Sartre’ın mirası: insan, kendini seçmeye mecbur bir varlıktır
Varoluşcu Felsefe denilince akla gelen ilk filozofların başında yer alan Jean Paul Sartre, sadece bir filozof değil aynı zamanda bir edebiyatçıdır da. Romanlar,
Varoluşcu Felsefe denilince akla gelen ilk filozofların başında yer alan Jean Paul Sartre, sadece bir filozof değil aynı zamanda bir edebiyatçıdır da. Romanlar,
20 yy.’ın en etkili ve ilginç düşünürlerinden birisi olan Viyanalı filozof Ludwig Wittgenstein, felsefe tarihine kararsız filozof olarak geçmiş bir isimdir. Böyle anılmasının
Varoluşçu felsefenin en önemli metinlerinden kabul edilen “Varlık ve Zaman” kitabının yazarı Alman Filozof Martin Heidegger aynı zamanda post yapısalcılık, post modernizm, Frankfurt
Kurucusu kabul edildiği felsefi antropolojinin yanı sıra fenomenler ve etik konularında yaptığı çalışmalarla tanınan Max Scheler toplum felsefecisi ve bilgi toplum bilimcisidir. Bir
20. yy.’ın ilk yarısının en etkili düşünürlerinden birisi olan Fransız düşünür Henri Bergson, filozof yönü olduğu kadar sanatçı yönüyle de öne çıkan bir
Bir Alman olan Friedrich Nietzsche, kültür eleştirmeni ve aynı bir zamanda filozoftur. Bildiğimiz anlamdaki diğer düşünürlere göre kuramsal ya da analitik bir felsefesi
Komünizm olarak bilinen ideolojinin kuramsal kurucusu olan Alman filozof Karl Marx hem iyi bir ekonomist hem de filozoftur. Dünyadaki adaletsizliklere gelir dağılımının eşitliksiz
Felsefe tarihinin bana göre en özgün karakterlerinden birisi olan Danimarkalı filozof Søren Kierkegaard daha soyadından başlayarak (Kierkegaard mezarlık anlamına gelmektedir.) gerçekten ilginç bir
Fikirleriyle varoluşçu felsefeyi, edebiyatı ve Freudyen psikolojiyi derinden etkileyen bu Alman düşünür, ayrıca estetiğin tüm biçimleri için geliştirdiği sanatsal yorumlarından ötürü sanatçılara sağladığı ilham
Modern Çağ’ın Aristoteles’i” olarak da anılan Hegel, diyalektik sistemini felsefe, bilim, sanat, siyaset ve din tarihinin tamamını açıklamak için kullanmıştır. Bu tavrı yüzünden