Aşk için ağlamak en kıymetli secdedir
Farkındalık

Aşk için ağlamak en kıymetli secdedir

Tasavvufta her gelen misafirdir. Keder de neşe de sağlık da hastalık da… Hepsi misafirdir ve her biri bir elçi gibidir; sana bir şey söylemeye, bir şeyi hatırlatmaya gelir. Hastalık, bu misafirler içinde belki de en çok direndiğimizdir. Çünkü bedenin sızısı, ruhun da kıyılarını zorlar. Ama tasavvuf der ki: “Direnme, dinle. Çünkü bu da seni Allah’a çağıran bir ses.”

Dert, insana hem aczini hem de ilâhî kudreti hatırlatır. İnsan, kendi gücünün yetmediği yerde başını göğe kaldırır. Modern dünya, bize her şeyin kontrolümüzde olduğunu, yeterince planlarsak her şeyi başarabileceğimizi fısıldar. Ama bir anda gelen bir teşhis, bir kayıp, bir yıkım, her şeyi unutturur. Ve işte o anlarda, insanlar içlerinde sonsuz bir susuzluk hisseder. Her şeyin anlamsızlaştığı yerde, bir anlam arayışı başlar. Bazıları o anlamı doğada, sevdiklerinde, çalışmada arar. Ama kalıcı teselli, ancak kalbi yaratan kudrette bulunur. Çünkü O, senin fıtratını bilendir. Seni, senden iyi bilendir.

Hastalık geldiğinde hekime gitmek sünnettir, ama şifa Allah’tandır. İmtihan geldiğinde mücadele etmek kulun vazifesidir, ama netice Rabb’in takdiridir. Ve bazen de mücadele, kabullenişin kendisidir.

Tasavvufî bakış, sabrı pasif bir bekleyiş olarak değil, aktif bir “rıza hali” olarak tanımlar. Gelenin hikmetini bilemesek de “Bu da hayırdır” diyebilmek… Hüzün gelirken bile, kalpte bir iç sakinliğinin, bir tevekkül huzurunun olması…

Kayıp ve Kavuşma

Kayıplar, ruhun en çok sarsıldığı anlardır. Bir sevdiğini toprağa vermek, bir parçanı yitirmek gibidir. O an “Neden?” diye sorarsın. “Bu acı neden benim başıma geldi?”
Ateist bilinç burada genellikle “Hayat budur. Tesadüf. Oldu bitti.” der. Ama bu cevap, yürek acısına merhem olamaz. Çünkü insanın kalbi sadece “bitti” ile teskin olmaz. Kalp, “bir gün yeniden kavuşacağım” diyebilirse dayanabilir.

Tasavvuf burada devreye girer ve ölümün yokluk değil, geçiş olduğunu öğretir. Ölüm, sevdiğini yitirmek değil sadece bir süreliğine görememektir. Ve o vuslat günü geldiğinde gözyaşlarının hesabı sorulmayacaktır çünkü aşk için ağlamak, en kıymetli secde olur.

İnsanın hayatında bazı anlar vardır: Herkes gitmiştir. Hiçbir cümle teselli etmez. Dualar bile eksik, kelimeler bile suskun kalır. İşte o anlarda, Allah seni kendiyle baş başa bırakır. Çünkü hakiki bağ, orada kurulur.

Bir dost kaybı, bir iflas, bir boşanma, bir hastalık… Her biri görünüşte bir yıkım olsa da bâtında bir yakınlaşma fırsatıdır. Çünkü o an, insan maskesizdir. Kibrinden arınır. Diz çöküp dua ederken içindeki en sahici sese kavuşur. Ve o ses Allah’a açılan kapıdır. Kalp, başka hiçbir şeye güvenemez hale geldiğinde gerçek tevekkül başlar. O andan sonra dua sadece bir dilek değil, bir yakarıştır. Belki hâl değişmez ama kalbin değişir. Ve kalp değiştiğinde dünya da değişir.

Gelen Her Şeyin Allah’tan Olduğunu Bilmek

Tasavvuf der ki: “Başına gelen her şey, sana değil, senin için gelir.” Yani sana zarar vermeye değil, seni dönüştürmeye gelir. Seni yakmak için değil, pişirmek için gelir. Sen kendini sevdiğin halde, dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.

Bu yüzden tasavvuf yolunda olan kişi, gelen her hâli hoş görmeyi öğrenir. Kolay değildir, ama mümkündür. Çünkü Allah’a güvenen, onun lütfunun hikmetini er ya da geç anlayacağını bilir.

Hastalığı da kaybı da yalnızca bir misafir olarak görür.
Gelir… Kalır… Gider…
Ama o sırada seni dönüştürür, temizler, yıkar, arındırır.
Sen de sonunda, bir başka sen olursun.
Belki kırık, ama daha hakiki. Belki yorgun, ama daha yakın.
“Razıyım Allah’ım. Çünkü sen razıysan ben de razıyım.”


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.