Aşk, tüm beklentilerin yokluğudur
Dergi İlişkiler

Aşk, tüm beklentilerin yokluğudur

“Nerede olursanız olun ve ne yaparsanız yapın, aşk olun” der Mevlâna. Benim Mevlâna’nın bu sözünden anladığım ne olursanız olun ne yaparsanız yapın özünüze, öz kaynağınıza bağlı kalın, koşulsuz sevgi olun demesidir.

Aşk nedir sorusunun yanıtı aşktan ne anlaşıldığı ve aşkın tanımına göre değişir. Tasavvufta aşk, romantik aşk, platonik aşk, ilahi aşk, koşullu aşk gibi geniş bir kapsam içinde algılanabilir. Benim için aşk tüm insanların özüdür. Aşk koşulsuz sevgidir. Hakikatte var olan her şeyi olduğu gibi ve de olmadığı gibi kabul eden sevgidir. Aşk varlığın mayasıdır.

Aşk kaynağımızdır. Her zaman vardır ve hiçbir zaman yok edilemez. İç dünyamızın dış dünyaya yansıması ile dünyayı aydınlatır. Özden gelen aşk yani ilahi aşk koşulsuzdur. Hiçbir hikâyeye, yargıya bağlanmadan olanı olduğu gibi kabul eder. İnsanın en yalın olan halidir. Yunus Emre “Bana seni gerek seni” derken ilahi aşktan yani özünden bahseder. Mevlâna “Her kim aşk ile yanıp tutuşmamışsa, o uçmayan, kanatsız kuş gibidir vah ona… Aşksız ömrü hesaba sayma, çünkü o sayıdan dışarıda kalacaktır” diyerek özüme bağlanmamızın ne derece önemli olduğunu anlatmaya çalışmıştır.

Benim deneyimime göre yaradılışımızın özü, mevcudiyetimizin sebebi aşk yani koşulsuz sevgidir. Koşulsuz sevgi karşılıksız sever. Beklentisi yoktur. Onun işi sevmektir ve sadece işini yapar. Nasıl ki güneş, enerjisini dünyada her ülkeye din, dil, ırk, parasal durum gibi koşul gözetmeden verirse koşulsuz sevgi de sevgisini koşulsuz verir.

“Sevginin kaynağının ta kendisi olduğu farkındalığını yitiren insan, ihtiyacı olan sevgiyi dışarıda aramaya başlar ve gerçek sevgiyi dışarıda bulması mümkün olamayacağı için nafile bir arayışa girer.”

“Nerede olursanız olun ve ne yaparsanız yapın, aşk olun” der Mevlâna. Benim Mevlâna’nın bu sözünden anladığım ne olursanız olun ne yaparsanız yapın özünüze, öz kaynağınıza bağlı kalın, koşulsuz sevgi olun demesidir. İnsan özüne bağlı olmadığı zaman farkındalığını yitirir ve düşünceleri tarafından yönetilen biyolojik bir bilgisayara dönüşür. Böyle durumlarda sevgi olduğunun farkındalığını yitirir ve sevgi arayışına girer. Sevginin kaynağının ta kendisi olduğu farkındalığını yitiren insan ihtiyacı olan sevgiyi dışarıda aramaya başlar ve gerçek sevgiyi dışarıda bulması mümkün olamayacağı için nafile bir arayışa girer.

İnsanların sevgisine ihtiyacı olduğunu düşünen bir insan nasıl yaşar, ne tepki verir? Özündeki sonsuz, koşulsuz sevgi bağından ayrılan ve bu sevgiyi dışarıda arayan insan sevgiyi ve onayı alabilmek için zihninin kölesi ya da sevgi dilencisi olur. Onaylanmayacağı düşüncesine katlanamadığı için gerçek olmayan bir hayat yaşar. Kısacası bu durum şelalenin kaynağı içimizde iken farkında olmamak ve susuz kalıp, dışarıda su aramaya benzer. Byron Katie Sevgine İhtiyacım Var-Bu Doğru Mu? isimli kitabında “Aşkı aramak, sizi ona zaten sahip olduğunuz farkındalığından alıkoyar” der. Aşk gerçekte kim olduğumuzdur. Aşkı dışarıda aramak insanın özünden kopmuş halidir.

“Aşkı aramak, sizi ona zaten sahip olduğunuz farkındalığından alıkoyar.”

