Dijital Çağın Vebası: Beyin Çürümesi
Farkındalık

Dijital çağın vebası: Beyin çürümesi

Sosyal medyada anlamsızca saatler geçiriyor, Instagram reels’ları ve TikTok videoları arasında kayboluyor ve bu bataktan bir türlü çıkamıyorsanız beyin çürümesinden muzdarip olabilirsiniz!

Oxford Sözlüğü’nün 2024’ün kelimesi seçtiği “brain rot” (beyin çürümesi), sosyal medyanın aşırı ve gereksiz kullanımı sonucu oluşan zihinsel bulanıklığı ifade ediyor. Son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız bu terim, dijital bağımlılığın beyinde yarattığı olumsuz etkileri “çürüme” gibi bir metaforla yüzümüze vururken zihinsel tükenmişlik, depresyon gibi psikolojik sorunları da beraberinde getirebiliyor. Beyin çürümesi terimini ilk kez internetin icadından çok önce 1854 yılında yazar Henry David Thoreau, “Walden” adlı kitabında kullanıyor. Toplumun karmaşık fikirleri değersizleştirme eğilimini eleştiren Thoreau, bunun zihinsel ve entelektüel çaba bakımından genel bir düşüşün parçası olduğunu söylüyor. Bu da onu şu soruyu sormaya yöneltiyor: “İngiltere patates çürümesini tedavi etmeye çalışırken çok daha yaygın ve ölümcül bir sorun olan beyin çürümesini kimse tedavi etmeye çalışmayacak mı?”

Beyin çürümesinin bireyleri nasıl etkilediğini ve bu tehlikeli fenomenle nasıl başa çıkılabileceğini Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol ile konuştuk.

ZEHRA EROL
ZEHRA EROL

Peki, nedir beyin çürümesi?

Teknolojinin hayatımıza girmesiyle başlayan oyun bağımlılığı, dijital dünyanın gelişimiyle yaşamımızın ayrılmaz parçası haline geldi ve internet bağımlılığına dönüştü. İnternette geçirilen zamanın artışıyla birlikte dijital dünyanın üzerimizdeki etkileri de gözle görünür düzeyde arttı. Bu etkiler yeni kavramları da beraberinde getirdi. Beyin çürümesinin de bu kavramlardan biri olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol, sosyal medyanın birçok kişinin hayatında merkezi bir role sahip olduğunu ve bu kişileri olumsuz etkilediğini vurgulamak açısından bu kavramın çok önemli olduğunu söylüyor. Erol, beyin çürümesini önemsiz ve zorlayıcı olmayan internet materyalinin fazla tüketilmesi sonucu kişinin zihinsel durumunun bozulması ve aşırı ekran etkileşimi sonucu zihninin bulanıklaşması ve bilişsel gerilik yaşaması olarak tanımlıyor.

Beyin çürümesinin zihin üzerindeki etkileri nelerdir?

Dijital dünyada düşük kaliteli içeriklerle fazlasıyla meşgul olmanın, zihinsel çabayı azalttığı için zihinsel çevikliğin de azalmasına neden olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol beynimizde olup bitenleri şöyle açıklıyor:  “Beyin sağlığımızdan bahsederken duygu, düşünme ve davranışlarımızdan bahsediyoruz. Düşünme; öğrenme, değerlendirme, dikkat, hafıza, karar verme ve problem çözme gibi boyutları içerir. Aşırı internette gezme beynin sürekli uyarana maruz kalmasını sağlayarak dikkat bozukluğuna yol açar. Ayrıca kalitesiz içerikler değerlendirme ve yorumlama becerilerini sınırladığı için bilişsel yetilerin de zayıflamasına neden olur.

“Bilgisayar başında geçirilen zaman arttıkça insanlarla yüz yüze ve gerçek bir iletişim fırsatının azalması davranışlarımızın da sınırlanmasına yol açar. Etkileşimlerin yarattığı duyguları düzenleme, günlük alışkanlıklar geliştirme, stresle başa çıkma pratikleri azalır. Zihin gittikçe çölleşmeye başlar. Zihnin en önemli fonksiyonlarından olan ‘dur, değerlendir ve davran’ üçlüsü çevikliğini kaybeder.”

Ayrıca beyindeki kimyasallardan olan dopamin salgısı ödül ve zevk ile ilişkilidir. İnternette beğeni alma, oynadığınız bir oyunu kazanma, ilginizi çeken yeni içeriklerin önünüze düşmesi, arama ve keşfetmenin yarattığı tatminle dopamin salınımı tetiklenir.  Doğal olmayan yüksek seviyedeki dopamin seviyesine uyum sağlamaya çalışırken dopamin açlığı olur. Bu anlık bir rahatlık sağlarken, sosyal medyayı bıraktığınız anda rahatsızlık ve eksiklik hissedilir ve tekrar sosyal medyaya yönelmek için güçlü bir istek oluşur. Ayrıca kısa süreli rahatlığa yönlendirirken uzun vadeli düşünme, karar verme ve huzurlu olma becerisini zayıflatır. Odaklanmayı zorlaştırır. Beynin bilgi işleme kapasitesinde zorluklara yol açar ve derinliğine düşünmeyi zorlaştırır.  Bilişsel kapasitenin olumsuz etkilenmesi, duygusal dengenin de bozulmasına neden olur. Bu da duygusal dengesizlik, tükenmişlik, depresyon, kaygı gibi problemlerin açığa çıkmasında etkilidir. Ayrıca üretken davranışların azalmasında, sağlıklı günlük alışkanlıklar oluşturulmasında ve ilişkisel sorunların çözümünde zayıflıklara da yol açar.”

