Esenlik

“Ses, eksik olanı tamamlar, fazla olanı atar”

Sevgili Sırma Belin ile yıllar önce bir sosyal sorumluluk projesi için bir araya gelmiştik. Cömert ve açık kalbiyle her anlamda destek olmuştu. Tanışmamızdan kısa zaman sonra Peter Hess Academy Turkey’i kurdu. Ses masajı ülkemizde çok sevildi ve yoğun ilgi görüyor. Belki de bunun sebebi bir zamanlar musikinin önemli bir araç olarak kullanıldığı şifahanelerdir. Bedenimizin sese tepki veriyor oluşundan, belki de daha kim olduğumuzu, ne olduğumuzu bilmeden anne karnında ilk tepki verdiğimiz şey olduğundan. Belki de frekanslar tüm evrenin anahtarı olduğundan… Sırma ile buluştuğumuzda bazı ses çanaklarını da yanında getirmişti, sizler için hazırladığımız minik videonun çekimleri yapılırken ben de kendimi sesin dönüştürücülüğüne bıraktım. Bedenin bu kadar hızlı gevşediği, kendini özgür bıraktığı başka bir teknik var mıdır bilmiyorum. Sonrasında sevgili Sırma Belin’e merak ettiğim her şeyi sordum.

Ses Masajı ile tanışma yolculuğunu paylaşır mısın?

2013 yılında başladı ses yolculuğum. Bu yolculuğa çok önceden hazırlanmışım, tabii ki bilmeden. Bir Hindistan seyahatinde ilk Tibet çanağımı edindim. O ana kadar sadece sesini duymuş ama hiç elime almamıştım, hiçbir bilgiye de sahip değildim. Yıllarca ilgi alanlarım doğrultusunda sayısız kursa, seminere katılmıştım. Hepsi de alternatif tedavi yöntemleri, şifa teknikleri ve enerjilerle ilgiliydi fakat hiçbirinin bana hitap etmediğinin farkına vardığımda çok ama çok mutsuzdum ve yolumu arıyordum. Öyle ki artık geceleri yalvarmaya başlamıştım, “Bana yolumu göster” diye. İşte o Hindistan seyahatine önce hiç gitmek istemedim, fakat içimdeki ses sürekli oraya gitmem gerektiğini çünkü bana orda bir kapı açılacağını söylüyordu. O sesi dinleyerek seyahate çıktım. Döndükten sonra sesin peşine düştüm ta ki 2015 yılında Almanya’da bu eğitimleri veren enstitüyü bulana kadar. Sonra aynı yıl bu eğitimi Almanya’da aldım, 2017 yılında eğitim verme yetkisini alarak Peter Hess Academy Turkey’i kurdum. Şu an Türkiye’de bu yöntemin tek yetkili eğitmeniyim.

Ses Masajı nedir?

Özetle el teması olmadan, ses çanaklarının sesinin ve vibrasyonlarının kişide bir masaj etkisi bırakmasıdır; adeta içerden yapılan, hücre bazında bir masajdır.

Farklı boy ve frekans aralıklarındaki ses çanakları bedenin farklı noktalarına yerleştirilerek ya da beden dışında tutularak, çanaklara nazikçe vurulurken çıkan ses ve titreşimin kişiyi gevşetmesidir. 

Bu uygulama sırasında beyin dalgası düşer, titreşimler iki yoldan; hem deri üzerinde sinir uçları hem de kulak içindeki sinir uçları ile beyne aktarılır ve beyinde birçok bölge uyarılır. Kişi aynı bir elle masaj seansındaki gibi gevşer, rahatlar ancak buradaki gevşeme biraz daha ileri bir gevşemedir, yani derin gevşemedir.

Peter Hess ses çanaklarını diğer çanaklardan ayıran nedir?

Peter Hess® terapi ses çanakları çok özel çanaklardır. Uzun yılların birikimi, tecrübesi ve araştırması ile ortaya çıkmış, ölçülmüş frekans aralıkları olan, defalarca kalite kontrolden geçmiş çanaklardır. Hurda metal kullanılmaz ve mutlaka 12 metal alaşımındandır, yani aslında bir bronz alaşımıdır; içinde altın, gümüş gibi değerli metaller de vardır ve el işidir. Zahmetli bir süreç sonunda ortaya çıkan ve binlerce yıllık geleneğin günümüze yansıyan modern tasarımıdır. Diğer çanaklardan ayıran en belirgin özelliği seslerinin uzun süre duyulması ve vibrasyonlarının uzun süre yoğun hissedilmesidir.

