Hayat bir anda değişebiliyor. Nasıl mı? Benim yaşamımın geçen hafta doktorumun telefon ile araması sonucunda aldığım haber ile değişmesi gibi. Beynimde 2.7 cm. tümör var ve cerrahtan randevu almam öneriliyor. Doktorum telefonda tümörün oldukça büyük olduğunu ve bir an önce cerraha görünmemi söylüyor. Hemen internete gidip akustik nöroma tümörü konusunda araştırma yapmaya başlıyorum. Okudukça kendimi biraz daha korkutuyorum ve olabilecek en kötü olasılıklara odaklanıyorum otomatik olarak.
Ameliyat ciddi ve riskli, pek çok komplikasyonlar olabiliyor. Yüz felci, denge bozukluğu, işitme kaybı ve daha da ciddi sonuçlar olabiliyor diye okuyorum araştırmalarım sırasınca. Kaygı, korku dolu düşünceler sonucu olumsuz duygular kabarıyor içimde ve dipsiz bir endişe kuyusuna girdiğimi fark ediyorum.
Yaşadığım duyguların ilk etapta çok doğal ve insani duygular olduğunu biliyor ve korkularımı şefkat ve anlayış ile karşılıyorum. Fakat “azı karar çoğu zarar’’ diyerek bu işi fazla uzatmak ve kedere döndürmek niyetinde değilim. Eşim Metin’den korkulu ve kaygılı düşüncelerim üzerinde sorgulama yapmak için kolaylaştırıcı olmasını ve benimle The Work yapmasını rica ediyorum. Endişelerim, isyan eden düşüncelerim ve tüm korkularım üzerinden tek tek gidiyoruz. Yüz felci olacağım düşüncesine inanmam en önde gelen korkularımdan biri. Eşim soruyor. “Yüz felci olacaksın, bu doğru mu Feza?” Bilen zihin inanmış korkularına ve hemen “Evet doğru’’ diyor. Eşim tekrar soruyor. “Kesinlikle emin misin? Ameliyat sonrası kalıcı yüz felci olacağından yüzde yüz emin olabilir misin?” Bu sefer hayır diyorum. Biraz önce felç olacağından emin olup beni korkutan zihin biraz esniyor ve felç olma konusundaki haklılığını bırakıp, gevşiyor. Olmayabilir de olasılığını devreye sokuyor. Olmama olasılığı da var. “Feza ameliyattan sonra kalıcı yüz felci olacağım düşüncesine inandığın zaman neler hissediyorsun, kendine o anda nasıl davranıyorsun ve nelerden mahrum ediyorsun kendini?’’ diye sormaya devam ediyor. Tabi ki cehennemi yaşatıyorum kendime. Yüz felci olmadan olmuştan beter duygular yaşıyorum. Acı çekiyorum, gelecekten korkuyorum. Artık video çekip YouTube ve Instagram’a video gönderemem diyorum. Kısacası zihin ateş topunun içine girip yakıyorum kendimi.
The Work sorgulamasıyla endişenin yerini güven alıyor
“Felç olacağım düşüncesine inanmasan kim olurdun?’’ diyor eşim Metin. Aman Allah’ım zihnimdeki ateşe su dökülüyor, korku gidiyor yerini huzur, güven, sevinç alıyor. Tersine çevirmeleri yapıyoruz. Felç olmayacağım. Evet bu daha doğru geliyor bana çünkü olasılıklara baktığımda felç olmama şansım olmaktan çok daha fazla. Tecrübeli ve uzman doktora gideceğim. Felç olsam bile çoğu felç bir senede düzeliyor diyor doktorlar. Hakikati buluyorum o anda ve felç olacağım düşüncesine inandığım zaman zihin felci yaratıyorum ve o anda zihnim bu toksit düşünce ile felç oluyor. Kısacası o gün eşim ile yaptığım The Work sorgulaması benim felçli zihinden çıkmama ve mantıklı bir şeklide bu durumu kabullenip, şifamı sağlıyor. Bu farkındalık ve aydınlanma anından sonra enerjimi endişelenmeye vermek yerine harekete geçip ameliyata hazırlanmaya ve iyileşmeye veriyorum. Sonra haber vermek istediğim aklıma gelen her sevdiğime haberi verip, paylaşıyorum.
Başa çıkması zor bir durumla karşı karşıya olduğumuz anlarda duygusal iniş çıkışlar çok normaldir. Ancak, hissettiğimiz korku, endişe ve kaygıyla başa çıkmanın yolları vardır. İlk olarak, sakinleşmek ve içsel dengemizi yeniden bulmak için yapabileceğimiz sağlıklı yollara yönelmek bu süreçte, size destek olacak bir arkadaş veya aile üyesiyle konuşmak önemlidir.
İçinizdeki korku, endişe ve kaygıyı kabul etmek önemlidir. Bu duyguları bastırmak yerine onlarla yüzleşin ve onlara izin verin. Duygularınızla başa çıkmak için bir terapistten destek almayı düşünebilirsiniz. Meditasyon ve derin nefes alma teknikleri sakinleşmenize ve zihinsel olarak odaklanmanıza yardımcı olabilir. Günlük meditasyon uygulamaları korku ve endişenizi hafifletebilir.
