Esenlik

Biotouch: Esenlik zırhımızı aktive eden kelebek dokunuşları

Bir sandalyede oturuyorum. Biotouch (Biomanyetik dokunuş) Eğitmeni Fatoş Görce her iki elinin işaret ve orta parmaklarıyla başımdaki belli noktalara dokunuyor. Hafif, varla yok arası dokunuşların süresini hesap etmeye çalışıyorum. Yaklaşık 6-7 saniye gibi geliyor. Yaklaşmışım, 8 saniye imiş her birinin süresi. Başımın arkasındaki bir noktaya sağ ve sol elinin ikişer parmağını aralarında –sanırım- 5 cm’lik bir boşlukla, yan yana koyduğunda sanki bir dürbünden bakıyormuşum gibi hissediyorum. Oysa gözlerim kapalı. Ama o dürbün bakışı çok net. “Ne oldu?” diye soruyor. “Dürbünle bakıyormuşum gibi hissediyorum. Çok ilginç” diyorum. “Orası göz setinin olduğu yerdi” diyor. 

O sandalyeye oturmadan önceki güne döneyim… Mümkün Dergi olarak şahane bir whatsapp grubumuz var. Haber konularını da yazışıyoruz oradan, duyduğumuzu, denediğimizi, gördüğümüzü de. İşte o gruba düşen “Biotouch (biomanyetik dokunuş) konusundaki haberi kim yapmak ister?” sorusunu okur okumaz içimden bir ses “Parmak kaldır Halime!” diyor. Ben de o sesi dinliyorum. “Ben” diye atlıyorum. İşin içinde “dokunma” var, “iyilik hali” var, “yeni bir tekniği deneyimleme” var. 

Daha ne isteyeyim! Hemen Biotouch Uygulayıcısı ve Eğitmeni Fatoş Görce’den randevu alıyorum. Sıcak, samimi bir tanışma faslının ardından ben sorularımı sormaya hazırlanırken “Önce bir uygulama yapalım isterseniz!” diyor. İstemez miyim? 

İşte, ilk paragrafta okuduğunuz cümleler o tanışma faslının ardından benim biotouch ile tanışmamın ilk anlarını anlatıyor… Fatoş Görce, başım ve boynumdan sonra sırtıma, üst bedenime, bacaklarıma belli noktalar boyunca sekiz saniyelik yumuşak dokunuşlarla bir “zırh” çiziyor. Ya da ben öyle hissediyorum. Sonra biotouch üzerine konuştuğumuzda anlıyorum ki aslında o benim bedenimdeki iyileşme zırhını aktive edecek noktalara dokunuyormuş. Yaklaşık bir saatlik seansın sonunda ben yorgunluğu, stresi geride bırakmış bir halde sormuşum sorularımı. Sormuşum diyorum çünkü ses kaydını deşifre ederken “Sesim niye bu kadar neşeli ki” diye bir şaşkınlık yaşadım. Çünkü işimi yapıyorum sonuçta, biraz ciddi olayım değil mi soruları sorarken. O gün, değilmiş.

“SORULAR SORDUM CEVAPLAR ALDIM”

1964 Kayseri doğumlu Fatoş Görce, uzun yıllar iş dünyasının hayli erkek egemen bir sektöründe -çimento ve inşaat demem yeterli olur sanırım- çalışmış, üst düzey yöneticilik yapmış. “Peki, bu spiritüel işler ve şifa nasıl girdi hayatınıza?” diyecek oluyorum. “Hep vardı” diyor. Daha küçücükken hayata sorular sorup cevaplar alabildiğini görmüş. Rüyalarla gelen mesajlar, günlük yaşamda karşılaştığı mucize kabilinden olayları fark ede ede, biriktire biriktire ilerlemiş, çeşitli eğitimler almış. “Bu eğitimler nedeniyle Melek Koçu, Heal Your Life Workshop Lideri gibi unvanlarım olsa da bugün burada Biotouch Uygulayıcısı ve Eğitmeni olarak bulunuyorum” diyor.