Danışan ses masajına geldiğinde özel bir hazırlık yapmalı mı?

Özel bir hazırlık yapmak zorunda değilsiniz. En önemli şey ses masajına kendi isteğiniz ile gelmenizdir 

Peki hangi konular için ses masajına gelmek uygun olur?

Ses masajının uygun olmadığı konu yok gibi nerdeyse. Anne karnındaki ilk andan ölüm döşeğine kadar olan her yaş grubuna uygulanabilir. Yani doğum öncesi hamilelik süreçlerini desteklemekten başlayarak kullanılabilecek sayısız alan mevcut. Ana okullarında (çocuklardaki öğrenme bozukluğu, hiperaktivite, odaklanma sorunu), okullarda (sınav stresi), psikolojik danışmanlıklarda, psikiyatri kliniklerinde, koçluk hizmetlerinde (nefes koçluğu, yaşam koçluğu) spa merkezlerinde, yoga derslerinde, hastanelerde, yoğun bakım servislerinde, fizyoterapi ve ergoterapide, spastiklerde, felçlilerde, enerjisel mekan temizliklerinde, sporcularda (performans artışı ve stres), yoğun iş temposu içinde olan kişilerdeki stresle mücadelede, uyku bozukluklarında, kaygı korku yaşayanlarda, bağımlılarda (her türlü bırakılamayan şey alkol, sigara, madde bağımlıları), hayvanlarda, güven ve özgüven sorunlarında, ağrılarda, hormon bozukluklarında, menopoz sorunlarında, nörolojik hastalıklarda kullanılabilir.

“İÇİMİZDEKİ HEKİM ÇALIŞMAYA BAŞLAR”

Peki ses bizim üzerimizde nasıl çalışıyor da tüm bunlara iyi geliyor? 

Ses, doğru ses aracı ve dozunda kullanılırsa mucizeler yaratabilir. Ses öncelikle serbest bırakır, özgür bırakır. Holistik bir yöntem olan ses masajında beden, ruh ve zihnin bırakamadıklarını, ses kolayca serbest bıraktırır, çözer, blokajları ortadan kaldırır. Hassas ve güçlü ses titreşimleri bedenimizin yüzde yetmişi olan suda oldukça hızlı yol alırlar; yol alırken tıkalı yerler çözülür yani blokajlar ortadan kalkar. Kan dolaşımı hızlanır ve normale gelir; aslında ses eksik olanı tamamlar ve fazla olanı atar da diyebilirim. Fasyalar esner, fasyaların esnemesi ile birlikte sıkışmış olan kaslar organlar da rahatlar. Mutluluk hormonları salgılanır, kendi içimizdeki ecza deposu ve hekim çalışmaya başlar. Sesle birlikte merkezimize, özümüze döneriz; sorularımızın yanıtları kendi içimizde saklı olduğundan ses bunları ortaya çıkartır. 

Kendi potansiyelimizin farkına varmamızı sağlar. Kendimize belli bir mesafeden bakabilmeyi ve kendimizi yargılamadan kabul etmeyi ve böylece daha kolay değişip dönüşmeyi sağlar. 

Bu yöntemin tarihçesinden de bahseder misin bize?

Ses masajı ses çanakları ile yapıldığından biraz çanaklara da yeniden değinmem gerekir bu noktada. Çanakların tarihi 5 bin yıl öncesine dayanır. Çanaklar Hindistan, Nepal, Tibet gibi ülkelerde rahiplerin yaptıkları meditasyonlarda ve aynı zamanda da mutfaklarda mutfak aracı olarak kullanılırdı. Çanakların içine konan yiyeceklere değerli metallerin minerallerinin geçmesi sağlanırdı. Tapınaklarda ise sesleri dinlenirdi ancak beden üzerine yerleştirilip kullanılması çok daha sonra ortaya çıktı; bu yöntemi geliştiren kişi benim de hocam olan Alman fizik mühendisi Peter Hess’tir. 60’lı yıllarda Nepal’e yaptığı seyahatte tanıştığı çanakların yarattığı güçlü etkiye tanık olup yaptığı ölçümlerle bunu bilimsel olarak da kanıtladıktan sonra Peter Hess® Ses Masajı yöntemini yaratmıştır. Şu an dünyanın 27 ülkesinde uygulanan, özellikle Avrupa’da marka olmuş bu yöntem bilim adamlarının da ortak çalışmaları ile hala gelişmeye devam eden bilimsel çevrelerde de kabul görmüş holistik ve tıbbı destekleyen bir yöntemdir. Bir tedavi ya da teşhis yöntemi değildir, tedavileri destekleyen süreçlerin hızlanmasını sağlayan bir uygulamadır.

