“Teknoloji değişir ama insan doğası hep aynı kalır” mottosunu yeniden hatırlatan Black Mirror, 7. sezonuyla izleyicilerini bir kez daha diken üstünde tutmayı başarıyor. Bu sezon, yalnızca teknolojinin geldiği noktayı değil, aynı zamanda insanın zaaflarının nasıl şekil değiştirerek aynı kaldığını gözler önüne seriyor. Üstelik bunu yaparken nostaljiyi ve yeniliği ustaca harmanlıyor.
Yeni Hikâyeler, Eski Kabuslar
Netflix’in 10 Nisan 2025’te yayınladığı 6 bölümlük yeni sezon hem eski bölümlere göndermeler hem de yeni anlatı evrenleriyle öne çıkıyor. Vanity Fair’in yorumu sezona damgasını vurur nitelikte:
“Bu sezon sadece dizinin ne olabileceğinin değil, aynı zamanda bizi neyin korkuttuğunun da yeniden ayarlanması gibi geliyor.”
(Vanity Fair)
Yani, bu sezon sadece dizinin yönünü değil, günümüz insanını neyin korkuttuğunu da yeniden tanımlıyor.
Sezonun Öne Çıkan 3 Bölümü
1. Common People
Başrolde Rashida Jones’un yer aldığı bu bölüm, tıbbi bir mucize gibi pazarlanan bir nöroteknoloji girişimini konu alıyor. “Hayatta kalmak, gerçekten yaşamak mıdır?” sorusunu sorgulatan yapısı, The Guardian’ın da dikkatinden kaçmamış:
“Sağlık kapitalizmi ve seçim yanılsaması üzerine keskin bir yorum.”
(The Guardian)
2. Hotel Reverie
Hollywood yıldızı Brandy Friday, yüksek teknolojili bir dönem filminde rol alırken, alternatif bir gerçekliğe hapsolur. Film ile gerçek arasındaki çizgilerin silikleştiği bölüm için The Hollywood Reporter, şu yorumu yapıyor:
“Issa Rae, gerçeklik etrafına çökerken bölümü ürkütücü bir sakinlikle taşıyor.”
(The Hollywood Reporter)
3. Plaything
Will Poulter’ın başrolünde olduğu bu bölüm, 1990’ların nadir bir video oyununu merkezine alıyor. Bandersnatch evrenine bir tür geri dönüş niteliğinde. TechRadar bölümü şöyle özetliyor:
“Plaything, seçime dayalı oyunun hayaletlerinin günümüze musallat olduğu nostaljik bir kâbus gibi oynuyor.”
(TechRadar)
Hayranların uzun zamandır beklediği USS Callister devam bölümü de sonunda bu sezonda yer alıyor. Cristin Milioti ve Jimmi Simpson gibi orijinal kadronun dönmesiyle bölüm büyük heyecan yarattı. IndieWire‘a göre:
“Mizah, korku ve kalp kırıklığını mükemmel bir uyum içinde dengeleyen muzaffer bir dönüş.”
(IndieWire)
Teknolojik Gelişmeler Üzerinden Toplumsal Yergi
Bu sezon yalnızca bireyin teknolojiyle ilişkisini değil; medya, sağlık sektörü, yapay zekâ ve dijital ölümsüzlük gibi alanları da eleştiriyor. The Verge’in şu satırları bu durumu çarpıcı biçimde özetliyor:
“Black Mirror artık sadece teknolojiyle ilgili değil, teknolojinin bizi insanlıktan çıkarmasına izin veren sistemlerle de ilgili.”
(The Verge)
Yeni sezonun asıl başarısı, izleyiciyi şu soruyla baş başa bırakmasında yatıyor:
“Eğer teknoloji bizim gölgemizse, o gölgeyi büyüten kim?”
Bölümlerdeki karakterler üzerinden, izleyicinin kendi etik sınırları, arzuları ve korkularıyla yüzleşmesi sağlanıyor. Dizi artık bir distopya değil, bir aynaya dönüşüyor.
Black Mirror 7. Sezon, geçmiş bölümlerin sadık hayranlarını tatmin ederken, teknolojik eleştiri çıtasını da bir üst seviyeye taşıyor. Nostaljik göndermeleri, yıldızlarla dolu kadrosu ve güçlü anlatısıyla, dizinin hâlâ ne kadar güncel ve sarsıcı olabileceğini kanıtlıyor.
Charlie Brooker’ın bizi uyandırmak için değil, daha derin rüyalar gördürmek için yazdığı yeni bir kâbus daha…
Black Mirror: Season 7 | Official Trailer | Netflix
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.