Her sabah sizi yataktan kaldıran sebep üzerine hiç düşündünüz mü? Hayatınızda neşeyi uyandıran unsuru bulmak için İkigai felsefesinin 4 temel sorusu ve bu yoldaki 7 ipucu size yardımcı olabilir.
Bize hep iyi bir derece ve dipsiz bir banka hesabı gibi belirli dışsal şeylere ulaşmanın gerçek başarıya giden yol olduğu söylendi. Doğuştan gelen mutluluk arayışımız, bizi o derece, o ilişki, o dış tanıma ve onaylama için durmadan çabalamaya yönlendirdi.
Bu dünya standartlarına göre yaşamama mücadelesi, kalbimizin derinliklerinde farklı bir yol için yaratıldığımızı bilmek iç huzurumuzu elimizden aldı. Zaman geldi yataktan kalkmakta zorlanır olduk.
Peki bunun İkigai ile ne ilgisi var?
Japon felsefesi İkigai için kısaca yataktan kalkma sebebi diyebiliriz.
İkigai’deki “İki” yaşam, “gai” ise amaç anlamına geliyor.
Her birimiz farklı şekillerde tatmin ve neşe buluruz. Hayatın büyüsü ve güzelliğinin bir kısmı, hayatınızda neşe uyandıran şeyi bulmaktır.
İkigai’nizi somutlaştırmak için ele almanız gereken dört ana sütun vardır:
- Sevdiğiniz bir şey bulun. (Örneğin, sizin için zamanın uçup gitmesini sağlayan nedir?)
- Dünyaya anlamlı bir katkı sağlayın. (İşinizin diğerleri üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu hissediyor musunuz?)
- Para kazanabileceğiniz bir şey yapın. (Çok basit bir gerçek. Herkesin sofrada yiyeceğe ihtiyacı vardır!)
- İyi olduğunuz bir şey bulun. (Doğuştan gelen bir yeteneğiniz olmak zorunda değildir ancak mükemmelleşmek için çalışabileceğiniz ve çalışmaya istekli olduğunuz bir şey olması gerekir.)
Bir eve sahip olmanın bize bir güvence sağlayacağını düşündüğümüz için kolayca kredi çekip ev borcuna giriyoruz. Ama, sezgimizi nadiren aynı güven ve inançla takip ediyoruz. Oysa ne kadar kaçarsanız kaçın, hiçbir zaman peşinizi bırakmayacak bir soru var. Yeni şeyler denemeye, risk almaya ve konfor alanınızın dışına çıkmaya istekli misiniz? Hayatın neresinde olursanız olun, hem sizi daha yükseğe çıkmaya zorlayan hem de zaten sahip olduğunuz potansiyeli açığa çıkaran bir hayat yaşamak, içten dışa gerçek neşeyi hissetmenin tek gerçek yoludur. Peki bu uğurda yaratılan neşeyi kucaklamaya ve en iyi versiyonunuzu keşfetmeye hazır mısınız?
İşte size İkigai’nizi bulma yolunda 7 ipucu…
Birinci Adım: Öz farkındalığı uygulayın
Hayatınızın her yönü ile ilgili düşüncelerinizin küçük bir envanterini yapın. Hırslarınız, ilişkileriniz, becerileriniz. Değişiklik yapmanın tek yolu, önce neyin değiştirilmesi gerektiğinin farkına varmaktır.
Hayatınız hakkında özellikle sıradan hissettiren bir şey var mı? Kendinizi en çok neyi düşünürken buluyorsunuz? Ciddiye almıyor olabileceğiniz bir hayaliniz veya dileğiniz nedir? Ve gerçekten nelerden zevk alıyorsunuz?
İkinci Adım: Niyetli olun
Niyet, tatmin ve dengeyi bulmanın anahtarıdır. Enerjinizi ve odak noktanızı koyduğunuz yerde kararlı olmadan, kolayca yorulur, sıkılır veya hedeflerinizden tamamen vazgeçebilirsiniz.
Bir rutine girmek ve kendinizi düzenli olarak kontrol etmek, uyum içinde kalmanın gerçekten yararlı bir yoludur. Ne de olsa, “var olma nedeniniz” otantik bir şekilde yaşamaktan gelmelidir.
