Acı geldiğinde bir yol bulursun. Gerçekten geldiğinde…Ama ıstırap?
Istırap, henüz gelmemiş bir acının hayalinde kıvranmaktır. “Ya…” diye başlayan cümlelerin, “lazım”larla kurulan hayatların gerilimidir.
Istırap tercihe bağlı acı kaçınılmazdır. Istırap bir tür acının acısıdır. Rahatsız edici, içi boş, midene taş gibi oturan…Oysa yaşam ateşini canlı tutmak için sadece üç şeye ihtiyacın var bu hayatta: Üretmek. Belirsizliği kucaklamak. Acıyı onurlandırmak.
Uzun zamandır düşünüyorum: Kendi cömertliğimin içine Şebnem’i ne kadar dahil ediyorum?
Galiba özgürlük tanımımı nihayet buldum: Kaygıdan özgürlük.
Bu yolculukta beni dönüştüren anlardan biri, ustam Vernon Frost ile katıldığım güçlü bir çalışmaydı. Şifanın alanında, kolektif histeri yaratmak gibi sıra dışı bir uygulamayla…

Başlarken duygularımın bu kadar yoğun bir katarsise dönüşeceğini bilmiyordum. Ama Vernon’un yarattığı illüzyonla birlikte salon hareketlenmeye başladığında bastırılmış ne varsa—öfke, hüzün, yalnızlık—tekmelere, çığlıklara, gözyaşlarına dönüştü.
İçimde yıllardır biriken, mideme saplanan duygular, sonunda ifadesini buldu. Şişkin bir balon gibi… İçimden “paaaatt!” diye bir şeyler boşaldı.
Duygular, hissedilmek ve onlara uygun ifade bulmak için var. Ve Vernon, ustalığıyla işte tam da bu alanı hepimiz için tuttu. O salonda biz 42 kahramandık. Uçan halılarımızın üstünde, kendi içsel diyarlarımızın bilinmezliğine doğru ilerlemeden önce, rehberlerimizden ilham alan gezginlerdik.

Benim rehberim ise içimdeki “manager”di. Yıllardır dış dünyayı organize ederek, çözümleyerek, kontrol ederek aslında içimdeki yoğun duygulardan kaçınmayı seçen bir parçam…Stratejik, planlı, tetikte.
Ama sürgüne gönderdiğim bir başka parçam daha vardı. Sessizce kapının önünde bekleyen bir yanım. O artık eve dönmek istiyor. Ve şimdi, “manager”in inandırıcılığına rağmen, odağımı değiştiriyor ve sürgün parçamın elini tutuyorum.
Elimi uzatıyorum, gel diyorum. Uçan halının üstünde yerin hazır. Ezop’un diyarı bizi bekliyor.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.