Hayata karşı hep bir merakla yaklaşmak onu Kimimila Dönüşüm Merkezi’nin kurucusu Damla Selin Tomru ile tanıştırmış. “Damla, Mısır’dan biotouch eğitmeni Şehrazat’ın geleceğini söyleyince benim de öğrenme isteğim tavan yaptı, ‘Ben de alacağım bu eğitimi’ dedim. Eğitimi aldım, iki yıl boyunca yüzlerce kişiye uyguladım. Her birinin –izinlerini alarak elbette- şikayetlerini, gelişmeleri rapor olarak düzenledim” diyen Fatoş Görce, bu işi daha da büyük ciddiyetle yapmak, geniş kitlelere hatta tıp camiasından ebelere, hemşirelere ulaştırmak için Kimimila olarak Biotouch’ın Türkiye temsilciliğini aldıklarını anlatıyor. 

HERKES UYGULAYABİLİR

Görce, biotouch yönteminin Amerika Birleşik Devletleri’nde 1970’li yıllarda maden işçisi olan Norman Cochran tarafından, sağlık problemlerine yardım etmek üzere spontan gelişen bir etki ile uygulanmış bir yöntem olduğunu belirtiyor bu arada. 

Biotouch ya da biomanyetik dokunuşun Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından “bio-alan terapileri” başlığında ele alınan alternatif ve tamamlayıcı sağlık uygulamalarından biri olduğunu da hatırlatan Fatoş Görce, bu yöntemi herkesin uygulayabileceğine dikkat çekiyor. Yöntemin tıp uygulamalarını destekleyen ve iyileşmeye katkı sunan bir uygulama olduğuna işaret eden Fatoş Görce, “Biotouch, tek başına bir şifa yöntemi değil. Sadece bunu yaptığında beden şifaya kavuşur demiyoruz. Biz tıbba destek olarak, hastalıkların en kolay ve en hızlı şekilde iyileşmesi için bedenin kendi hafızasını hatırlamasına yardımcı oluyoruz” sözleriyle bu konudaki hassasiyetlerini vurguluyor. 

Gelelim, uygulamaya… Söz yine Görce’de:

“Biotouch, bedenin enerji merkezleri olarak tanımlanan noktalara işaret parmağı ve orta parmak ile dokunarak kişinin kendi enerjisinin yeniden dağılmasını, kendi kendini iyileştirmesini sağlamayı amaçlayan bir yöntem. Şöyle bir örnekle anlatayım. Bahçeyi suladığınız hortum kırılıp bükülmüşse ya da içinde kimi yerlerde tortulardan dolayı daralma olmuşsa siz musluğu ne kadar çok açarsanız açın gelen su miktarı azalır. Bu örneği kendi bedenimize uygularsak kaynaktan yayılan bir enerji var ve biz de enerji bedenlerimizle bu kaynaktan besleniyoruz. Ancak kendi sistemimizde kırılmalar, tıkanıklıklar varsa beslenmemiz de azalır. Zamanla da ortaya sorunlar çıkar. Biotouch bu sorunların giderilmesinde enerji akışının düzenlenmesinde destek oluyor.”

8 SANİYELİK KELEBEK DOKUNUŞU

Biotouch yönteminde beden, 17 farklı set olarak ele alınıyor. Kişinin yaşadığı sıkıntı hangi organları ile ilgili ise o enerji kanallarına yönelik uygulama yapılıyor. Bunun için uygulamayı yapan kişi, işaret ve orta parmağını sorun olduğu düşünülen noktalar üzerinde 8 saniye boyunca tıpkı bir kelebek dokunuşu yumuşaklığında tutuyor. Bu metodun temelindeki fikri “cildin yüzey hücreleri ile vücudun tüm biyolojik fonksiyonları, iç organlar, endokrin bezleri ile bağışıklık sisteminden sorumlu olan otonom sinir sistemi arasındaki nörolojik ilişkinin canlandırılması” olarak özetleyen Fatoş Görce, ortalama çalışma sayısının 3 ila 7 arasında değiştiğini söylüyor. Bazı sorunlarda uygulama sayısı artabiliyormuş. 