Byron Katie

Peki koşulsuz sevginin özümüz olduğu farkındalığını yitirip, insanı sevgiyi dışarıda aramaya iten sebep nedir? Düşüncelerimizdir. Şimdiki andan ayrılmamıza ve hiçbir zaman yok olmayacak ve her zaman var olan sevginin farkındalığını yitirmememize sebep olan şey düşüncelere inanıp andan uzaklaşmamızdır. Aşkın mucizesi hikâyelerin olmadığı yerde ve anda deneyimlenir. Yani aşkın mucizesi yorumlanmamış, yargısız ve hikâyesiz şimdiki anın huzurundadır. Eğer andan uzaklaşır ve düşüncelere kapılarak zihinsel olarak başka bir yerde olursak gerçek hayatı kaçırırız.

Aşk, olanı olduğu gibi kabul etmektir. “Her şey benim için oluyor ve olan ihtiyacım olandır” diyebilmek ve ilahi plana teslim olabilmektir. Aşk beklentisiz olabilmek ve yaratanın büyük planına güvenebilmektir. Aşk koşulsuz sevebilmektir

Byron Katie Olanı Sevmek kitabında “Bizim işimiz koşulsuz sevgidir. Hayatımızdaki herkesin işi düğmelerimize basmaktır” der. Bizi kızdıran, öfkelendiren, hayal kırıklığı yaratan veya kalbimizi kırarak düğmelerimize basan herkes bizlerin kutsal öğretmenleri, rehberlerimizdir. Bize koşulsuz sevgi ışığından ne kadar uzaklaştığımızı gösterecek ve karanlık dünyamızda yuvaya geri dönmemiz için fener tutacak rehberlerimizdir. Her şey benim için ve yuvama, özüme dönmem için oluyor, diye düşündüğümde düğmelerime basan her insan ve durumu yuvama dönmek için bir pusula olarak görür, ruhsal büyümem ve aydınlanmam için fırsata çevirebilirim. Yaşama bu bakış açısından baktığımda her yerde ve her an ancak aşk görürüm. Çünkü ondan başka gerçek olan hiçbir şey yoktur.

AŞK ÖZÜMÜZDÜR, İÇERİDEN DIŞARIYA TAŞAR

Özümüz sevgidir. İçimizde ne var ise o dışarıya taşar. Sevgiden uzak düşüncelerimize inandığımız zaman sevginin farkındalığını yitirir, sevgiden uzaklaşır ve onu dışarıda aramaya başlarız. Ama sevgiyi asla yok edemeyiz. O her zaman içimizdedir ve asla yok edilemez.

Byron Katie “Hepimiz, zaten olduğumuz şeyin sevgi olduğunun farkına varana kadar, kafa karışıklığı içinde aşkı arıyoruz” cümlesi ile olduğumuz şeyin sevgi olduğunu ifade eder.

AŞK, HAYATLA BARIŞ YAPMAKTIR

Hayatın sizin için gerçekleştiği perspektifine sahip olduğunuzda, sizi rahatsız eden her şeyle savaşmayı bırakabilirsiniz. İşler her zaman planladığınız gibi gitmese de her zaman daha iyi bir şeyin hazır olduğunu kabul edebilirsiniz. Nefes alabilirsiniz. Her şeyin sizin iyiliğiniz için olduğunu bilerek daha kolay daha basit yaşayabilirsiniz.

Aşk hayatla barış yapmaktır. Kontrol edemediğiniz şeylere teslim olmaktır. Aşk olanı olduğu gibi kabul etmektir. Aşk tüm beklentilerin yokluğudur. “İhtiyacım olan olandır, olan ihtiyacım olandır” diyerek yaşamı deneyimlemektir. Aşk ilahi plana güvenerek, teslim olmak ve her şey bana karşı değil, benim için oluyor penceresinden yaşama bakandır.

Aşk özümüzdür, varlığımızın mayasıdır. Hiçbir beklentinin olmadığı yerdedir. Tam ve bütündür. Hiçbir şey ve her şeydir.

Bu içerik Mayıs 2022 tarihli Aşk Özel Sayısında yer almaktadır. Dergiyi şimdi okumak için tıklayın.
Bu içerik Mayıs 2022 tarihli Aşk Özel Sayısında yer almaktadır. Dergiyi şimdi okumak için tıklayın.

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Feza Karakaş
Sertifikalı The Work Kolaylaştırıcısı, FMK Bilgelik kurucu üyesi, eğitmen, yazar; koşulsuz sevgi, kabul ve akışa teslim olmanın yüceliğini heyecan ve merakla deneyimleyen sevgi eylemde yolcusu.