The Work yaparak stres veren düşünceyi sorgulayın ve kendinizi olumlu düşüncelere yönlendirin ve korkulu düşüncelere yapışmayın. Mücadeleci bir tutum benimseyin. Eğer bir operasyon geçirecekseniz ameliyatın başarılı olacağına odaklanın ve iyileşme sürecinde pozitif bir tutum sergileyin. Olumsuz düşüncelerinizi farkına varıp yakalayın ve üzerinden The Work yaparak sorgulamayı ne zaman olumsuz duygu içinde olduğunuzu farkına varsanız, düşünceyi yakalayıp The Work yaparak doğruluk testi verin.
Ayrıca spor yapmak veya yürüyüşe çıkmak da endorfin salgılamanızı sağlar ve ruh halinizi yükseltebilir. Düzenli fiziksel aktivite, stresi azaltabilir ve zihinsel olarak daha sağlıklı hissetmenize yardımcı olabilir. Aileniz, arkadaşlarınız veya terapistiniz gibi güvendiğiniz kişilerle duygularınızı paylaşın. Sizi anlayan ve destekleyen kişilerle iletişim kurmak, duygusal olarak rahatlamanıza yardımcı olabilir. Her ne olursa olsun, duruma mücadeleci bir tutumla yaklaşmaya karar vermenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Planlarınızın değişebileceğini ve beklenmedik zorluklarla karşılaşabileceğinizi kabul edin, ancak buna rağmen ilerlemeye devam edin.
Kabullen, duyguları yaşa, dönüş ve iyileş
Benim de birkaç gün önce beyin tümörü haberini aldığım anda yaşadığım gibi zorlu durumları kabullenmek, genellikle duygusal bir yolculuk ve içsel bir dönüşüm gerektirdi. İlk başta, bu tür bir kabullenme genellikle reddetme, öfke, üzüntü gibi çeşitli duygularla birlikte gelir. Ancak, kabullenme süreci adım adım ilerledikçe bu duyguların yerini genellikle kabul, iç huzur ve iyileşme alır.
İşte zorlu durumları kabullenme sürecinin bazı aşamaları:
Reddetme: Zorlu bir durumla karşılaşıldığında, genellikle ilk tepki reddetmedir. Bu aşamada, insanlar gerçekliği kabul etmek istemezler ve olumsuz durumu inkâr etmeye çalışırlar. Reddetme duygusu, gerçeği kabul etmekte zorluk çektiğimiz bir savunma mekanizmasıdır.
Öfke ve Direnç: Reddetme aşamasını takiben, genellikle öfke, hiddet ve direnç duyguları ortaya çıkar. Bu aşamada, insanlar yaşadıkları duruma karşı isyan edebilirler ve haksızlığa veya adaletsizliğe öfke duyabilirler. Bu duygular, zorlu durumu kabullenmekte zorlanma ve içsel mücadele olarak görülebilir.
Üzüntü ve Depresyon: Zorlu bir durumu kabul etmek için bir sonraki adım, üzüntü ve depresyon hissetmektir. Bu aşamada, kişi kayıp, keder veya acı hissedebilir. Bu duygular normaldir ve zorlu durumla başa çıkmak için bir yas süreci olarak görülebilir.
Kabul: Zorlu durumu kabul etme sürecinin son aşaması, gerçeği tamamen kabul etme ve iç huzura ulaşma aşamasıdır. Bu aşamada, kişi gerçekliği kabul eder ve durumuyla barışık olur. Kabul aşamasında, içsel bir dönüşüm gerçekleşir ve kişi yaşadığı deneyimden dersler çıkarır.
Zorlu durumları kabullenmek, herkes için farklı bir süreç olabilir ve herkesin bu süreci kendi hızında yaşaması normaldir. Bu süreçte kendinize sabır ve anlayış göstermek önemlidir. Ayrıca, destek almak ve duygularınızı paylaşmak için bir terapist veya yakın bir arkadaşla konuşmak da faydalı olabilir. Sonuç olarak, zorlu durumları kabullenmek, içsel bir dönüşüm ve büyüme fırsatı sunabilir ve kişinin daha güçlü ve dirençli hale gelmesine yardımcı olabilir.
Gönül ister ki kimsenin hayatına zorluklar gelmesin ve yaşam hep kolay olsun. Ama gerçek şu ki hayat bize gül bahçesi sunmuyor. İçinde inişi, çıkışı, tatlısı, tuzlusu, acısı, tatlısı, sıcağı, soğuğu olan bir yaşam paketi sunuyor.
“Her şey bizim için olur ve her karanlığın sonunda ışık olur. Unutmayın ki, bu süreçte sizin yanınızda olan birçok destek ve kaynak var.”
Kendinize ve iyileşme sürecinize odaklanın, olumlu bir tutum benimseyin ve adım adım ilerleyin. Her adımınızda daha da güçlenerek bu zorluğun üstesinden geleceğinize inanın.
Ve tüm bu yazdıklarımı kendime de tavsiye ediyorum ve uygulayacağım. Kendinize çok iyi bakın ve sevgi ile kalın,
The Work (düşünce sorgulama) hakkında bilgiye ulaşmak isterseniz www.bilgelikatolyesi.com ve www.fezakarakas.com sitelerine gidebilirsiniz.
Feza Karakaş
Mart 2024
Austin, Teksas
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.