TIKANIKLIK NEREDE?

Bazen de bir organ üzerinde çalışırken vücudun başka bir yerinde “his” oluşabiliyor. Görce, başıma uygulama yaparken yaşadığım mide bulantısı, boynuma ve gözlerime çalışırken yumurtalıklarımda hissettiğim “şey” ya da sırtıma dokunurken topuklarımdaki ağrı… “Bunlar neden olabilir?” diye soruyorum. Yeniden, tane tane anlatıyor:

“Tüm bunlar dokunduğum yer, tıkanıklığın merkezi olmayabilir. Belki de tıkalı olan nokta, topuğun. Sadece enerji sisteminin ve sinirlerin dağılım şeklinde parmaklar dolaşırken nerede tıkanıklık varsa sistem orayı tetikliyor. Bedenin ‘Bak burası açılıyor’ diye sinyal veriyor aslında.”

ZAMAN GÖSTERECEK!

E, o zaman bu iyi haber, değil mi? Belki de bir taşla iki kuş vurdum, hatta belki üç. “Bunu zaman gösterecek diyorum” içimden. Seansın üzerinden epey zaman geçtiği için burada kısa bir bilgi verebilirim. Uzun süredir gündemimde olan sağlıklı beslenerek zayıflama konusunda epey yol aldım. Bu yazıyı yazarken geriye dönüp baktığımda aldığım kararı uygulama tarihimin Fatoş Görce ile yaptığım çalışmadan kısa bir süre sonrasına denk geldiğin fark ettim. Tek etmenin bu çalışma olduğunu iddia edemem elbette ama içimde uygulamaya geçmem için itici bir güç olduğuna dair güçlü bir his de var. Şimdi söz yeni Görce’de. “Özellikle hangi rahatsızlıkları yaşayanlar geliyor size ya da ne tür sorunlar üzerinde daha etkili olduğunu düşünüyorsunuz?” diye soruyorum. Cevabı şu oluyor:

“Biotouch seanslarının öncesinde ve sonrasında gönüllü hasta gruplarından tam ve bilimsel raporlar alınıyor. Sinir gerginlikleri ve tükenmişlik gibi birçok vakada somut değişimler olduğu bu raporlarla ortaya konuyor. Ayrıca sinir ve hareket sistemi sorunlarının bazı hareket ve his fonksiyonlarının olduğu kadar kalp, şeker ve bağışıklık sistemi sorunlarında da iyileşmeyi desteklediği gözleniyor. 

ÇALIŞMALARIN ORTAYA KOYDUĞU KANITLAR

ABD’deki Biotouch Şifa Vakfı, yapılan laboratuvar çalışmaları ve üniversitelerce gerçekleştirilen araştırma sonuçlarını bu adreste  tüm ayrıntıları ile yayınlıyor. Bu çalışmalardan bazı örnekler ise şöyle:

Teksas Üniversitesini onur derecesiyle bitiren Teksas Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Bilimleri Merkezinde tıp doktoru unvanı alan Dr. Kenna Stephenson ile meslektaşları Dr. Gary Schwartz ve Dr. Carol McKenzie tarafından gerçekleştirilen araştırmaların sonuçları biotouch’ın stres seviyelerini 5 dakikalık seans öncesi ve sonrasında anlamlı bir derecede azalttığını ortaya koyuyor. 

2011’de Arizona Tucson’daki Kindred Hastanesi’nde çalışan hemşirelerden gönüllüler üzerinde yapılan araştırma sonuçlarını paylaşan Jodi Gabriel de “Kutsal dokunma sanatı için alan yaratmak” başlıklı sonuç makalesinde yöntemin katılımcılarda basitliği ve etkisiyle “vaavv etkisi” yarattığına, stres ve ağrıda azalma bildirimleri olduğuna dikkat çekiyor. 

