Farkındalık

Altın bilezik

Altın bilezik, dişil enerjiyi yükseltmiyor muydu anne? Nerede yanlış yaptım?

Güçlü olalım derken kaybetmiş olabilir miyiz dişil yanımızı? Tam da bir kız çocuğu iken, gelecekle ilgili hayallerimizi bir altın bileziğe bağlamadık mı?

Meslek sahibi olacak, çok çalışacaktık. Gücümüzü kanıtlayacak, kendi kendimize yetecek, erkeğe boyun eğmeyecektik. Bizler, dişil yanı güçlü, eril yanını aktive edememiş, dengeyi bulamamış kadınların çocuklarıydık.

Şimdi ise dengeyi, teraziyi diğer yana hızlıca çevirmekle sağlayacağımızı düşündük. Denge…Ne müthiş bir kelimesin sen öyle…Ne fazlası ne azı, kararında olması hali…

Partnerlerimizle, bir tahterevallide salınıyor gibiydik. Ne biz aşağıda kalmaya niyet ediyor, e de karşımızdaki yükselmeye cesaretliydi. Oysa tüm mesele, rahatsız etmeden ve olmadan dengede kalabilmekti.

Ne hızlı bir sıçrayış ne de yerde oturmak marifetti. Her iki tarafın da ayakları yere sağlam bastığında yorulmayacaklardı oysa ki.

Kadın, “Yoruldum, sana ihtiyacım var, gücünü ve ilgini hissetmek istiyorum.” dediğinde erkek, “Buradayım, yanındayım, yorulduğunda yanında olmak, sana yardımcı olmak bana kendimi güçlü ve önemli hissettiriyor.” diyebildiğinde tamdı.

Eksilmek ya da çok olmak değildi bunlar. Birlikte tamamlanmak, yan yana bir bütün olmaktı.

Dişil taraf eril tarafa, eril taraf dişil tarafa alan açmalıydı çünkü var olan bir alana girebilirdik. Öyle değil mi? Boşluğu olmayan, eksik parçası görünmeyen bir alana kim dahil olabilir ki?

Kadın, çoğunlukla narin, kırılgan, yorulabilen, anaç, yapıcı, idare eden kişi iken; erkek, fiziken güçlü, analitik, çözüm odaklı, yönetebilen kişidir. Yönetmek ve idare etmek, bir kadın ile erkeğin, görev tanımlarını en net belirleyen farklar arasındadır. Yönetmek, bir canlıyı kısıtlamak demek değil. İdare etmek, yanlışları görmezden gelmek demek değil. Yönetmek, kriz anında karmaşık düşünceden uzak kalıp hızla çözüm üretebilmek demek. İdare etmek, kriz anında çözüm üretme noktasında, diğer kişilerin duygularını, beklentilerini, yeteneklerini önemsemek demek.

Aslında yönetmek ve idare etmek, birbiri içerisine anahtar kilit gibi oturan iki kavram. Biri tek başına fazlaca sert, diğeri tek başına fazla ılımlı görünebilir.

Tahterevalli, tek başına anlamsız ve keyifsiz bir alettir. Ancak, dengeyle birlikte kullanıldığında çok daha eğlenceli ve anlamlı hale gelir.

Dişil ve eril yanlarımızı fark ettiğimiz, dengeyi koruduğumuz, keyifli anlarımız hep var olsun.

Dişil yanını yıllar sonra keşfetmiş bir kadının penceresinden…


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Dr. Hatice Kılınç Korkmaz
2011 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezuniyetiyle başlayan doktorluk mesleğini, mindfullness ebeveynlik, aile danışmanlığı, Emotional Freedom Technique, Reiki, Kundalini, Recall Healing, Wellbeing, Bütünsel Sağlık Akademisi eğitimleri gibi eğitimlerle besleyerek canlılığın şifasına katkı olmayı ve insanlarda farkındalık uyandırmayı amaçlıyor.