KİŞİSEL ALANIN KAÇ KİŞİYE AİT?
Farkındalık

Kişisel alanın kaç kişiye ait?

Arkadaşlıkları ve arkadaşlarımızı sıkı sıkı tutmaya ne zaman karar verdik, bunu nereden öğrendik bilmiyorum ama sanırım her ne yapıyorsak ondan yorulduk.

“O öyle sever.” “Bence ona uygun değil.”

Her adımıyla arkadaşlarımız hakkında her şeyi ama her şeyi bilmek istemek ve arkadaşlarımızı dünyadaki herkesten daha iyi tanıdığımızı düşünmek de yorucuymuş. Anneni, babanı, kardeşlerini, eşini her yönüyle tanıdığını düşünebiliyor musun?

Partner ilişkinde partnerine verdiğin özgürlüklerin ne kadarını arkadaşına verebilirsin?

Partnerin özgür ve kendi zevkine göre hobiler edindiğinde, yalnız vakit geçirmeyi öğrendiğinde ya da yeni çevrelere girdiğinde ne kadar da gururlusun! “İşte dengeli ve sağlıklı bir ilişkinin içindeyim.” Yeni nesil, modern ilişki böyle olur, diye gurur tablonu izliyorsun.

Peki aynı özgürlük ve şahsi zevkleri arkadaşların sergilediğinde nasılsın? Arkadaşların sensiz buluşabilir mi? Sana haber vermeden bir kursa yazılabilir mi? Onun sensiz bir şey yapmaya hakkı var mı?

O kapı pervazında ellerini kavuşturan gururlu duruş gider ve gözetleyen, çetele tutan ve neredeyse hesap soran o kişi de kim? Aa, benmişim!

Ama olur mu canım, güne açan çiçekler gibiydik, ölene kadar beraberdik. İnsanın gerçekten evlilik sözleşmesi gibi arkadaşlık sözleşmesi uydurası geliyor.

Bir arkadaşının iyi ve güvende olduğunu, huzurunu merak etmek ne kadar da doğal ve muhteşem. “Bana haber ver mutlaka”lar ne oluyor da “ben senin iyiliğin için söylüyorum”lara dönüşüyor?

O sınıra artık bir tabela koyalım mı birlikte?

Merhaba, kişisel alanıma hoş geldiniz. Bu kişisel alan denen yer pek neşeli, pek sürprizli… Elbette karanlık ve korkulan yerleri de var ancak destek alacağım zamanı ben seçebilir miyim? İsmiyle müsemma kişisel alan, sadece paylaşmaya hazır olduğumda paylaşabilir miyim?

Belki kendinle konuşmaya, kendine anlatmaya bile cesaretin olmayan bir konuda kime, neyi, ne zaman ve nasıl söyleyeceğin konusunda sıkıştığın olmuştur. Senin gezegeninde kişisel alan tabelan yoksa zaten “Kendinle konuşmak mı?” diye şaşırabilirsin. “Arkadaşınla konuşmaktır o” diye beni düzeltmiş bile olabilirsin.

Kendin için önemsediğin yalnız, sessiz kalma, yaratımlarını ortaya koyma alanına arkadaşların da sahip. Ne güzel bilgi değil mi? Şimdi sadece kişisel alanını yaşamanın özgür rüzgârı essin ve nazikçe gülümse.  


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Aysu Melis Bağlan
Okan ve Nişantaşı üniversitelerinde Spor Hukuku dersleri veriyor ve Spor Hukuku alanında yayınlanmış üç kitabı var. 2018 yılında nefes seanslarıyla tanışan Aysu Melis, 2019’dan beri hayatına Nefesle Dönüştürücü Yaşam Koçu ve Mucize Makinesi olarak devam ediyor. Fikirlerini, deneyimlerini ve hikayelerini Mümkün Dergi bünyesinde yazarak herkesle paylaşıyor.