Üzülme boşuna onun ışığından kaçamazdın zira o ışık zaten senindi. Üzülme boşuna her türlü duyguya kör ve sağır olan biri için üzülsen kaç yazar. Hayal kırıklığını anlıyorum, üzerinden kamyon geçmiş gibi ama sen kimsin ki o pirüpak narsisti kamyon diye nitelendirebilme cüretindesin zaten. O olsa olsa kuyruklu bir yıldızdır yeryüzüne düşerken seni de ezen.
Narsist biriyle olmanın en kötü yanı sevilmediğini ve asla sevilmeyeceğini kabul etmek zorunda kalmak sanırım. Üstelik seni en savunmasız yerinden vurmuştur celladın; narsist manipülasyonunun hiç bilmediğin evrenindesindir artık. Tüm bir ilişki boyunca yaşadığın her duygunun sadece sana ait ve manipülasyonla kalbine kazındığını anladığın o an domino taşlarının bir bir yıkılmaya başladığı andır da aynı zamanda. Aslında ilişkinin bir yerinde hissettiğin ve fakat bunca emek boşa mı gidecek şimdi, benim hüsnü kuruntumdur diyerek yol yakınken kestirip atamadığın için bunca üzüntün sudan çıkmış balık halin. Beynin sana oyun oynar onunla ilişkinde öğrendiği tek şey olan manipülasyonu artık o yokken de sana uygular. Evet, bunu senin öz be öz kendi beynin yapar.
Narsiste sahne olmak alışkanlığı…
Ah ne zordur bir narsistin elinde oyuncak olup kendini çekmeye çalışmak ne sancılı ne sessizdir. Narsiste sahne olmaya o denli alışmışsındır ki; onu o sahneden indirdiğinde sen oraya çıkmaya tereddüt edersin ve alkışa ürkek bir teşekkürle karşılık verirsin. Narsistin oyun alanı olan hayatın senindir artık, sahne senindir. Canlı hissetmeye olan özlemin kendi oyun alanını, kendi sahneni ona bırakmaya itti seni o ilk anı hatırla. Ona kandığın ilk anı, gözlerini kamaştıran ışığını. Senden yansıyanı yani…
Kendini yeniden hatırla. Kendi gözünden hatırla. O hiç var olmadı bunu da asla unutma. O kendini var etme gayesindeydi senin gözlerinin içine bakarken. Kendi gözlerinde olmayan ışığı senden çaldı. Sen kendini aydınlatmayı unuttun bu yüzden.
Narsist övülmeyeceğini bildiği yerde zinhar durmaz
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır ya böyle öğrendin ya o yüzden kendine yapılan haksızlığa susmak acıttı içini. Zira konuşsan neye yarar? Narsist övülmeyeceğini bildiği yerde zinhar durmaz ki. Sen konuşsan duvar dile gelir ama narsist hemen kaçar. Başka kurbanlar arar. Doğrusunu bildiğin yalanları dinlemek gibi bir histir onunla yaşadığın son zamanlar. Kendi içindeki boşluğu sana bırakıp, senin içindeki yaşama sevincini yeni kurbanını bulana kadar hayatta kalabilsin diye senden çalar. Üzülme boşuna onun ışığından kaçamazdın zira o ışık zaten senindi. Üzülme boşuna her türlü duyguya kör ve sağır olan biri için üzülsen kaç yazar. Hayal kırıklığını anlıyorum, üzerinden kamyon geçmiş gibi ama sen kimsin ki o pirüpak narsisti kamyon diye nitelendirebilme cüretindesin zaten. O olsa olsa kuyruklu bir yıldızdır yeryüzüne düşerken seni de ezen.
Geçmiş olsun… Bir kere narsiste yakalanan ruh antikor üretebilmeyi de başarıyordur umarım. Sahi bir narsisti gözünün içinden tanımak için ışığından daha ne kadar vazgeçmen gerekli? Kaç doz narsist sıfır narsist için yeterli? Keşke ruhun da bağışıklığı olsa, keşke bir narsistin daha ellerine bırakmasan değerini…
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.