“Çünkü ayrılık da sevdaya dahil/Çünkü ayrılanlar hala sevgili”
Ne de güzel anlatmış ayrılığı değerli şair Attilâ İlhan. Ayrılık hayatın tam orta yerinde duran ve bizi kanatarak büyüten bir deneyim. Belki de Mevlana’nın Şems gittikten sonra “Yandım” dediği yer.
Aşkta, ayrılıkta öyle bir yer var ki romanlar, destanlar, şiirler, resimler çıkmış içinden. Sanatın en büyük besini olmuş “aşk ve ayrılık”. Mutluluk Koçu Pınar Türel de yaşadığı ayrılık deneyimini “İlişki Haritası” adında bir atölye ile dönüştürmüş. Bakalım sizler ilişki haritanızı oluşturduğunuzda neler çıkacak içinizden? Şimdiden kolaylıkla olsun.
İlişki haritası nasıl ortaya çıktı?
Kendi ayrılık sürecimden sonra yaşadıklarım ve yeni hayatıma başlamamla ilgili yaptığım çalışmaların bütününü ilişki haritası ismi altında topladım. 20 sene süren aşk evliğinin bitişiyle ne yapacağıma dair düşünürken karşımda üç seçenek vardı: Ya hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam etmek ve kendimi, mutlu hissetmeyeceğim başka ilişkiler içinde bulmak ya sürekli ağlamak ya da tam anlamıyla iyileşip olanları gözden geçirerek sağlıklı ve sağlam bir hayat kurmanın yollarını öğrenmek. Ben ne mi yaptım? Hepsini seçtim.
“KENDİME ÇELME TAKMAKTAN VAZGEÇTİĞİMDE YOL AÇILDI”
Senin referans noktanın ayrılık olduğunu görüyorum. Kendini nasıl toparladın ve bundan bir atölye çıkaracak aşamaya geldin?
İlişkiniz sona erip kısıtlamalar ortadan kalktığında, yeni seçenekleri değerlendirebileceğiniz, hayattan ne istediğinize, nereye gideceğinize ve oraya nasıl varacağınıza karar verebileceğiniz bir şans elinize geçmiş olur. Ben de bu şansı kullandım.
Bazen kendimi donmuş gibi hissettim. Bunun korku, şaşkınlık ve ürkek olmaktan kaynaklandığını fark ettim. Beni ele geçiren güvensizlik hissi ile hemhal oldum bir müddet.
Kendime çelme takmaktan vazgeçmeye karar verdiğimde ise yol kendiliğinden açıldı.
Çalışmalarda her adımı tek tek, her ne yaşadıysam neyin içinden geçtiysem uyguluyorum.
Yas süreci neden bu kadar önemli? Sen bu süreçte neyi anladın?
Yaşanan ayrılık sonrası tuttukları yas ile yüzleşen insanlar inanılmaz ölçüde değişim geçirebiliyorlar. Bazen ayrılık acısı gözde büyüyor ki, o zamanda güvenli alan dediğimiz ilişkiden çıkmıyor/çıkamıyoruz. Bu süreçte yaptığımız seçimlerin sorumluluğu almanın çok değerli olduğunu anladım. Yasa entegre olarak yaşamak. “Evet, benim canım acıdı kabul, peki hayata nasıl devam edebilirim?” sorusunu hep kendime sorarak yaşadım. Yas süreci elmas gibi, yavaş yavaş kendi zamanınızda ve süratinizde ilerleyerek içinden geçiliyor. En güvenlisi sürece güvenmek.
Bir ayrılık nasıl fırsata çevrilir?
Ayrılığı fırsata çevirme halini “yaşamayı seçmek” olarak düşündüm. Dramın içinde kalınca bir ilerleme olmuyor. Üzülmeyelim demiyorum. Her duygunun hakkını verdim. Siz de öyle yapın, ağlamak istiyorsanız ağlayın, telefonu kapamak istiyorsanız kapayın. Kendinize yatırım yapın, az insana anlatın. Böylece aklınız karışmaz. Kendinizle inzivalar yapın. Bir yere gitmeniz şart değil, evde bir köşede her gün bir saat izolasyon mesela. Kendinize saygı ve nezaket en başta gelmeli.
EN BÜYÜK REHBERİM BEDENİM
Sen bu süreçte daha çok hangi metotlardan faydalandın? Rehberlerin neler oldu?
