Kalbinde neyi putlaştırırsan, onun kölesi olursun. İster para ister makam ister şöhret…İnsan kalbini Allah’tan başka bir şeye bağladığında o şeyin esiri olur. Özgür olduğunu sanırken zincirlerini kendi elleriyle takar.
Güç de böyle bir puttur. İnsana sınırsızmış gibi gelir. Güç zehirlenmesi yaşayan, zamanı bile unutur. Sonsuzmuş gibi yaşar. İnsanlara birkaç yıl, birkaç on yıl çok uzun gibi görünür. Oysa Allah katında dünya hayatı bir göz açıp kapama süresi kadardır. Güce tapan, onunla ebedi kalacağını sanır. Ama bir deprem olur; toprak titrer, binalar yıkılır. Ve o an Allah, Celal (yani heybet ve kudret) yüzüyle seslenir: “Eviniz de benim, arabanız da benim.” Bu dünya da öteki dünya da O’nundur. Allah, ikisini de birbirinden ayırmaz; ikisi de O’nun mülküdür. Senin sandığın mülk, senin sandığın güç, bir nefesle elinden alınır. Güç, doğru yerde ve doğru şekilde kullanıldığında emanettir. Ama putlaştırıldığında insanı körleştirir. Kalbini karartır, ruhunu ağırlaştırır. Ve en sonunda, putlarının enkazı altında kalırsın.
Kendini üstün görmek de başka bir sarhoşluktur. İnsan, sahip olduğu mevkiyi, bilgisini, güzelliğini, parasını kendinden bilir. Oysa her nimet, bir imtihandır. Kendini ayrıcalıklı sanan, başkalarını küçük gören, aslında ilahi teraziyi unutur. Ve bir gün yer titrediğinde sadece binalar değil, kibir kuleleri de yerle bir olur. Gerçek sarsıntı, insanın içindedir. Sana ait sandığın her şeyin senden geri alınabileceğini fark ettiğin anda başlar.
O yüzden, kalbine bak. Neyi büyüttüğünü, neye taptığını, neyi vazgeçilmez yaptığını gör. Çünkü Allah’tan başka her tapınak yıkılır. Ve her kölelik, acı bir uyanışla biter.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.