Rüya Dizimi; danışanın rüyasındaki sembollerin, duyguların, hislerin, geçişlerin, yani aslında rüyadaki öykünün ayrışarak ve birleşerek, kendi içinde bir akışla ancak tamamen Rüya Gören’in ifadesi ile açılan bir çalışma metodu. Bu metot ile nelerin mümkün olduğunu, uygulayıcısı Zeynep Ergen ile konuştuk.
Gizem aleminde korkusuzca yürüyen Zeynep Ergen, nam-ı diğer Aydaki Kedi’yi, rüyalar rüyacı yapmış. 9 yaşında gördüğü bir rüyayla hayatı dönüşen Zeynep, bir sanat tarihçi. Aileden tasavvuf geleneği ve ezoterik öğretilerle donanmış, ayrıca çeşitli alanlarda araştırma ve eğitimlerle bugüne gelmiş bir Rüya Okuyucusu. “Dün gece bir rüya gördüm” isimli rüya atlası kitabı 2019 yılında yayımlandı.
Sevgili Zeynep, rüya okumalarından farklı ve yeni bir yöntem olarak sunduğun Rüya Dizimi danışmanlığını konuşmak istiyorum ama öncelikle merak ettiğim şey, profesyonel rüya yolculuğunun sendeki etkisi. Adanmışlıkla, uzun yıllardır emek verdiğin bir alan bu. Pratiğine kattığın derinlikli çalışmaların, danışanlarının hayatlarındaki yansımasına şahit olmak nasıl hissettiriyor?
Rüyalar çocukluğumdan beri bana rehberlik ediyor. 1999’dan beri rüyalarla ilgili seminerler, atölyeler veriyorum. Rüyalar benim yaşam yolculuğumda hem benim yaşam rehberliğim hem eşlik ettiğim yolculuklarda hizmetim. Rüyalar, sezgiler güçlü hediyeler. İçsel olarak geliştikçe paylaşıyorum, paylaştıkça gelişiyorum ben de.
İçerik tanıtımında geçen şu cümle ayaklarımı yerden kesti; ‘’Bir rüya gördüm ya da o da beni gördü.’’ Ne anlayalım bu cümleden?
Rüyalar; kendi bilgeliğini, kendi bilincini taşır ve Rüya Gören’e aktarır. Bilgelik bize hep dünyanın bir rüya olduğunu hatırlatıyor. Bir de gece aklın duvarları ötesinde yolculuklar var rüyada. Benim de idrakine çalıştığım, bu hayal aleminin ötesinde her gece gittiğimiz bu yolculuk, Rüya Gören Rüya…
Rüya okumalarından farklı bir danışmanlık sunuyorsun artık. Anlatır mısın, nedir Rüya Dizimi? Bu tanımlamada dizim ifadesi neyi anlatır?
Rüya Dizimi; danışanın rüyasındaki sembollerin, duyguların, hislerin, geçişlerin, yani aslında rüyadaki öykünün ayrışarak ve birleşerek, kendi içinde bir akışla ancak tamamen Rüya Gören’in ifadesi ile açılan bir çalışma metodu. Her biri için ayrı temsiller var. Her dizim öncesinde temsilleri yeniden oluşturuyorum. Grup atölye çalışması veya bireysel çalışma olarak yapabiliyoruz.
Senin eğitimini aldığın Jungian Rüya Okumalarının temel farkı nedir?
Carl Gustav Jung, benim de çok ilham aldığım ve almaya devam ettiğim bir Üstad. Jung’un protipler, orijin kimlikler, arketipler üzerinden rüyaya yaklaşımı Rüya Gören için çok kıymetli. Rüya Gören’in anlattığı ve aktardığı kadarıyla, özellikle tekrarlayan rüyalar söz konusu olduğunda; örtük olan, rahatsızlık veren, yukarı yaşam alanına hamle yapan, yaşamında da tekrar eden senaryo ve duygular olarak kendini gösteren deneyimlerle fotoğrafı daha net hale getirecek bir uygulama Rüya Dizimi.
Bizim topraklarımızın yerel koşulları, çok yönlü, çok çeşitli rollerin, yargıların, baskıların iç içe geçtiği koşullar benim çalışma alanımı besledi. Aile dizimi üzerine bizim çok çeşitli çok iç içe geçmiş yapısı içerisinde hep belirli imgelerin, belirli senaryoların, belirli koşulların yaşanmış ve sıkışmış durumları var. Rüya Dizimi bu yaklaşımla biçimleniyor.
Rüya Dizimi’ni talep eden genellikle tekrar eden rüya imgesi ile gelir. Tanımıyordur, bilmiyordur, bulanık bir öykü vardır geçmişte anlatılan. Rüya Dizimi’nde rüyayı gören etkin hale, izlemeye geçer. Çünkü öykü açığa çıkar. Açığa çıkan içerik değil duygudur, geçmişten kabul olmak isteyen.
Bert Hellinger metoduyla ilişkili yönü, köklerimizle bağımızın bugüne olan yansıması ya da atalarımızla ilişki kavramına olan yaklaşım mı? Uygulamada da benzerlik var mı?
