Başarımızın temelinde hayatımızın yüzde 100 sorumluluğununu elimize almak var. Öncelikle neden burada olduğumuzu iyice anlamalıyız. Ne istediğimize karar vermeli, mümkün olduğumuza ve ardından da kendimize inanmalıyız. Ancak tüm bunların ardından çekim yasası devreye girebilir. Amaç belirlemek gücümüzü açığa çıkarır. Başarı, yapmaya niyetle gerçekleşir. İstemek, reddedilmeyi reddetmek, geri bildirimlere karşı esnek olmak ve kendimizi sürekli kesintisiz gelişime adamak başarının altın anahtarlarıdır. İşte şimdi yeni yıla hazırlanırken biz bu altın anahtarlardan hangilerini acaba gerçekleştirdik, dönüp buna bakmalıyız.
DÜNYA DEĞİŞİYOR VE DÖNÜŞÜYOR
Biz bu değişime ve dönüşüme karşı direnç mi gösteriyoruz yoksa değişimi kucaklayıp değişimin içerisindeki başlıklardan kendimizde yükselmek ve yeni gelişmiş versiyonumuzu yaratmak için kaldıraçlar mı yaratıyoruz? Değişime sınır koyan, direnç gösteren kişilerin ve kurumların uzun yıllar var olamayacağını hepimiz kurumsal hayatın içerisinde deneyimledik. Pandemi de bize değişimin bambaşka bir yüzünü gösterdi. Artık kendimizi tüketimden üretime, paylaşmaya, diğerleriyle birlikte olmaya ve yaratmaya döndürmemiz gerekiyor. Aslında en başında bireyin “kendine dönmesi” ve kendini öncelikle değiştirmesi, dönüştürmesi gerekiyor. Çok sevdiğim bir söz var: “Sen değiş, dünya değişsin.” Bana göre bu söz çok doğru! Artık kurban ve mağdur psikolojisinden çıkıp dışarıda olan her şeyi eleştirmeyi bir tarafa bırakıp “Ben kendim, dünya ve dünyadaki diğer varlıklar için ne yapabilirim?” diye bakmak gerekiyor.
DOĞUŞTAN GELEN YETENEKLERİMİZE ODAKLANMANIN ZAMANI…
Bizi yukarı çekecek insanlar, dostlar yani koçlar ve mentorlardan oluşan bir ekip kurmamız gerekiyor belki de. Yüreğimizle daha fazla konuşmalı, değerlerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz; nedir bizim varlık alanımız?
Biz 2019-2020-2021 yıllarını birey olarak nasıl tükettik? Zamanımızı oturduğumuz yerde hayıflanarak, şikâyet ederek, sadece ve sadece sosyal olarak kendimizi izole ederek mi geçirdik? Yoksa kendimizi içimizde sorguladığımız, başarıya giden yolu tekrar kendimiz için planladığımız, yüreğimizle daha fazla konuştuğumuz, insanlık ve dünya için daha çok çabaladığımız işler mi yaptık?
Odaklandığımız her şeyi elde edebileceğimizle ilgili pek çok kişisel gelişim uzmanının ve kuantum fizikçisinin yaptığı çalışmalar var. Peki biz neye odaklanıyoruz? Devamlı illüzyonun bizi çekmeye çalıştığı korku, endişe ve şüphelere mi? Bunu fark ettiğimiz ve odağımızı korkunun, endişenin ve şüphenin üzerine çıkardığımız zaman aslında değişim ve dönüşüm gerçekleşir.
VAR OLMA SEBEBİMİZ NE?
Hepimizin dünyaya geliş amaçları farklı ve “güç” hepimize eşit dağıtılmış durumda; ben buna inanıyorum. İstersek orijinal versiyonlarımızı, mükemmel halimizi yaratabiliriz. Bunun için de vizyonumuzu genişletmeye ve kendimizle ilişki kurmaya ihtiyacımız var.
Hizmet etmenin bir yolunu bulmalıyız. Kimimiz doğayla, kimimiz insanlarla, kimimiz kadınlarla, çocuklarla mutlaka çalışmalıyız. Yüksek memnuniyet ve tatmin düzeyi, başkalarına hizmet etmenin yolunu bir şekilde bulmuş olanların kalbindeki huzura kavuşmuşluklarında görülebilir. Biz de bu insanlara bakıp ilham almalıyız. Başkalarına hizmet edenlere şöyle bir bakın; hepsi müthiş bir yaşama sevinci içerisindeler.
