Güneşin erkenden uyandırdığı, sıcağıyla sarıp sarmaladığı günler sonunda geldi. Peki bundan binlerce yıl önce kültürler yazı nasıl tanımlıyordu? Mitolojiden, mitolojiye yaz hikayeleriyle dolu karpuz kokulu, deniz dalgası melodili bir yazı aşağıda sizi bekliyor.
Kızını Özleyen Bir Annenin Yapamayacağı Yoktur
Yunan mitolojisinde Zeus’un kız kardeşi olan Demeter, tarım, bolluk ve bereket tanrıçasıdır. Zeus’tan olan kızı Persephone’a olan sevgisiyle bilinir. Bir gün yeraltı tanrısı Hades, Persephone’a âşık olur ve onu kaçırır. Demeter kızını aramak için yollara düşer ve bulamaz. Bunun üzerine Dünya’da büyük bir kuraklık ve kıtlık baş gösterir. Bunun üzerine Zeus olaya müdahale eder ve Persephone’un bahar ve yaz zamanı yeryüzünde Demeter ile, kışın ise yeraltında Hades ile kalmasına karar verir. İşte bu sebeple Persephone, bahar ve yazın müjdeleyicisidir. Zaten çocuğuna sarılan her anne etrafına baharı getirmez mi?

Yaz Han
Türk mitolojisinde yazın tanrısı olarak geçer. Görevi yaz mevsimini düzenlemek, bu mevsimde gerçekleşecek olayları belirlemektir. Adı yaratıcılık ve sıcaklıkla ilişkilendirilir. Dolayısıyla bu mevsimde tüm canlılarda yaratıcılık uyanır, aynı zamanda bolluk ve bereketin de sembolüdür.
Aşk Tanrıçasının İntikamı
Sümer tanrıçası İnanna, aşkın, savaşın tanrıçasıdır. Ancak İnanna, şefkat ve sevgi dolu bir aşkın değil güç ve şehvet odaklı bir aşkın sembolüdür. Bir gün ölümsüz olmak için yeraltı dünyasına iner ancak geri dönemez. Bunun üzerine tanrılar toplanır ve kendinin yerine bir başkasını yeraltı dünyasına bırakırsa geri dönebileceğine karar verilir. İnanna, zebanilerle beraber yeryüzüne çıkar. Herkesin onun için yas tuttuğunu görünce kimseye kıyamaz. Sonra eşi Dumuzi’nin yanına gider, görür ki Dumuzi hiçbir şey olmamış gibi hayata devam etmektedir. Bunun üzerine kendi yerine Dumuzi’nin alınmasını ister. Dumuzi, çobanların ve tarımın tanrısıdır. O yeraltına inince kıtlık başlar. Bunun üzerine kız kardeşi Geştinanna, kardeşi için 6 ay yeraltında kalmayı kabul eder. Dumuzi yeraltındayken sonbahar ve kış, yeryüzündeyken ise ilkbahar ve yaz yaşanır. Dumuzi kelimesi zaman içinde değişir ve Temmuz’a dönüşür.

Elflerin Efendisi Fryer
İskandinav mitolojisinde yazın, hasadın, barış, bereket, güneş ve yağmurun tanrısı Fryer’dir. Bereket sembolü olmasından ötürü tapınaklarda fallik heykeller bulunurdu. Aynı zamanda hayvan sürülerinin de tanrısı kabul edilirdi. Eğer salgın hastalık olursa büyük ateşler yakılır ve hayvanlar bu ateşe doğru koşturulurdu, ateşe ilk düşen hayvanın Fryer’a adak olarak sunulurdu ve böylece hastalığın son bulacağına inanılırdı. Ayrıca Alfar adı verilen Elf diyarının da efendisidir. Uppsaladaki tapınağına erkekler tarafından hac yolculukları yapılır ve çan takarak dans edilirdi. Böylelikle donmuş toprak tanrıçasının uyanacağına inanırlardı ve sopalarla toprağı dürterlerdi.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.