Açılar, doğduğumuz anda bilinçaltımızdaki bakış açılarımızı anlatır ve bakış açımız değişirse, hayatımız değişir.

Merhaba Mümkün okuru;

Bu yazımda sizlere çok duyduğunuz ama bir o kadar belki de anlamadan okuduğunuz “açı” kalıplarından bahsetmek istiyorum. Açı; matematik terimlerinde, birbirini kesen iki yüzey ya da aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim anlamına gelir ve Atatürk tarafından ortaya çıkarılmıştır. Sözlük anlamıyla açı; bakış, görüş, yön, anlayış biçimi demektir.

Astroloji; matematik, istatistiksel bilim ve astronomi tabanlarından oluşur. Bu durumda matematikteki tanımından büyük ölçüde faydalanırız.

Ancak haritalarımızdaki açılar, bizim o konu ve durumlara bakış açımızdır diğer bir deyişle. Doğduğumuz anda, doğduğumuz ülkenin kadersel kodları ve genetik faktörlerimizin devreye girmesiyle, bilinçaltımızda oluşturulmuş bakış açılarıdır.

5 majör, 4 minör açı kullanırız. Bunları açalım.

MAJÖR AÇILAR

Kavuşum açısı: Aynı burçta buluşan gezegenler bu açıyı oluşturur. Örneğin Güneş Başak, Neptün Başak, Ay Başak. Bu gezegenler kavuşum açısı konumundadır. En az iki gezegen bu açıyı oluşturur. En güçlü ama en belirlenemez açıdır. Ben bu açıyı, farklı meslekteki farklı karakterdeki insanların bir odada toplanmasına benzetirim. Bir katil, bir avukat, bir anne, bir hastanın aynı odada hangi özelliklerini ortaya çıkaracakları kestirilemez. Odadaki katil, hepsini ikna ederek bir cinayet planına ortak edebildiği gibi, içlerindeki anne onları sevgiyle iyileştirme planına dahil edebilir. Karakterleri ve doğaları farklı, nasıl çalışacağı belli olamayan bir güç birliğidir bu açı. Zor bir açıdır. Çünkü kişinin bakış açısı, olaylara ve kişilere göre değişebilir. Hangisini çalıştıracağını kendisi de bilemez.

Karşıt zıt açı: Zıt burçların düellosudur. Bir gezegen Koç’ta ise diğeri onun zıttı Terazi’dedir. Dolunay enerjisi gibidir. İçsel çelişki getirir. Kişinin olaylara daima iki farklı bakış açısı vardır. Ya biri ya diğeri mantığıyla çalışır ve bu durum hep çelişki ve gerginlik yaratır. Taraf tutmak zorunluluğunu ortaya çıkarır. Kişinin bakış açısı birini seçmek, diğerinden vazgeçmek yönünde çalışır.

Üçgen açı: Aynı elementlerin birbirini desteklemesidir. Örneğin Güneş Koç (Koç Ateş), Ay Yay (Yay Ateş). Aynı elemente sahip burçların birbirine yardımıdır. Ateş burçları kendi içlerinde dosttur. Öncü burçlar ve sabit burçlar da aynı şekilde. Kişi, bu açının oluşturduğu ev ve burç özellikleriyle bağlantılı, mutludur, besleniyordur. Kendisine gelen desteğin farkındadır. O konulara pozitif yaklaşıyordur. Bakış açısı bu olduğu için hep onu mutlu edecek olayları yaşamına çekiyordur.

Kare açı: Aynı nitelikte burçların, birbirlerine kurduğu gerginlik açısıdır. Değişkenler kendi aralarında daima gergindir, öncüler, sabitler de öyle. Örneğin, Venüs Terazi (öncü), Mars Yengeç (öncü), bu iki gezegen kare açıyla birbirini görüyor demektir. Nitelikleri aynı burçların birbirleriyle zıtlaşması, sürtüşmesi anlamına gelir. Yıpratıcı bir açı olsa da farkındalıkla aslında kişiyi olgunlaştıran ve geliştiren bir açıdır. Bu kişi, sürekli gergin olabilir. Konular ve kişiler karşısında zıtlaşma ve gerginlik yaratma meylinde olabilir. Bakış açısı savaşmaktır aslında. Ancak dediğim gibi, bunun farkına varabilirse, kendini geliştirebilir. İstatistikler,  en çok bu açı kalıbına sahip kişilerin yaşamda başarıya ulaşmış kişiler olduğunu göstermektedir.

