Ebegümeci’nin doğum kontrol amacıyla Anadolu’da kullanılışıyla ismini aldığını bilir misiniz? Veya kabak yemeği yerken aklınıza gelir mi Yunus Peygamber ile nenesinin hikayesi? Eğer Deniz Gezgin’in ilk basımı 2007’de yapılmış olan, Sel Yayıncılık’tan çıkan kitabı elinize geçerse her yeşil gördüğünüzde merakla karıştırır ve hikayesini ararsınız.
Spiritüel tasarımlara başlangıç yapmak istediğimde, kendimi bildim bileli felsefe ve mitolojiye olan ilgim, bitkiler ve aromalar ile ilgili olan tutkum ile nasıl birleşebilir diye düşünürdüm. Bu arayışların sonucu beni Deniz Gezgin’in “Bitki Mitosları” isimli kitabı ile tanıştırdı.
Kitabın son baskısı Ağustos 2017’de, 4. Basım olarak raflarda yerini alır. Görsellerde olan bendeki kitap ilk baskıdır ve 140 sayfadan oluşur. Yazar Giriş bölümünde; cennet bahçesi, kutsal bitkiler, insanın cennetten kovulması ve Toprak ana ile karşılaşması gibi kitabı yazmasına temel oluşturan mitoslara değinir. Bitkileri alfabetik sıra ile işler. Bitki Mitosları, ansiklopedi gibi gözü korkutmayan, yer yer çizimlerle desteklenen ve okurken yormayan bir dile sahiptir. Ayrıca sözlük biçiminde yazıma ve öz anlatımı okuyucuda merak uyandırır. Böylece aradığınız konu ile ilgili anahtar kelimeleri vererek doğru kaynaklara ulaşmanızı da sağlar. Kitap, o kadar sürükleyici bir anlatıma sahiptir ki okuyan daha fazlasını öğrenme isteğine muhakkak yenik düşer.
ORTAK ATA MİRASLARINDAN FAYDALANIYORUZ
Etrafımızdaki her varlığın kolektif bilincimizde, Dünya tarihinde, Anadolu geleneklerinde, bireysel hayatımızda çok çeşitli tezahürleri mevcuttur. Kendimizi herhangi bir boyutta geliştirmek istediğimizde bir arada yaratıldığımız diğer tüm maddelerden destek alırız; taşlar, kristaller, hayvanlar, hava, su ve elbette bitkiler. Ancak bu desteğin daha sağlıklı ve tam olabilmesi için neyi, ne niyetle, ne şekilde, ne kadar ve kime göre kullandığımızı da bilmek gerekir.
Aynı coğrafyada yaşayanlar ata miraslarından kolektif bir düzlemde daha fazla fayda görürler. Bu nedenle yaşadığımız çevreyi, doğup büyüdüğümüz toprakları tanımak, saçımızdan tırnağımıza bizi var eden hangi enerjilere uyumlu olduğumuzu bilmek gerekir. İşte Gezgin’in kitabı bu anlamda spritüel çalışmalarda yardımcı hemen her bitkinin hikayesine sahip bir derlemedir. Bunun asıl sebebi 1981 doğumlu genç yazarın, Ege Üniversitesi Prohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi mezunu oluşudur. Soyadıyla özdeşleşen yazar, Anadolu’da çeşitli kazılara katılır. Böylelikle arkeolog gözü ile içindeki masalcı çocuğu birleştirmeyi başarır. Aslında Gezgin’in ilk kitabı ise, sonraki sayılarda yer vereceğim, yine Sel Yayıncılık’tan 2007’de çıkarttığı “Hayvan Mitosları”dır.
AFRODİT’İN KEMERİNDEKİ MERCANKÖŞK
Kitabın nasıl kullanıldığına küçük bir örnek verelim. Diyelim ki sevgi ve aşk ile ilgili bir materyal hazırlamak istediniz. Yeni yeni başlangıçlar niyetindesiniz. En uygun ve yakın tarih ise yengeç burcu döneminde duygular su gibi iken, 10 Temmuz 2021ve sonraki günlerde oluşacak yeni ay zamanı olsun. Hepimizin aşina olduğu üzere berrak bir pembe kuvarsınız hazır, tabii ki gül olmazsa olmazımız peki başka ne koymalı? Kitabın ilk sayfalarındaki İçindekiler bölümü size içerikteki tüm bitkilerin isim ve sayfa numaralarını veriyor. Böylece nereye bakmanız gerektiği hakkında bir fikriniz olabiliyor. Sayfa 95, 3. Paragrafa bir göz attığınızda Afrodit’in kemerindeki mercanköşk (Origanum marjorana) bitkisini okuyorsunuz ve bitkinin etken maddelerini araştırdığınızda gerçekten bugünün modern tıbbında bir afrodizyak olduğunu keşfediyorsunuz! Belki de bu nedenle Antik Yunan ve Roma’da bu bitkiye “mutluluğun simgesi” denilmiştir.
GÜNÜN BİTKİSİNE BAKALIM
Daha eğlenceli bir alternatif ise Günün Bitkisi oyunudur. Hani tarot için günlük kart çekilir, burç köşelerinde yıldız falı yorumlanır, lokantalarda günün yemeği belirlenir ya, biz neden günün bitkisine bakmayalım? Benim bugün hepimiz adına açtığım rastgele sayfa 109 oldu, bitkimiz Nilüfer çiçeği. Bir diğer ismi Lotus olarak bilinen bu çiçeğin bize mesajını sevgiyle kabul edelim. Nerede ne şartlarda var oluş serüveniniz devam ediyor bilinmez. Ancak yazarın verdiği bilgilerle; her birimizin bataklıkta açan nilüferler gibi özümüzde olağanüstü güzellik ve mucizeler barındırdığını, çamurda doğsak bile o güzelliğin her sabah güneşe doğru açtığını hatırlayalım.
Gözde YALDIZCİYAN
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.