Sadece dokunuş olduğu için yöntemin herhangi bir yan etkisi olmadığını da vurgulayan Görce, “Kimlere yapılamaz ya da yapılmamalı?” sorusuna da “Aslında bir günlük bebeğe bile yapılabilir. Biotouch uygulamasını almaya hazır herkese yapılabilir yani” sözleriyle cevap veriyor. Ancak üzerinde önemli durduğu bir nokta var ki yazmadan geçemeyiz:

“Biotouch bir enerji çalışması değildir, spiritüel ya da duygusal yönlere hitap etmez. O nedenle bu çalışmayı yaparken başka uygulamalarla birleştirmemek gerektiğini özellikle belirtiyoruz. Çünkü bu teknik sadece dokunma üzerine kurulu.”

Fatoş Görce ile bu sohbetimiz, benden sonraki danışanın geldiğini hatırlatan kapı zili ile hızlandırılmış bir şekilde sona eriyor. Neyse ki tüm sorularımı sordum, cevaplarımı ayrıntılı bir şekilde aldım… Bir sonraki buluşmamızda sohbete kaldığımız yerden devam ederiz elbet…

“YAPTIĞINIZ BU HABER BİLE BİOTOUCH’IN İŞE YARADIĞININ GÖSTERGESİ”

Kimimila Dönüşüm Merkezi’nin kapısını kapatıp ABD’deki vakıf için hazırlayacağım soruları tartmaya başlıyorum kafamda. ABD’deki Biotouch Healing Foundation (Biomanyetik Dokunuş Şifa Vakfı) Kurucuları Paul Bucky ve Bev Wood, her hafta Pazartesi günü gerçekleştirdikleri canlı yayınlarda hem biotouch dokunuşlarını anlatıyor hem de gelen soruları yanıtlıyor. Bizim gönderdiğimiz soruları da böyle genel bir yayında cevaplayarak dünyanın çok uzak noktalarını birleştirmiş oldular. Artık Mümkün Dergi’yi ABD’de de bilenler var diyebiliriz. İşte o söyleşinin satır başları:

Biotouch uygulamasının tarihçesi nedir? Siz nasıl tanıştınız bu yöntemle?

Paul Bucky (P.B): 1988’de yöntemin yaratıcısı Norman ile tanıştım. Bir sırt ağrısı sorunum vardı. Bu ağrı ile bir yıl geçirdim. Çok tutucu sayılabilecek kasabada yaşıyordum ve tüm kasaba bu şifa işini yapan adamdan bahsediyordu. Bir yıldan sonra bu adamın evine gittim. 50’lerinde, sanki deniz kuvvetlerinde görev yapıyormuş gibi görünen biriydi. Ben de yırtık kotum, flip-flop terliklerim ve at kuyruğu saçımla hippi gibiydim. “Tekniği uygulayan benim” dediğinde neredeyse oradan kaçacaktım. Norman ile böyle tanıştım. Bana iki çalışma yaptı ve benim sırt ağrım geçti. Dört bir yandan insanlar geliyordu. Onlar bu yöntem için asla para almadılar, bağış kutusu yoktu etrafta. Onlar sadece sevgiyi yaymak ile ilgiliydiler. Ben bu yöntemin daha geniş kitlelere yayılması gerektiğini düşündüm. 1989’da yöntemin kılavuzunu oluşturduk. Şimdi bu kılavuz ya da uygulama kitapçığı ile herkes biotouch yöntemini yapabilir.

Neden işaret parmağı ve orta parmak kullanılıyor?

