağırlık var” diyor ya da öfkeli bir başkası, “kafam yanıyor” diye yanıt veriyor. Ama duygusunun adını koyamıyor. Genel olarak tüm bunların adına da “stres” deniliyor ve öneri “Stresten uzak dur” şeklinde kısa, öz ancak yetersiz oluyor.
Bugüne kadar stresin hayatımıza, sağlığımıza etkilerini defalarca duyduk, okuduk, izledik. Ama itiraf edelim ki bir şeyler havada kaldı. Neydi bu stres? İçinde neler vardı? İşe kaç kalıyoruz diye duyduğumuz stres ise bazı insanlarla ilişkimizde her an fark ettiğimiz ya da her sabah yataktan kalkarken hissettiğimiz gerginlik neydi mesela?
Dr. Seran Şimşir Stres ve Ötesi adlı kitabında “Stresin fizyolojik kısmı olsa da biz onu ağırlıklı olarak ‘ruhsal gerilim’ anlamında kullanıyoruz. Latince kökenli bu tıp teriminin içine gerçekten de o kadar çok duygu giriyor ki tüm bunları tek kelime ile açıklamaya çalışınca belki de stresli olup olmadığımızı dahi anlayamıyoruz. Bu yüzden strese daha somut örneklemeler getirip sadece yoğun iş hayatı olan, trafikte saatler geçiren, geçim sıkıntısı çeken insanların meselesi gibi yaklaşıyoruz. Oysa stres; dert, tasa, keder, hüzün, kaygı, sıkıntı, üzüntü gibi birçok duygudurumunu içinde barındırıyor.
Yani bu stres kelimesi önüne “kronik” kelimesi eklendiğinde çok geniş kapsamlı ve sağlığımız üzerinde uzun vadede çok ağır etkileri var. Biz, bu yazı boyunca işin “duygusal gerginlik” kısmına odaklanacağız. Duygusal gerginlik ise genellikle stres, kaygı veya baskı altında olma durumu olarak tanımlanıyor. Bu durum, kişinin duygusal denge ve huzurunu bozan, zihinsel ve fiziksel belirtilerle kendini gösterebilen bir rahatsızlık hali. Duygusal gerginlik, çeşitli nedenlerden kaynaklanabiliyor.
DUYGUSAL GERGİNLİĞİN BELİRTİLERİ
1. Kaygı ve Endişe: Sürekli olarak bir şeylerin ters gideceği hissi.
2. Huzursuzluk: Yerinde duramama, sabırsızlık.
3. Sinirlilik: Kolayca öfkelenme veya tahammülsüzlük.
4. Yorgunluk: Fiziksel olarak yorgun hissetme, enerjisiz olma.
5. Uyku Problemleri: Uyuyamama veya sık sık uyanma.
6. Fiziksel Belirtiler: Baş ağrısı, kas gerginliği, mide sorunları.
DUYGUSAL GERGİNLİĞİN NEDENLERİ
1. İş Stresi: İş yükü, zaman baskısı, iş yerindeki çatışmalar.
2. Kişisel Problemler: Aile içi sorunlar, ilişkisel çatışmalar, maddi zorluklar.
3. Sağlık Sorunları: Kendi sağlık problemleri veya yakınların sağlık sorunları.
4. Büyük Hayat Değişiklikleri: Taşınma, iş değiştirme, evlilik, boşanma.
5. Beklentiler: Kişinin kendi kendisinden veya başkalarının yüksek beklentileri.
DUYGUSAL GERGİNLİKLE BAŞ ETME YÖNTEMLERİ
1. Rahatlama Teknikleri: Meditasyon, derin nefes alma egzersizleri, yoga.
2. Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz yapmak, yürüyüşe çıkmak.
3. Sosyal Destek: Aile ve arkadaşlarla zaman geçirmek, destek almak. (Tabii gerginlik nedeniniz onlar değilse…)
4. Planlama ve Organizasyon: Günlük rutinler oluşturmak, işleri önceliklendirmek.
5. Profesyonel Yardım: Psikolog veya danışman desteği almak.
Vücudunuz Hayır Diyorsa ve Normal Efsanesi kitaplarının yazarı Dr. Gabor Maté, duygusal gerginlik ve stres üzerine önemli çalışmalar yapmış bir doktor ve yazar. Özellikle travma, bağımlılık ve stresin sağlık üzerindeki etkilerini araştıran Gabor Maté de duygusal gerginlik hakkında şunları söylüyor.
1. Duygusal Gerginliğin Kökenleri:
Maté, duygusal gerginliğin genellikle çocukluk travmalarından ve erken yaşta deneyimlenen duygusal ihmalden kaynaklandığını belirtiyor. Çocukluk döneminde yaşanan stresli ve travmatik olaylar, kişinin yetişkinlik dönemindeki duygusal tepkilerini ve stresle başa çıkma mekanizmalarını şekillendiriyor.
2. Beden ve Zihin Bağlantısı:
Maté, beden ve zihin arasındaki derin bağlantıyı vurguluyor. Ona göre, bastırılmış duygular ve çözümlenmemiş travmalar, fiziksel sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Örneğin, kronik stres ve duygusal gerginlik, bağışıklık sistemini zayıflatarak çeşitli hastalıklara neden olabiliyor.
3. Stresin Sağlık Üzerindeki Etkileri:
Maté, kronik stresin ve duygusal gerginliğin kalp hastalıkları, kanser, otoimmün hastalıklar ve diğer ciddi sağlık sorunlarıyla ilişkili olduğunu savunuyor. Stres ve duygusal gerginlik, vücudun hormonal dengesini bozarak uzun vadede zararlı etkiler yaratıyor.
4. Öz-Şefkat ve Kendine Dönüş:
Maté, duygusal gerginlikle başa çıkmada öz-şefkatin ve kendini anlama sürecinin önemini vurguluyor. Kişilerin kendi duygusal yaralarını tanımaları ve kabul etmeleri, iyileşme sürecinin önemli bir parçası.
5. Toplumsal ve Kültürel Etkiler:
Maté, modern toplumun stres ve duygusal gerginliği artıran faktörlerine de dikkat çekiyor. Hızlı yaşam temposu, sürekli rekabet ve bireysel başarıya odaklanan kültürel normlar, insanların stresle başa çıkma yeteneklerini zorluyor.
6. Bağlanma ve İlişkiler:
Gabor Maté, sağlıklı ve destekleyici ilişkilerin duygusal gerginliği azaltmada kritik olduğunu belirtiyor. Güvenli bağlanma ve duygusal destek, kişinin stresle daha iyi başa çıkmasına yardımcı oluyor.
Gabor Maté’nin önerileri:
– Farkındalık ve Meditasyon: Duygusal farkındalık ve meditasyon, duygusal gerginliği azaltmada etkili yöntemler.
– Travma Terapisi: Bu konuda uzman desteği almak.
– Kendi İhtiyaçlarını Tanıma: Kişilerin kendi duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını tanıması ve bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik adımlar atması önemli.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.