Günümüzün hızlı yaşamı, pek çok özel anı aceleye getirip onun sıradanlaştırıyor. Bunlardan biri de yemek yemek. İçinde rızık, bereket, sabır, emek ve şifa gibi kavramları barındıran yemek, hıza, hazza ve nefse dayanan basit bir ihtiyaç halini almış durumda. Oysa yemeklerden önce ve sonra edilen dualar, yemek pişirirken hatta daha malzemeleri alırken aklımızdan geçirmemiz gereken şükür ve ardından gelen ölçülülük, içinde öyle değerli hassasiyetler barındırıyor ki. Ve bu hassasiyetler bizi doymaktan öte bir farkındalığa götürüyor. Bizi bu nimetlerle zenginleştiren yüce irade başta olmak üzere, bir ürünü yetiştiren kişi ve doğaya, onu dağıtan tüm aracı insanlara kısaca ekimden hasata, hasattan sofraya tüm ortak çaba ve emeğe teşekkür ederek onları onurlandırmak mümkün.
Bu yazıda dünyanın çeşitli yerlerinden yemek dualarını derledik.
Zen kutsaması: “Bu tabakta, tüm evrenin varlığımı desteklediğini görüyor ve bunun için şükrediyorum.”
Sanskritçe kutsama: “Bu yemek yaratıcıdır, özü koruyucudur, yiyen dönüştürücüdür.”
Budist kutsama: “Bu yemeği soframıza getirmeye yardım eden tüm varlıkları şükranla anıyoruz ve buna ihtiyacı olanlarla bilgelik ve şefkatle dayanışmaya yemin ediyoruz.”
Kızılderili kutsaması: “Bu yemeğin tadını çıkarabilmemiz için kendilerinden veren bitki ve hayvanlara teşekkür ederiz. Bugün bizimle bu yemeği yiyen dostlarımıza teşekkür ederiz. Bu yemek bize sağlık ve güç getirsin.”
Hristiyan kutsaması: “Bize bu yemeği sağladığı için Dünya kutsanmıştır, onun büyümesine yardım ettiği için Güneş kutsanmıştır, suyun sevgi dolu akışı için tohumlar, kuşlar kutsanmıştır. Bu yemeğin hazırlanmasına yardım eden eller ne mutlu olsun, bu eller ve ellerimiz, bedenlerimiz de iyi ve çabuk iyileşsin. Dostlarımız, ailelerimiz ve tüm sevdiklerimiz kutsanmış. Toprak anamız, gök babamız ve güneşimiz kutsanmış.”
Laikalar: “Bize bu yiyeceği veren sevgili toprak, onu olgun ve güzel kılan sevgili güneş, yukarıda ve aşağıda yeryüzünde size sevgilerimizi gösteriyoruz.”
Vietnamlı Zen Ustası Thich Nhat Hanh’ın kutsaması: “Bu yiyecek, evrenin bir armağanıdır; yeryüzü ve gökyüzü çok çalışkan. Biz almaya layık bir şekilde yaşayalım. Bulanık zihin durumlarımızı, açgözlülüğümüzü dönüştürebilir miyiz? Bu yemekten sadece şifa alalım, bu yemeği bunun yolunu fark edebilmemiz için kabul ediyoruz.
Hindu kutsaması: “Om, sevgili doğa ana, yemek olarak burada bizim masamızdasın. Sonsuz bir cömertliğiniz, hayırseverliğiniz var. Bize sağlık ve güç, bilgelik ve sevgi verin ve bunu, herkesle paylaşmamıza yardım edin.”
Müslüman kutsaması: “Elhamdülillah, bize verdiğin nimetler için sana şükürler olsun Allah’ım.”
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.