Zihinsel yorgunluk mu, beyin çürümesi mi?

Beyin çürümesi ile zihinsel yorgunluk belirtileri birbirine benzese de aslında ikisi arasında büyük bir fark olduğuna dikkat çeken Erol, bunu şöyle anlatıyor:

Uzun süreli yoğun zihinsel aktiviteler de yorucu olabilir. Zihinsel yorgunluk; uzun süre çok fazla uyaran almak, dinlenmeden belli bir aktivite seviyesini sürdürmek ve bunu yaparken gün içinde tamamlanmamış işlerle ilgili kaygılı, yorgun ve stresli hissetmeyle ilgilidir. Bilgiyi işleme ve dikkati odaklamayı azaltarak, üretkenliği ve bilişsel performansı olumsuz etkileyen zihinsel yorgunluk; bireyin tepkilerini engelleyerek, hata yapmasına sebep olur. Bunun en tipik örneği trafik kazalarıdır. Uzun saatler hiç mola vermeden çalışmak ve bir aktiviteyi tamamlamaya çalışıyor olmak, zamanın önemli kısmını endişeli ve stresli konular üzerinde düşünmeyle geçirmek, bunaltıcı sorumluluklara fazlasıyla zaman harcamak da zihinsel yorgunluk sebepleri olarak değerlendirilebilir.

Zihinsel yorgunluk ise zihinsel yük kavramıyla alakalıdır. Yüksek baskı içeren meslekler, uzun çalışma saatleri, iş stresi ve ekonomik zorluklar zihinsel yorgunluğa neden olur.  Oysa beyin çürümesi haz odaklı, anlık memnuniyete yönelik eylemlerin sonucudur. İkisinin arasındaki en önemli fark da budur!

ZEHRA EROL

Kimler risk altında?

Aşırı sosyal medya ve teknoloji kullanımı hala beyin gelişimi devam eden (dürtü kontrolü, sürekli dikkat ve duygusal regülasyon vb.) çocuklar ve gençlerde bilişsel ve davranışsal problemler yaşanmasına neden olacağı için bundan en çok etkilenecek olanlar da elbette bu grup olacaktır. Ama telefonu elinden düşürmeyen yetişkinlerin de risk altında olduğunu unutmamak ve önlem almak gerekiyor.

Cihazların sizi yönetmesine izin vermeyin, siz onu yönetin!

Beyin çürümesinden korunmanın yollarından da bahseden Zehra Erol’un önerileri şöyle:

  • Dijital medya alışkanlıklarınızda değişiklik yapın; örneğin sosyal medya kullanımı ile ilgili sınırlamalar oluşturun. Ara ara dijital detoks yapın.
  • Toplam ekran sürenizi azaltın.
  • İnternetteki sosyal ilişkiler yerine gerçek yüz yüze ilişkilere ve aktivitelere yönelin.
  • Düzenli egzersiz yapın.
  • Doğa ile yeniden bağ kurun. Açık hava aktivitelerine zaman ayırın.
  • Yeterince uyumaya özen gösterin.
  • Mindfulness ve meditasyon gibi yöntemlerle beyninizi ve zihninizi sakinleştirin.
  • Yaşadığınız anın farkında olun. Örneğin, yemek yerken dijital uğraş içinde olmayın. Sohbet ederken bir yandan sosyal medya ile ilgilenmemek için çaba harcayın.
  • Yeni uğraşlar edinerek zihninizi aktif tutun.

Denge, denge, denge!

Teknoloji çağında teknolojiden tamamen uzak kalmak neredeyse imkânsız! Ancak, teknolojinin sunduğu olanaklardan faydalanırken onunla bilinçli ve dengeli bir ilişki kurmak ve aşırı kullanımın yaratacağı olumsuz etkilerin farkında olmak büyük önem taşıyor. Teknoloji ile kurulan ilişkinin kalitesinin sağlıklı bir zihin için belirleyici faktör olduğunu da unutmamak gerekiyor.


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Elif Girgin
Yıldız Teknik Üniversitesinde fotoğrafçılık okudu, hayali gazeteci olmaktı. Meslek hayatına foto muhabiri olarak başladı ve çeşitli dergilerde çalıştı. Yazmaya olan tutkusuyla beraber bu deneyim onu, internet içerik editörlüğü, dergi editörlüğü, dijital pazarlama gibi yaratıcı alanlarda içerik üretmeye yönlendirdi. Otomobilleri, seyahat etmeyi ve polisiye kitapları çok seviyor. 28 yılın kendisine kattıklarıyla bakmaya, görmeye ve büyük bir tutkuyla yazmaya devam ediyor.