Sadece bu değil. İlk imgeler, aile ile ilgili ilk imgeler ve duygu aktarımları, büyüklerin aktarımları; edilgen olarak dinlenen ama halihazırda bir öykü olarak duran, öte yandan kolektifte de büyük bir potansiyel olarak yer alan bilgelikle harmanlanan köklerimizdeki her şey. İlk Ata’dan, Kozmik Atalar’dan, Aile Atalar’dan bugüne gelen akışta, bir yandan şu anki kimliğimizle birleşen, onu sabote eden ya da ona devam eden ve yeteneklerle kendini göstermeyi bekleyen imgeler. Bert Hellinger Aile Dizimi Metodu ile Jung’un Arketip Kimlikleri birleştiren kabul ve dönüşüm potansiyelinin derinliği görülür. Dizimdeki rezonans, içeriye atılmış tüm ilk imgelerle danışanın kendi orijinlerine dair bağlantılardaki dönüşüme çalışır.
RÜYA, BİZİM BİZE MESAJIMIZ
Arketiplerle birleştiğinde parçalar tamamlanıyor diye anlıyorum, bunu biraz açalım mı?
Evet, Rüya Gören bugün sürdürdüğü yaşamda bir yandan yeni arketipler inşa ediyor, yeni deneyimlerin içinde yeniden yapılanıyor. Jung’un arketipleri de güncelleniyor, Rüya Gören yeniden kökleniyor Rüya Dizimi ile. Rüya bizim için en derinde kendimizle bağlantımız, bizim bize mesajımız. Mesajdaki imgeler köklerden şimdiye akıyor. Rüya Dizimi’nin fayda noktası yaşam öyküsündeki blokajı yakalamak. Acının, travmanın ötesinde arketiplerle yukarı taşınıyor, kabul ile acı şifalanıyor, böylece arketipteki zayıf, gölge olan alan dönüşüme geçiyor.
Günlük hayata yabancı kavramlar olabilir bunlar? Danışanların bu kavramlarla kolay bağ kurabiliyor mu?
Aslında danışan hatırlayabildiği rüyanın ifadesinden sorumlu sadece… Nasıl ifade edebiliyorsa… Kelimelerle anlatarak, çizerek, bedeniyle ifade ederek. En temel kavram güven. Alanın sansürsüz, yargısız olduğunu bilmesi tek koşul ve tek temel kavram.
Peki danışan o ana kadar bildiği, bilmediği ya da yok saymayı güvenli bulduğu bir duyguyla karşılaşınca çalışma nasıl yönleniyor? Duygunun sağaltımı ile içsel yaralarımızın iyileşmesi yoluna bir kapı mı bu?
Rüya Dizimi’nde asıl farkındalık bedenin verdiği tepkilerle olur, ağlarken, gülerken. Rüya imgesini bir defa daha görür Rüya Gören ve asıl şifa orada başlar.
RÜYANIN GÜCÜ RÜYA GÖRENDE GİZLİDİR
Sadece detaylarıyla hatırladığımız bir rüya için mi dizim planlanabilir? Eğer öyleyse, ne tür bilgiler bunlar?
Detaylar olmasa da olur, daha çok his olarak güçlü hissettiğimiz rüya için Rüya Dizimi daha faydalı. Özellikle çok katmanlı… Bazen sembollerin çokluğu, bazen sahnelerde geçişler, bazen sembol yerine duygular yoğundur. Rüyanın gücü Rüya Gören’de gizlidir, illaki tüm rüya sembolleri, tüm duygular net olmayabilir, olmasa da Rüya Dizimi açarız. Rüya sembolleri ve rüya hisleri net ise çalışma için daha fazla veri sağlar elbette. Ama zorunluluk değil. Her detayın hatırlanması gerekmiyor.
TEKRAR EDEN RÜYAYI BİR DAHA GÖRMEMEK MÜMKÜN
Dizim tamamlandığında danışan genelde nasıl hislerle ayrılıyor? Duyguyla beraber, farkındalık ya da yeni bir bakış açısı üzerine başka neler beklemeliyiz?
Rahatlama ve serbestlik hissinden bahseder genellikle danışanlar. Rüya Dizimi sonrasında belirli bir gözlem sürecimiz var. Rüya Gören ile temasta kalarak, rüya temasının tekrar edip etmediğini gözlemliyoruz. Açığa çıkan duygunun kabul edilmesi, keşfedilen içsel idrak belirli bir süreçte işliyor. Yaklaşımları, tepkileri, duyguları gözlemlemek…
Rüya Gören meditatif geri bildirimle destekleniyor. Bütüncül bir yaklaşımla, öncenin sonranın hislerini fark etmesini biraz daha sadeleştirebilmek için. En net sonuç “O rüyayı bir daha görmüyor” ve yeni hediyeler kazanıyor.
Çalışma sonrası danışanın hikayesini kavraması ya da farkındalığını geliştirmek için kendi başına yapabileceği çalışmalar öneriyor musun?
Rüya Dizimi’ndeki kavrayış hislerle olur, sonrasında idrak bulur. Rüya Gören çalışma sonrası kendini gözlemlemeli. Rüyaları en yalın haliyle not almak sürece katkısı olan uygulamalardan. Kendine izin vermeyi daha çok deneyimlemek de öyle.
Çok teşekkürler Zeynep. Okuyucularımız için senin mümkün mesajını da paylaşır mısın?
Rüyalarda hediyeler, hediyelerde mümkünler var.
Mümkün Dergi adıyla, umutla, ilhamla parlasın…
Parlasın 🙂
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.