Yaşamı bir abdal gibi karşılamak
Farkındalık

Yaşamı bir abdal gibi karşılamak

Kişisel önemlerin yani kendini değerli bulmak için tutunduğun durumlar ve haller, aslında seni değerli kılmanın ötesinde, durumların önünde bekçiye çeviren ve küçülüp güçsüz, döngü içinde stabil tutan kimliklerdir. Bunlar iş unvanların, belirli yerlerdeki davranış modellerin, kendine dair keskin inançların, görüntündeki birtakım belirleyiciler olabilir. Negatif veya pozitif belirleyiciler olması fark etmeksizin sadece bir tanımın varlığı yeterlidir “kişisel önem” diyebilmemiz için. Dilenci veya CEO olmak ve bunu kendi belirleyicin olarak dillendirmek iki varsayımda da kişisel önem diye geçer.

Biz kendimizi, şişman-zayıf, başarılı-başarısız, kıskanç, rekabetçi, güzel-çirkin, güleç-somurtkan, anlayışlı-anlayışsız gibi tanımlar içine koyduğumuz ve kendimizi buradan tarif etmeye başladığımız anda, o tanımlarımıza bir görev veririz: Beni bu tanımın içinde tut! Böylelikle, söylediklerimizin dışına çıkmaktan gün geçtikçe korkmaya, çekinmeye başlar ve tanım içinde katılaşır, kıpırdayamaz hale geliriz. Bu da bir hapis, bir bekçilik haline dönüşür. Tanımsızlık her ne kadar korkutucu gelse de bize aslında iki kutup arasındaki skalada gezinme şansı verdiğinden özgür ve bağımsız hissederiz. Sistem, belirleyicileri “güvenli” addettiğinden, sabitliği ve bir durumun içinde kendimizi tanımlamayı güvenli ve sağlıklı buluruz. Ancak bu bir yanılsamadır.

Varlık doğası “amorf” dur. Dolayısı ile özelliklerin iki kutbunu da barındırdığı gibi, her iki kutbu doğallıkla yaşayan varlığa bu durumun üzerine çıkma şansını da verir. Buradan göreceğimiz gibi bir durumun üzerine çıkmamız ancak durumun her halini yaşayarak mümkün olur. Bir kutba kendimizi sabitleyerek aslında kendimizi durumdan çıkamaz olarak mühürleriz. Böylelikle kısır döngüler başlar ve içinde kalırız. Kendimizi tanımladığımız hallerin dışında bulunmak, bizi suçlu, başarısız, güvensiz, yetersiz hissettirir. Biz bu duygular ile başa çıkamadığımızda ise tanımlarımıza geri dönme ihtiyacı duyarız. Döndüğümüzde de kendimizi yuvada hissederiz. Acı verici bir durum olsa bile bize tanıdık bir haldir ve biz buna evet deriz. İşte konfor alanı dediğimiz yer de burasıdır.

Konfor alanlarımızı tespit ederken de kişisel önemlerimize bakmak gereklidir.


Örneğin, kendimizi cesaretli, korkusuz olarak tanımladı isek korkacağımız durumlar içerisine girmemeye çalışırız. Bizim bu duygumuzu bozacak halleri sezinlediğimizde o durumu yaftalar, kaçar ve yargılarız. Bu doğru değil deriz. Oysa altta bizim kendimizi bir tanım içine sıkıştırmış olmamız yatabilir. Kısaca, kaybedeceğimiz savaşa girmeyiz. Böylelikle kısır, küçük, gelişimden uzak kalırız. Aslında yaşamın başka olasılıklarına dair bir kolunu keser atarız. Ölüm böyle başlar.

Kendi cesur, korkusuz tanımımızı kurban edersek, yenilebileceğimiz savaşlara da girer sonucu her ne olursa olsun güçleniriz. Yeni bir alana dair bilgimiz ve tecrübemiz oluşur. Yaşamın heyecanı da burada başlar. Bilmediklerini keşfettiğin alanlarda… Bilmediğin şey, kendini tanımladığının dışındaki yerdir. Bu yüzden, varlık kendini her alanda öğrenci görmelidir. Tanımları bitinceye kadar…
Her tanım bittiğinde, hiçlik gelişir. Ve bir abdal gibi yaşamın her haline heyecanla, coşkuyla, bir çocuk neşesiyle bakabilir, kaybetme ve kazanma olmadan yol alabiliriz.


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Avatar photo
2009’dan beri sayısız eğitim ve seanslara katılan Esra Uyman, 2013’ten beri aktif olarak online dergilere makaleler yazıyor. Bu yazılarından derlediği, resimlediği ilk kitabı “Cahilin Bilinci” 2022 Ocak ayında yayınlandı. Metafizik ve yaşam üzerine online ve yüz yüze kendi yarattığı sistem ve tekniklerle eğitimler veriyor. Her bireyin eşsizliğine duyduğu saygıdan, sistemlere ve kimliklere sıkıştırılamayacak olan benliğin kendi içinde değerlendirilip büyütülmesine katkı sağlamak için, her çalışmasını kişilere ve gruplara göre şekillendirip tasarlıyor. Tasarımcılık hayatından gelen alışkanlıklarını ve yaratıcılığını şimdi burada kişilere ulaşmak için kullanıyor. Yaşam Masalı, Yaşam Üstadı, Ölüm, Dönüşüm Okulu, Cahilin Bilinci / koza-ışık-özgürlük, Büyücünün Yolu ve Usta Çocuk eğitimlerinden bazılarıdır.