Psikolog, iletişimci, yazar Cenk Erdem’in deneme türündeki ilk kitabı Psikoloji Günlükleri geçtiğimiz aylarda A7 Kitap etiketiyle okurla buluştu. “Kendimize, güçlü ve olumlu yönlerimize, becerilerimize, iyiye, güzele, aşka, müziğe, sevdiklerimize, sevenlerimize ve hayatın kendisine her gün yeterli dozda odaklanabilmek, başka bir deyişle yaşamanın hakkını vermek üzerine…” deniyor kitabın içeriğiyle ilgili arka kapak yazısında.
“Aklını ve duygularını dengeli biçimde kullanabilirsen rahat edersin ama nasıl?”
Bu temel soruya farklı bakış açılarıyla yanıtlar arayan Psikoloji Günlükleri’nin ilk yazısı ruh halimizi yukarı çekmek ve negatif duygulardan kurtulmak için aklımızda tutmamız gereken bilimsel yollar ve taktikler hakkında. Bu tekniklerin öne çıkanları şunlar: sahip olduklarımıza şükretmek ve becerebilirsek şükran günlüğü tutmak, kendimize şefkat göstermek, yeni başlangıçlarda güçlü yönlerimize odaklanmak, olumlu düşünmeye çalışmak, kendimizi şevksiz hissettiğimiz anlarda film, video, podcast, müzik, kitap, resim gibi güzelliklerle ilgilenmek. Bu seçenekler arasında müziğin, özellikle ezbere bildiğimiz şarkıların psikolojimiz ve davranışlarımız açısından sözel ve görsel hafızamızı olumlu etkilediğini, duygusal ihtiyaçlarımıza enerjik yanıtlar verdiğini unutmamamız gerekiyor.
“Çekilen acıyı geçici süre zarfında dindirme çabası olarak öfke, aslında bir tür kaçıştır ancak kendini değersiz hissetme duygusuna kesin çözüm üretemez ve haklı olduğumuzda bile bizi haksız duruma düşürebilir.”
Öte yandan burada sahip olduğumuz güzelliklere odaklanmak, şükretmekle kastedilen körü körüne, pasif biçimde razı olmak, Polyannacılık oynamak değil. Cenk Erdem, özellikle stresimizi azaltmak ve zorluklarla başa çıkabilmek için bizi iyi hissettiren küçük detayların kıymetini bilme bilincini vurguluyor. Kitabın ikinci yazısında çok boyutlu ve insani bir duygu olarak öfkenin kaynaklarını oluşturan kıskançlık, üzüntü, kaygı, yalnızlık, itilmişlik, hayal kırıklığı, haksızlık, anlaşılmamak, sıkıntı ve engellenmişlik duygularına bakıyoruz. Çekilen acıyı geçici süre zarfında dindirme çabası olarak öfke, aslında bir tür kaçıştır ancak kendini değersiz hissetme duygusuna kesin çözüm üretemez ve haklı olduğumuzda bile bizi haksız duruma düşürebilir. Şişkin egolu, üstünlük kompleksi taşıyan, kendilik değeri dışarıdan düzenlenen ve çevresini sürekli kontrol altında tutmaya çalışan kişilerin daha yatkın olduğu öfke sorunuyla nasıl başa çıkabiliriz: derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışmak ve nazikçe kendimizi ifade etmek, ortamdan ayrılarak mola vermek, uzun bir yürüyüşe çıkmak, uygun zaman ya da ortamı bulduğumuzda yine aynı kişiye öfkemizi ifade etmek.
Yalın, akıcı ve özlü bir dille kaleme alınan Psikoloji Günlükleri’ne genel olarak bakıldığında ilişkiler, evlilik, duygular, yeni başlangıçlar, aşk, doğa, sanat, sosyal medya, psikolojik sorunlar -mükemmeliyetçilik, narsisizm- kitabın merkez temalarını oluşturuyor. Odaklanılan temalar, farklı yazılarda yeni bakış açılarıyla geliştiriliyor, sorunlara çözüm önerileri getiriliyor. Bazı denemelerin sonlarında yer alan kaynakçalar aracılığıyla da derinlikli okumaların yolu açılıyor. “Gerek iş hayatımızda gerekse özel hayatımızda kurduğumuz sorunlu ilişkiler, hepimizin zaman zaman içine düştüğümüz karamsar ruh halleri, sahip olduğumuz güzellikleri göremeyip kendimizi sevmekten vazgeçmelerimiz, günler geceler boyu dünyayı kendimize dar etmelerimiz, kısacası bu çağda yaşamanın değme zorluğu ve bütün bunlardan sıyrılmanın istersek nasıl da kolay olduğu üzerine incelikle tutulmuş bir günlük Psikoloji Günlükleri.”
Cenk Erdem, Psikoloji Günlükleri, A7 Kitap, Ekim 2024, 80 sayfa, Anı-Günce
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
