SEVDİKLERİNİZE DAHA ÇOK SARILIN
Esenlik

Sevdiklerinize daha çok sarılın

Düşündünüz mü sarılmak insanı niye rahatlatır? Aslında küçüklükten beri çok sık yaptığımız ama muhtemelen fizyolojisini bilmediğimiz bir durumdur bu. Bebekken anneye sarılmak, sonraları sevdiklerini kucaklamak aslında farkında olmadan beden içindeki birçok fizyolojik durumu harekete geçirmektedir. Bu konuyu bu yönüyle biraz daha derinleştirelim.

Sarılma ile vücudunuzdaki hormonal süreçlerde birtakım değişiklikler olur. Bu durumun baş artisti oksitosin denilen bir hormondur. Oksitosin beynin hipotalamus bölgesinde üretilir, arka hipofiz bezinden kan dolaşımına salınır. Vücuttaki oksitosinin şimdiye kadar bilinen ana etkisi doğum sırasında ve emzirme döneminde rahmin daralmasıdır. Son zamanlarda ise oksitosinin sosyal davranışlardaki etkisinden de bahsedebiliriz. Kişinin duygu durumunu yükseltir, özellikle toplumsal ilişkilerde anksiyeteyi azaltır sosyal varlıklar olmamızı sağlar. Böylece insanlarla daha güler yüzlü ve sıcak ilişkiler kurmamıza yardımcı olur. Oksitosin cinsel uyarılma, tanıma, güven, endişe ve anne bebek bağı gibi insan davranışlarında da etkilidir.

“Sarılmak, sihirlidir.”

İnsanlarda her iki cinsiyette de sarılma, dokunma ve orgazm sırasında oksitosinin daha fazla salındığını söyleyebiliriz. Beyinde oksitosin sosyal tanıma ve bağlanmada rol oynar ve insanlar arasındaki güvenin oluşumunda da rol alır. Daha fazla miktarda oksitosin hormonu seviyesi ise daha fazla rahatlama, başkasına güvenme isteği ve genel psikolojik istikrarla ilişkilidir. Desteklenmesi otizme katkı sağlar. Stres tepkimizi ve kaygı düzeyimizi azaltmamızda yardımcı olabilir.

Ayrıca oksitosin atardamar çaplarını genişleterek kanlanmayı artırır, tansiyonu düşürür, yara iyileşmesini hızlandırır, kasları gevşetir, ağrıyı azaltır, seksüel güdüyü arttırır ve partnere bağlılığı güçlendirir. Fiziksel temas ve kucaklaşma, masaj, fiziksel aktivite, seks, birlikte yaşam ya da yemekte sevilen birinin eşlik etmesi oksitosin salınımını arttırır. Yalnızlık, anksiyete, depresyon, kronik stres ve ilerleyen yaş ise salınımı azaltan nedenlerdir.

Şimdi tercih tabii ki sizde. Bütün bu süreçleri hem psikolojik olarak hem de sosyolojik olarak aktive etmek aslında çok basit. Sevdiklerinize sık sık sarılmak sizi hem psikolojik olarak rahatlatacak ve fizyolojik olarak daha sağlıklı hale getirecek hem de sosyal ilişkilerinizde, topluluğa karşı hitaplarınızda güven verecektir. Bu fırsatı kaçırmayın!

Bu yönüyle de farklı iyi bir yıl dileğiyle.

Dr. Seran Şimşir


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Dr. Seran Şimşir
Anestezi, Yoğun Bakım ve Ağrı tedavileri konularında yıllarca çalıştı. Bu birikimini, sağlıklı ve uzun yaşam konularında çağın modern tıp akımlarına uygun olarak hastalarına yansıtmaya çalışıyor. Bütünsel, kişiye özgü, önleyici ya da kronik hastalıkları tedavisinde yeni ve etkili proaktif yaklaşımlar sunuyor. Bu konularla ilgili Bedenin Senin Evrenin ve Stres ve Ötesi isimli kitapları var.