Astroloji

“Dost acı söyler” diyen Satürn sahnede!

Sevgili Mümkün okuru merhaba,

Yine çok önemli bir dönemin eşiğindeyiz. Büyük gezegenlerin burç değiştirdiği zamanlar, hele de bu Satürn olunca bir hayli önemli olur. Hal böyle olunca ben de Satürn’ün balık burcundaki etkilerini anlatmadan önce, biraz Satürn’ü biraz da balık burcu enerjisini anlatmak istiyorum.

Satürn, her 2,5 yılda bir burç değiştirerek Zodyak kuşağındaki turunu yaklaşık olarak 29,5-30 yılda tamamlar. Bulunduğu burcun tüm gölge enerjileriyle bizleri muhatap ederek, türlü türlü zorluklar ve sınavlar çıkarır karşımıza. Amacı bizi asla üzmek değil, aksine sağlamlaştırmaktır. Defolu, zayıf ve bir düzene alıp disipline etmemiz gereken hemen her yönümüzle bu yüzden uğraşır durur. Ve emin olun, Satürn bulunduğu burçtaki işini bitirip, diğer burca geçtiğinde zorlandığımız her konu için ona teşekkür eder ve “İyi ki böyle olmuş” dedirtir bize. Anlamamız gereken tek şey Satürn’ün bizim düşmanımız değil dostumuz olduğudur. “Dost acı söyler” sözü bir Satürn sözüdür.

Satürn’ün çalışma prensibi şudur: O önce bulunduğu burcun tüm dominant özelliklerini kısıtlar, daraltır, bloke eder, azaltır. Yokluğu hissedilen her konu, haliyle yaşamımızda değer kazanır ve kıymete biner. Bizler, onun eksikliğini hissettirdiği alanları ele almaya, düzeltmeye, onarmaya ve yeniden inşa etmeye başlarız. Bir düşünelim; ayağımız kırılıp düzenli ve sağlıklı yürüdüğümüzde ayaklarımızın değerinin çok farkında değilizdir. Ancak kırılıp bir süre yürüyemediğimizde yürümenin ve ayaklarımızın ne kadar kıymetli olduğunu anlarız. Yeniden ayağa kalktığımızda organlarımıza teşekkür etmeyi ve onlara iyi bakmayı öğreniriz. Ayağımızın kırıldığı, sağlığımızdan mahrum kaldığımız ve sancı çektiğimiz süreç, işte tam bir Satürn sürecidir.

Balık burcu, aşırı duygusal ve merhametli, acıma duygusu çok yüksek, hayallerinin ucu bucağı olmayan, kendine has renkli bir dünyası olan, sezgileri çok güçlü, mistik, tembel, rahatına düşkün, yardımlaşmayı seven, sıklıkta kurban psikolojisini çalıştıran, çoğunlukta kendini paspas eden, çabuk depresyona giren, şifacı, iyileştirici, sanatsal yönü kuvvetli, uyumaya çok zaman ayıran, inançları kuvvetli, kaderci ve teslimiyetçi, pasif ve kendine güveni eksik olan bir enerjidir.

Satürn balık burcundan çıktıktan sonra bambaşka bireyler olacağımızı, elde edilebilir hayaller kuracağımızı, önce kendi ruhumuza, sonra diğer ruhlara yardım eli uzatacağımızı ve yeni bir bilinç seviyesine erişeceğimizi ise her daim hatırlamakta fayda var.

BİREYSEL HAYATIMIZDA SATÜRN BALIK

Satürn’ün balık burcundaki yolculuğu, balık burcunun temsil ettiği tüm konularda bizleri eksik bırakacak, kısıtlayacak ve haliyle zorlayacaktır. Öncelikle bilinçaltımızdaki tüm korkularımızla yüzleşmeye hazır olmalıyız. Çünkü bu korkular yakında teker teker, suyun derinliklerinden yüzeye çıkacak. Sonrasında Satürn korkularımızla baş etmemizi ve zayıf taraflarımızı güçlendirmek isteyecek. Böylece bu dönem, kurduğumuz hayallere kısıtlama gelebilir. İnançlarımızla ilgili çeşitli sınavlardan geçmemiz gerekebilir. Ağlama hissimiz kaybolabilir, yardımlaşma arzumuz kalmayabilir. Sezgilerimiz çalışmayabilir. Tembellikten çıkıp, daha çok çalışmak zorunda kalabiliriz.