En büyük rehberim bedenim ve kalbim oldu. Önce ağrılar ve rahatsızlıklar geçirdiğim için bedenimle konuştum hep. Bana mesajı ne, duymaya çalıştım. Ve verdiği en büyük mesajlardan biri “Her ne yapıyorsan eğlenerek yap” şeklindeydi. Lise yıllarından beri oynayıp ara verdiğim halk danslarına geri döndüm. Yani bedenimi, zihnimi ve ruhumu eş zamanlı desteklemeyi seçtim.
Bütün bu çalışmalarının sonucunda aşka ve ilişkilere nasıl bakıyorsun?
Çok net. Güvenle, inanarak, sevgiyle, kalpten, kendi değerimi bilerek, karşımdakinin değerini bilerek. Tadını çıkararak, dramdan uzak durarak ve en önemlisi tüm duyguları söyleyerek, duyarak, duyularak.
Senin mümkün mesajın nedir? Senin için neler mümkün?
Başkası için değişmeyi unutun, sırf sizi birisi sevsin diye kendinizi kaybetmeyin. Çevrenizdeki kimsenin sizin hissettiklerinize ve ilişkinize kelam etmesine izin vermeyin. Siz ve eşiniz var o ilişkinin içinde, onlar yok. İç sesinizle bağınız hep olsun, o doğru kararı verecektir. Ve en muazzamı da şu; sen hayatına değer verirsen hayat da sana değer veriyor. Ve karşılıklı aşk mümkün. Öyle bir şekilde geliyor ki, gökten elma gibi kafanıza düşüyor ve bütün sisler aydınlanıyor. Çok sevdiğim bir kelime var; “Attraversiamo”, İtalyanca “Hadi karşıya geçelim” demek. Dilerim, isteyen herkes, “Hadi köprüleri yıkalım ve bilinmeze doğru heyecanla el ele yol alalım” diyeceği ve yol alacağı insanla bir arada yaşar.
Bu çıkarttığımız listeden nasıl bir sonuca varacağız? Kaç gün sürecek bu çalışma?
Bu listeler neredeyse küçük çapta bir defteri dolduracak kadar bilgi içeriyor olacak. En güzeli, sadece size ait bilgiler. Özgün ve içten. Aslında süreç sırasında sonucu ve kendinizle ilgili analizi fark etmeye başlayacaksınız. Bittiğinde ise derin nefes alarak bir idrak ile buluşmanın kutlaması hali oluyor. Birkaç gün hatta 15-20 gün sürecek bir çalışmaya adım atıyorsunuz. Eyvah diye düşünenler olabilir. Sonundaki hediyesi o kadar güzel ki… Denemeye değer.
Peki sonrasında ne yapacağız?
Çalışmanız bittikten sonra kendinize birkaç gün tanıyın. Yazdıklarınızı tekrar okumayı deneyin. Önemli gördüğünüz yerleri işaretleyin, eklemeleri yapın ve çıkarmak istediklerinizi silin. Yazdıklarınızı iyice gözden geçirmeye başladığınızda bundan sonra neler istediğini bilir biri olma yolunda büyük bir adım atmış olacaksınız.
“İLİŞKİLERİNİZİ ANLAMAK İÇİN SORU SORUN”
Son ilişkinize bir şeyden kaçmak için başlamış olma ihtimaliniz var mı?
Özünüzde yalnızlıktan mı korkuyorsunuz?
Ayrılık, yalnız yaşamaktan korktuğunuz için mi gözünüzde büyüyor?
İLİŞKİLERİM HEP AYNI ŞEYİN TEKRARI DİYENLER BURAYA!
İlişki haritası ne işimize yarayacak?
Önce kendim için iyileşme haritası sonra da ilişki haritasını çıkardım. Ve ilişki haritası sayesinde ayaklarım yere bastı. Hayatın kontrolünü elime aldım. Aldığım tüm eğitimlerden, edindiğim çıkarımlardan bir kokteyl yaptım ve içimdeki sanatçının yaratıcı ve oyuncu yönüyle birleştirdim. İlişki haritası böyle ortaya çıktı.
Peki bize de anlatır mısın ilişki haritasının formülünü?