P.B.: Çünkü Norman bize böyle öğretti. (Gülüyor) Bu verdiğimiz standart cevap ama bunu sorgulamıyoruz. Çünkü bu iki parmağın işe yaradığını biliyoruz. Bu çalışmaya başladığımızdan bu yana insanlar neden bu iki parmağın olabileceğine dair sebepler gösteren açıklamalar, resimler gönderdi. Mesela yoga mudralarında, Mısır,’da ve Suriye’de antik eserlerde, İsa’nın iki parmağıyla olan resimlerinde, Melek Cebrail’in iki parmağı ile birine dokunduğunu anlatan dini hikayelerde hep bu iki parmaktan bahsedildiğine dikkat çekiyorlar. 

Yani bu iki parmakla ilgili bilgiler binlerce yıldır var. Besbelli yani. 

Norman başka bir iyileştirme yöntemi bilmiyordu. Bu ona aniden gelmişti. Yani “Bu iki parmak niye önemli?” diye üzerine çalışılmış bir şey değildi. 

Teori önemli değil, gerçek şu ki; işe yarıyor. Önemli olan da bu. Biz on yıllar boyunca, binlerce insan üzerinde işe yaradığını gördük. 

Bev Wood (B.W.): Her zaman Biotouch’ın çok harika bir dengeleyici olduğunu söylüyoruz, her seviyede. Bizi her şeyin tamam ve kabul edilebilir olduğu, onurlandırıldığı bir noktaya getiriyor.

P.B.: Bu parmakları kullanmakla ilgili yeni teorilerle gelirseniz bunları duymaktan mutlu oluruz. Ama bildiğimiz şu bu iki parmakla cildin üzerine hafifçe dokunmak etkili.

Hangi durumlarda bir fark yaratıyor ve iyileşmeye yardımcı oluyor?

B.W.: Durumlar yerine hayat demeye ne dersin!

P.B.: Bu çok doğru. Hem kanıtlar hem de bizim sürekli gördüklerimiz yaşam kalitesini artırdığını gösteriyor. 

B.W.: Biotouch hakkında tıbbi araştırmalar yapan Dr. Kenna Stevenson’ın çalışmaları da bunu gösteriyor. Biotouch’ı düzenli şekilde uygularsanız yaşam kaliteniz de artıyor. Sağlığınıza da iyi geliyor.

P.B.: Düzenli uygulamaktan kastımız da haftada bir ya da iki kez beş dakika yapmak. Kronik ya da şiddetli ağrılar da 10-15 dakika gerekebilir. Düzenli uygulama deyince sanki bir saatlik bir süre düşünülüyor ama böyle değil.

B.W.: Daha fazlası her zaman daha iyi değildir. Biotouch’ta önemli olan nitelik, sayısı, süresi değil. 

İnsanlar bu yöntemler hakkında kanıtları bilmek istiyor. Ne tür araştırma sonuçları var biotouch hakkında?

P.B.: Yapılan çalışmalar ve raporlar, internet sitemizde yer alıyor. Ayrıca bu konuda yazdığımız kitapta da örnekler var. Vücutta bir sorun varsa herhangi bir stres acı varsa biotouch ile orası bulanabilir. 

B.W.: Tüm bu hikayeler aslında her birimizin biotouch’ı uygulayabileceğini gösteriyor. Çocuklar bile. Yüzlerce referans var. Ayrıca bizim sizinle bu söyleşiyi yapmamız bile aslında işe yaradığının göstergesi. İstanbul’dan bize ulaşıyorsunuz, Orada harika kadınlar var. Biz, bunu kendiniz deneyimlerin diyoruz. 

P.B.: Başkalarına inanmayın, bunu kendiniz deneyin. Bunu siz kendiniz de öğrenebilirsiniz. Kendiniz evinizde öğrenebilirsiniz, bir eğitmenden de alabilirsiniz ama kendiniz evde de öğrenebilirsiniz. Bu tıpkı nefes almak gibi, birinin öğretmesine gerek yok.

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

halime-surek-kahveci
Gazeteciliğe politika muhabiri olarak başladı. Mesleğine eğitim ve sanat alanlarında devam ediyor. Fantastik edebiyatı, şiiri, masalları ve dans etmeyi seviyor.