Hepimiz kendi dünyalarımızda bir izolasyon süreci yaşayabiliriz. Anlama, anlamlandırma sürecidir bu. Kendini arama sürecidir. Yıllardır suyun içinde yaşayan ve fark etmediğimiz her türlü gölgelerimizle selamlaşma sürecidir. Zordur ama çok kıymetlidir.

Satürn burada “Yıllardır hayal kurup yatıyorsun, sürekli uyuyorsun, kaderciyim deyip yaşama katılmıyor, hiç çaba göstermiyorsun, zorluğu gördüğünde bir müziğe, bir filme kaçıp saklanıyorsun, sürekli kendine acıyıp ağlıyorsun, gözlerini hiç düşünmüyorsun, hayallerin için mücadele etmiyorsun, kendini değmeyecek insanlara paspas yapıyorsun, aşırı merhamet gösterip sonra sıkıntısını sen çekiyorsun” diyerek balık burcunun tüm gölge yönlerini kısıtlayacaktır.

Satürn balık burcundan çıktıktan sonra bambaşka bireyler olacağımızı, elde edilebilir hayaller kuracağımızı, önce kendi ruhumuza, sonra diğer ruhlara yardım eli uzatacağımızı ve yeni bir bilinç seviyesine erişeceğimizi ise her daim hatırlamakta fayda var.

DÜNYADA SATÜRN BALIK

Balık, su elementli bir burçtur. Dolayısıyla öncelikle tüm dünyada su kıtlığı ve su ile ilgili sorunlar ortaya çıkmaya başlayacaktır. Bozulan ekolojik denge, değişen mevsimler ve kuraklık haliyle su kesintilerine neden olacaktır. Susuzluk çağın en önemli sorunu olacaktır. Sonrasında denizlerden su üretme yolları aramamız gerekecek. Dolayısıyla her birimiz şu dakikadan itibaren su israfından kaçınmalıyız. Çünkü Satürn israf edilen hiçbir şeyi sevmez.

Komşusu açken tok yatılmasını istemez Satürn. Paylaşmayı, bölüşmeyi öğrenmemizi öğütler. Doğaya, diğer canlılara ve insanlara daha hassas, daha saygılı davranmamızı işaret eder.

Diğer yandan “Benim karnım tok, cebimde param var” dönemi artık bitecek. Çünkü balık burcu kolektif kavramının karşılığı gibidir. Komşusu açken tok yatılmasını istemez Satürn. Paylaşmayı, bölüşmeyi öğrenmemizi öğütler. Doğaya, diğer canlılara ve insanlara daha hassas, daha saygılı davranmamızı işaret eder.

Bu dönemde Satürn balık sınırlarımızı zorlayacak diyebiliriz. Daha doğru tabirle bir sınır çizilmesini isteyecektir. Bu noktada ülkelerin coğrafi konumları ve sınırları yeniden düzenlenebilir. Dünyada kaos daha da artabilir. Bunların yeniden düzenlenmesi gerekebilir.

Özetle Satürn ile tüm dünya bir kapanış fazında olacak. Yani güçlü bir içe dönüş sürecinden söz ediyoruz. Yeni bir doğum için, anne karnındaki bebeğin su içindeki yolculuğu gibi… Tarihler 25 Mayıs 2025’i gösterdiğinde yeni bir doğum başlayacak. Şimdi ise hem birey olarak hem kolektif olarak önemli bir hazırlık sürecinden geçiyoruz.

Sevgiyle…

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Olgu Ilgın
Satış, pazarlama ve halkla ilişkiler alanındaki kurumsal kariyer hayatını 2010’da tamamladı ve astroloji alanında yıllara dayalı eğitimlerini kolektif bilincin yükselmesi adına profesyonel hayatına taşıdı. Şirket, kurum ve bireylere danışmanlık yapıyor.