Ben bunu yaparken şimdiye kadar içinde kendimi başarısız bulduğum tüm ilişkilerin analizini oluşturdum ve fark ettim ki gerçekten kendini tekrar eden durumların içine çekiliyorum. Ayrıca içimde çözüme ulaştırılmamış çok fazla yas ve öfke biriktirdiğimi de fark ettim. Gözlemci olup bir adım geri çekilip bakabildiğimde her şeyi /ilişkilerimi mantığa oturtabildim. Bir şeylerin fazla geldiğini düşündüğüm anlarda durdum, zaman kaygısından uzaklaşıp kendimle ilgilendim. Çok şefkatli bir yerden… Yani yavaşlamak önemli ve değerli…
KENDİ İLİŞKİ HARİTANIZI KENDİNİZ ÇIKARIN
Önce kendinize bir defter edinin. Belki yeni bir kalem de hoşunuza gidebilir.
Geçmişle bağları ayrıştırmak için çalışma yapın.
Geçmişinizde platonik de olsa his beslediğiniz tüm insanların ismini kâğıda yazıp, sanki onlarla gerçekte konuşuyor gibi konuşabilirsiniz. Saygıyla, nezaketle veda edebildiğiniz an, başka bir deyişle helalleşebildiğiniz an bağ kesme işi tamamdır. Başka bir yöntem içinizdekileri akıtmak için mektup yazmak olabilir.
İster ilişkiniz bitsin, isterse karar verme aşamasında olun ilişkinize dair olumlu yönleri sıralayın. Sevgiliniz veya eşinizle ilgili olumlu yönleri değil, sadece ilişkinin olumlu yönlerini. Örneğin onun arkadaşlarını sevmek, ailesinden hoşnut olmak, bir eşinizin olması hissi gibi.
Sevgilinizin, eşinizin (eski sevgilinizin ya da eşinizin) olumlu özelliklerinin listesini yapın. Hoşunuza giden bütün özelliklerini yazın.
Sevgilinizin, eşinizin (veya eski sevgilinizin, eşinizin) size yaptığı 10 özel şeyi yazın.
Aileniz ve arkadaşlarınız onun için olumlu neler düşünürdü?
Sevgilinizin/eşinizin (veya eski sevgilinizin/eşinizin) sizin hoşunuza giden fakat arkadaşlarınızın ve ailenizin hoşuna gitmeyen özelliklerini yazın.
Başlangıçta size çok olumlu görünen fakat sonra değişen huyları ve özellikleri var mıydı?
Tartıştığınız ve fikir ayrılığına düştüğünüz konular nelerdi? Zaman zaman birdenbire çıkan tartışmalarda ilişkinizin yürümeyeceğini hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Siz hep alttan mı aldınız? Bunu ne için yaptınız? Yoksa tartışmayı bitiren hep o mu oldu?
Kendinizi hatalı gördüğünüz yerler var mı? Suçladığınız ya da suçlandığınız durumlardan bahsetmiyorum. Sadece kendinizi hatalı gördüğünüz durumları listeleyin. O anda neler hissediyordunuz. Neler hatırlıyorsunuz?
İçinizde kalan söyleyemediğiniz şeyler için serbest akış yazı çalışması yapın.
“Gönlümüzdeki açık yara sancı verirken aslında belki de hayallerimizi gerçekleştirmeye en yakın olduğumuz dönem olabilir.”
EN ÖNEMLİ KURAL: SAYGI İLE VEDA
Bağ kesmeyi, helalleşmeyi de kısaca bir anlatır mısın? Neden bu kadar önemli?
Hatırlamak, anmak çok önemli. Ayrılmanın en önemli kuralı saygı ile veda. Enerji bedeninde biriyle vedalaşacaksam onu anmam gerekiyor. Çok öncelerde de yaşanmış bir ilişki olabilir bu. İlk yapacağınız bu insanlarla ilgili isimleri çıkarmak ve anmak. İsimlerini hatırlayamadıklarımız yerine onları hatırlatan bir obje seçebilirsiniz. Hatırladıklarınızın isimlerini kağıtlara yazabilirsiniz. Hatta sunak hazırlayabilirsiniz. Bir hafta boyunca vakit yaratıp bu isimlerle kalpten kalbe konuşmalar yapıp, saygı ile ulaşmak çok rahatlatacaktır. Eğer bir şey fark ederseniz, o kişiden içsel olarak özür dileyin. “İnşallah yaşamın çok iyidir, gönlüne göre bir hayat dilerim” gibi cümleleri rahatlıkla söyleyene kadar bunu yapın. İşte o zaman tekrar tohumu ekip hasat yaparsınız.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.