Sekstil (ılımlı) açı: Kendisinden sonra bir burç atlayarak oluşan açıdır. Örneğin Koç İkizler ile sekstil açıdır. Terazi Yay ile sekstil açıdır. Bu açı ya da bakış açısı, yaşamda küçük şeylerle mutlu olma potansiyeli verir. Memnuniyet açısıdır. Bu açıya sahip haritalarda, yaşamın ağır zorlukları olsa bile, kişi ufak detayları yakalar ve kendisini memnun etmeyi bilir.

MİNÖR AÇILAR

Minör açılar, kişiyi büyük açılara hazırlayan durumları oluştururlar. Bu açıların etkilerini direkt realitede görmeyebiliriz. Ancak, içsel anlamda bize (+/-) farkındalık vererek yapacağımız seçimleri ve oluşumları etkilerler. Adeta zemin hazırlarlar.

Farkındalık açısı (150 derecelik): Kendisinden sonra gelen 8.burç ile oluşan açıdır. Örneğin; Başak Koç burcu ile ya da Boğa Yay burcu ile bu açıyı oluşturur. Bu açının etkilerini realitede yaşamayız. Ancak hep hissederiz. Tıpkı ayağımızdaki nasır gibidir başka bir deyişle. O ayakkabıyı giyeriz, yürürüz ancak ayağımızda bir sızı hissederiz. Farkındalık açısına sahip kişilerin, olayların görünmeyen yüzüne odaklanmaları, kısaca yaşamdaki her türlü süreçte farkında olmaları çok mühimdir. Çünkü farkındalıkla hareket ettiklerinde bu açıyı onları mutlu edecek seviyeye getirmeleri mümkündür.

Kırılma noktası açısı (45 derecelik): Bu açı kare açının yarısında oluşur. Kare açılar, aynı nitelikteki burçların oluşturduğu açılardı hatırlarsanız. Yani 90 derecelik bir açı oluşumuyla ortaya çıkıyordu. Bu açı ise 90’nın yarısı 45 derecede oluşuyor. Örneğin tüm sabitler, tüm öncüler, tüm değişkenler birbirleriyle otomatik olarak kare açı oluştururlar. Her bir burcu 30 derecelik dilimde değerlendirip, 45 dereceyi hesaplarız bu durumda. Yani kare açı oluşturan burçların tam ortasına denk gelen açıdır. (Koç’un 45 derecesi Boğa’nın 15 derecesidir, İkizler’in 45 derecesi, Yengeç’in 15 derecesidir.)

Bu açı sorunların ve sıkıntılı durumları kişinin hissettiği ama dayandığı bir noktadır. Kırılma noktasıdır. 90 derecelik konuma gelindiğinde yani kare açı oluştuğunda bu kırılma noktasının yansımasını yaşamlarımızda görürüz.

Sinir olma açısı (135 derecelik): Bir burcun dost elemente sahip diğer burcundan sonraki burcun 15 derecesi ile oluşan açıdır.  Örneğin; İkizler burcunun ondan sonra gelen dost elemente sahip burcu Terazi’dir.  Terazi’ den sonra gelen burç Akrep’tir. Akrep burcunun 15 derecesi ile İkizler burcu 135 derecelik açı kalıbını oluştururlar. Bu açı kalıbı sorunların gerçek yüzeye çıkmak üzere oldukları zaman dilimidir. Kişinin iç sesinin sürekli ona kendini hatırlatma anlarıdır. Dolayısıyla sinir olduğumuz zamanlardır. Çünkü bu açıdan bi tık ileri gittiğimizde 150 derecelik farkındalık açısı oluşmaya başlar. Sistem kişiye bak farkında ol bu durumun mesajını vermeye başlamıştır.

Sıyırtma açısı (30 derecelik): Ben bu açıya komşu açısı da derim. Kendisinden sonra gelen burçla oluşan bir açıdır. Kişiyi zor veya sıkıntılı bir durumdan o anlık kurtarır. “Oh, çok şükür bunu da atlattık” dedirtir. Bu açıya sahip kişiler yaşamın en zor dönemlerinde kötü bir pozisyonda kaldıklarında atlatacaklarına dair bir bakış açısına sahiptir.

Açılar; doğduğumuz anda bilinçaltımızdaki bakış açılarımızı anlatır. Bakış açımız değişirse, hayatımız değişir sözünü hepimiz biliyoruz. Yani bakış açımız değiştiğinde haritamızdaki var olan açılarda (+/-) değişmeye başlarlar.

Haritalarımız kaderlerimizi değil, kadersel yolculuklarımızdaki sınavları gösterir. Kendini bilen kişi evreni bilir ve yönetir.

Sevgiyle.

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.