Hangi insanlarla veya kampanyalarla sizin de topluma ve dünyaya yardım edebileceğinizi araştırın. Dikkatinizi çeken sorunlar hangileri, hangi kurumlar yüreğinize dokunuyor? Evsizlerle ilgilenmek mi, yoksa sanatı desteklemek mi? Tacizi önlemek mi, kadını korumak mı? Eğitime katkı mı, çocuklar mı yoksa açları doyurmak veya yaşları destek olmak mı?
GÖNÜLLÜLÜK GÖNLÜNÜZÜ GENİŞLETİR
Hayvanları çok seviyorsanız terk edilmiş hayvanlar için çalışabilirsiniz. Kitapları seviyorsanız görme engelliler için kitap okuyabilirsiniz. Beceri ve yeteneklerinizi toplumun hizmetine sundukça Tanrı’nın da size daha çok verdiğini göreceksiniz. Gönüllülük gönlünüzü genişletir. Bunu hiçbir zaman unutmayın.
Çünkü Evren, verdiğinden çok daha fazlasıyla geri dönen bir sistem üzerine yapılanmıştır.
Hiç kimse, hiçbir zaman her şeyi bir anda yapamaz. Küçük küçük adımlarla ancak yolculuğunuzu en güzel hale getirebilirsiniz. Başkalarına güç verdikçe, destek oldukça kendinize de güç katabilirsiniz. Bu nedenle hayatınızın, başarınızın sorumluluğunu kendi elinize almanız, yaşam amaçlarınızı netleştirmeniz, ne istediğinize karar vermeniz, kişisel vizyonunuzda başı sonu belli ölçülebilir hedefler koymanız gerekiyor. Tüm bu hedefleri belli başlı eylem adımları olarak tamamlayarak, her biri için olumlamalar oluşturup her gün bunları gözünüzde canlandırarak işe başlayabilirsiniz. Eğer akıllıca davranıp, ayrıca güvenilir birini seçip onu kendinize ortak ederseniz yani bir koç edinirseniz hayata ilk adımları sizinle birlikte atacak destekçi ile en önemli hedeflerinizi belirleyebilirsiniz.
HAYAT SİZİN, KORKMADAN YAŞAYIN!
Hedefinize ve vizyonunuza ulaşmak için her ne gerekiyorsa yapabilirsiniz. Reddedilmekten korkmadan ne istiyorsanız söyleyebilir, geri bildirim rica edebilir, insanların sizinle ilgili olan düşüncelerini gerçekten ama kalbinizden dinleyerek bunlara yanıt verebilirsiniz.
Zamanınızı sürekli kendinizi geliştirmeye adayın. Karşınıza çıkabilecek her engele direnin. Büyük amaçlarınızı, hedeflerinizi gerçekleştirmek üzere yola çıktığımızı hayal edin. Yarım kalmış, eksik işlerinizi yeni yıla yaklaşmadan önce tamamlayın. Aynı şekilde bedeninizle, evinizdeki ve ofisinizdeki ortamla ilgili de yarım kalmış işlerinizi tamamlayın; kendinize yeni yıla varmadan önce bir temizlik programı hazırlayın. Bitirilmemiş dosyaları sonuçlandırın. İşi bitmişleri atın, evde kullanmadıklarınızı elden çıkarın ve ihtiyacı olanlara ulaştırın. Okunması gereken kitapları okuyun ve bunları diğerleri ile paylaşın.
Bilinciniz ve farkındalığınız üzerinde çalışın. Her ne yapıyorsanız lütfen yaptığınızı korku, endişe ve kaygıyla yapmayın. “Ben beceremem, ben yapamam, benim için olmaz, ben şanssızım” gibi kelimeleri lütfen sözlüklerinizden çıkarın. Biraz zamanınızı alacak olsa da kendinize yatırım yaptıkça, inanın zaman içerisinde keşfedeceksiniz ki; yeterince güçlüsünüz!
2021’den 2022’ye geçerken bir yaşam takvimi çıkarın. Şu zamana kadar olan yaşamınızdaki ivme katmış ve büyük değişimlere sebep olmuş zamanlarınızı bu takvimin, bu hayat filminizin üzerine çizin. Geriye dönük yıllara baktığınızda göreceksiniz ki; ne krizler atlattınız, ne kayıplardan kazançlı çıktınız, pek çok hayalinizi gerçekleştirdiniz ya da hayal ettiklerinizin aslında gerçek hayalleriniz olmadığının anladınız ve bambaşka bir gerçeklik yarattınız. O zaman fark edeceksiniz ki; HAYAL EDERSEN, OLUR!
Hayalleriniz aslında gerçekliğinizdir. Gerçekliğiniz ise hayalleriniz…
Hepinize harika bir yıl dilerim. Umuda odaklanırsak umut büyür. Korkuya ve kaygıya odaklanırsak korku büyür.
Kendimize “umudu” borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
Fotoğraflar: Pexels
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.