aralarinda-bir-sey-var
Wellbeing

Aralarında bi’ şey var

Moralli, şakrak, dışa dönük, hayatperest oldum diye, iyimserlik payını biraz torpilli tuttum diye, kurban olmaya gönlüm razı gelmiyor diye sanma ki sinemde bir ateş yanmaz.

Sanma ki, gövdem titremez ağlarken ya da haksızlığı, çirkinliği, çiğ ruhları görünce alnımdaki damar zıplamaz. Ama evet sardunyaları sularken ıslık çalabilirim ve alelade bir espriye ciğerden gülebilirim. Bana bunu yapan neşe ile keder utansın. Yok canım, niye utansın!

Dünya yanarken ben odun, dünya yanarken ben çıra; sanma ki ağzımın kenarına o gülüşü yerleştirip yürekten bir “canın sağ olsun” dedim diye o çıra tutuşmaz. Uyuyorsam yani, bu yorgun gözlere uyku giriyorsa, gamsızlıktan değil yorgunluktan. Yoksa bu kafayı asla uyku tutmaz. Hasılı iyi ki yorgunluk var…

Dostumun koluna girip yolda şarkı söylemem, arkadaşlarımı bazen -sinir olsalar da- gürültülü öpmem çocukluk alametidir. Çocukluk ise neşe alameti…

Bir yerden bir yere giderken yolda şarkı söylüyor olmam, bir yere yetişmek için tabanlarımın popoma değecek şekilde koşuyor olmam ve sonunda “çok koştum da” deyince karşımdakinin yüzüme bakarken gördüğü çocuk benim saadet madalyamdır.

Velakin ruhuma öküz oturması, o çocuğun küsmesi, kendisini benim hiç bulamayacağım bir yere kapatması elimden hiçbir şey gelmemesine bakar.

İncinen bir masum için hiçbir şey yapamadığımda, dünyanın ağrıyan bir yerine yetişemediğimde biri günahımı aldığında, bile bile kötülük yaptığında, canımı yaktığında. Acizliğimde, yetersizliğimde… çaaat gelir oturur o öküz koca poposuyla iman tahtamın üzerine, aferin o öküze!

Kederle neşe komşu değil ev arkadaşı yani, aynı çatı altında oturuyorlar. Bazen aynı anda konuşuyorlar. Nasıl bir gürültü bazen ve nasıl fevkalade bir düet… Birbirlerini merak ediyorlar; uzun süre ortada görünmeyen olunca hâl hatır soruyor, birbirlerini yokluyorlar.

Tek başlarına hiç çekilmiyorlar;

Ya zehirli bir boş verme hali, incitici bir sevinç, yersiz bir adamsendecilik oluyor o neşe ya da bildiğin kör karanlık yürümeye kalksan içinde ille bir yerini yaralıyorsun mutlak kederde…

Yan yana iyiler, yan yana çok yakışıklılar, anlamlılar, gerçekler. Ha bir de bence birbirilerine aşıklar. Kesin aralarında bi’şey var! Gözünden yaş gelircesine gülmeler, gülerken hüngür hüngür dökülmeler; salya sümük giderken bi kahkaha patlatmalar… bu dengesizliğin dengesi bir aşkta mümkün zira.

Hiç kopmasınlar, hiç ayrılmasınlar. Asla…

Bu yazı, Mümkün Dergi’nin Dergilik platformundaki 1. sayısında yayınlanmıştır. Ocak 2022

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.