Üçüncü Adım: Kendi şeridinizde kalın
Onay için başkalarına bakmak veya kendinizi karşılaştırmak kolay olabilir ancak günün sonunda, gerçek bir amaç için yaşayıp yaşamadığınızı yalnızca siz bilirsiniz .
Dış etkenler sizi sizinle konuşmaya çalışan küçük dürtülerden uzaklaştırabilir. İç huzur bir oktur. Kendinizi en iyi hissettiğiniz zamanı ayarlayın ve atın. Oku takip edin nereye saplandığını bulun.
Dördüncü Adım: Güçlü yönlerinizi kabul edin
Herkesin benzersiz güçlü yönleri ve yetenekleri vardır. Çoğu zaman olan bu hediyeleri hafife almaktır ve bu maalesef bu sizin doğuştan gelen potansiyelinizi engeller. Hediyelerinizin ne olduğundan emin değilseniz, bazı güvenilir arkadaşlarınıza veya ailenize sorun. Ama yapabilirseniz, kendi başınıza güçlü yanlarınızı bulmaya çalışın.
Yeteneklerinizi kabul etmek ve onları geliştirmek önemlidir. Hatırlayın, birçok farklı türde hediye ve yetenek vardır. Yaratıcılığınız veya fark yaratma dürtünüz olabilir. Belki organizasyonda iyisiniz ya da sanatı seviyorsunuz. Güçlü yönlerinizi kabul edin ve bunları İkigai’nizi inşa etmek için bir kaldıraç olarak kullanın.
Beşinci Adım: Rutininizi değiştirin
Ben rutinlerden yanayım. Sabah ve akşam rutinimi seviyorum. Beni topraklarlar ve günümün yapısını oluştururlar. Ancak sıfırlamanın en iyi yollarından biri sıra dışı bir şey yapmaktır. Bu kahve siparişinizi değiştirmek veya yakındaki bir parka günübirlik bir gezi yapmak kadar küçük bir şey bile olabilir.
Rutininizi değiştirmek yeni enerji ve fikirleri davet edebilir ve “İşte bu!” diyebileceğiniz anları yaratabilir. Aynı zamanda hayatı daha ilginç hale getirir. Hayatınızın sıradan olmasına izin vermeyin!
Altıncı Adım: Kendinize meydan okuyun, ortaya çıkın
Konfor alanımız dediğimiz o “koruma” balonunu biliyor musunuz? Evet, bunu genişletmenin zamanı geldi. Konfor alanınız küçük bir saklanma yeri gibidir. Bu kabuktan biraz kurtulmak için kendinize meydan okuyun.
Eski bir arkadaşa ulaşmak veya yemek kursuna gitmek olabilir. Belki işinizde zam istemek ya da hayatınıza stres katan bir şeye hayır demek. Kendinize meydan okumak, yalnızca dayanıklılık ve özgüven oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda potansiyelinizden daha fazlasını ortaya çıkarır. Sonuç için endişelenme, çabayı kutla!
Yedinci Adım: Kendinizi yeniden kalibre edin
Geçen yıl, hatta geçen ay sizin için işe yarayan şey, şimdi sizin yararınıza olmayabilir. Büyümenize bağlı kalın. Bu, niyet ve farkındalıkla yaşamanın bir parçasıdır. Belki daha erken yatmanız veya daha erken kalkmanız gerekir. Belki daha fazla yalnız kalmaya ihtiyacınız var. Kendinizi yeniden kalibre edin.
Ve son olarak, işte size bir bonus ipucu: Nefes alın! Planlar değişebilir veya suya düşebilir, ancak bunlar genellikle sizi daha iyi bir yöne yönlendiren kılık değiştirmiş küçük nimetlerdir, o anda görmek veya inanmak zor olsa bile. Kalbinizdeki işaretleri takip edin. Şüphelerinize meydan okumaya cesaret edin. Bildiğinden çok daha fazlasını yapabilecek kapasitedesiniz.
Artık hayatın yanınızdan geçip gitmesine izin vermeyin. İkigai’yi ne kadar çok somutlaştırabilirseniz, başkalarına o kadar çok sevgi ve neşe verebilirsiniz.
Heeeey!
Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.
Orhan Veli
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.