“OLAN, SESLE KENDİLİĞİNDEN OLUYOR”

Ses masajı bir ülke ya da şehir olsaydı ve sen bu yerin rehberi olsaydın burayı nasıl tanıtırdın, burası nereye benzerdi?

Hiçbir şey yapmak zorunda olmadan, hiçbir manipülasyona maruz kalmadan, çaba harcamadan gezebileceğin bir ülke derdim. Sen değil de ülke seni gezdirir derdim. Çünkü gerçekten ses masajında kişi hiçbir şey yapmak zorunda değil, olan sesle birlikte kendiliğinden oluyor. İnsanlar o kadar yorulmuş ki artık bir şey yapmak istemiyorlar. İşte tam bu noktada ses masajı kendilerini bıraktıkları, hiçbir şey yapmadan çok şey yapmışçasına güzel sonuçlar alabilecekleri bir yöntem olarak karşılarına çıkıyor. Yani bir kez gezince, onun güzelliklerinin farkına ve tadına varınca hep görmeyi isteyecekleri ve her defasında büyük farkındalıklarla evlerine dönebilecekleri bir ülke olarak tanıtırdım ses masajını.

Ses masajı yoğun bir talep görüyor son yıllarda. Bunun sebebini neye bağlıyorsun?

Ses çok güçlü bir enerji ve insanlar bunu yeniden fark etti. Yeniden diyorum çünkü bu coğrafyada yüzyıllar önce zaten ses şifası uygulamaları çok yaygındı. Burada ben kendime de bir pay çıkartmak istiyorum naçizane ve benim gibi sesi tanıtanlara da tabii. 2015 yılından beri var gücümle olabildiğim her platformda ses masajını, sesin etkilerini doğru şekilde anlatmaya gayret gösteriyorum ve bunu büyük bir aşk ve tutku ile yapıyorum. Sanıyorum biraz benim ve benim gibilerin tutkuları da etkiliyor çünkü aşk da bulaşıcı tutku da bence…Herkesin anlayabileceği dilde anlattığınızda, samimi duygularla yaklaştığınızda ve doğru bilgiler verdiğinizde her kesimden insan sizi anlıyor ve böylece ilgi de artıyor. Bu ilginin giderek daha da artacağından eminim. Ses masajı eğitimine gelen öğrencilerimin de bu yöntemi doğru anlatıp yaymaları büyük etken bence.

DENEYİMLEYİNCE ÖNYARGILAR KIRILIYOR

Ses masajına dair ne gibi eleştiriler ya da yanlış anlaşılmalar var bunları nasıl cevaplıyorsun?

İlk zamanlar insanlar masaj kelimesine takılıyordu, zaman zaman hala da oluyor. Ancak ben direndim ve dedim ki tüm dünyada bu yönteme “sound massage” deniyorsa ben de ses masajı diyeceğim. Masaj kelimesi ne yazık ki başka çağrışımlar yapıyor bazı kişilerde ama şimdi alıştılar, sorun yok. Nihayetinde bir masaj ama elin bedene dokunmadığı, çanakların ve seslerin dokunduğu bir masaj. Masaj olan bir uygulamaya, ben niye masaj demeyeyim ki? Tabii ki alternatif terimler de var ama onu anlamak daha da karmaşık, ses rezonans yöntemi de deniyor mesela. 

Bazı kişiler de etkinin bu kadar güçlü olabileceğine inanmıyorlar bunu en çok katıldığım fuarlarda yaşıyorum. 15 dakikalık demo seanslar yapıyorum fuarlarda ve ortamın ne kadar uğultulu olduğunu hepimiz biliyoruz. Genelde şöyle diyorlar: “Bu gürültüde nasıl duyacağım?” Ben de kulağınızın duyması gerekmez, kemik duyar diyorum. Nihayetinde işitme engelli olanlara da yapılıyor ve aynı etki yaratılıyor. Seans sonunda kişiler genelde uykuya dalar ki derin gevşemedir bu aslında. Fuar ortamında o gürültüde 15 dakika içinde uyuyan hatta horlayanları çok gördüm ve uyandıklarında önyargılarının kırıldığını ifade ediyorlar.

Hiç pes ettiğin, umutsuzluğa kapıldığın anlar oldu mu? Bu süreçte öğrendiklerin neler?

Olmadı desem yalan olur. Ama kendimi çok çabuk motive eden biriyim ve inandığım şeyden asla vazgeçmem. Almanya’ya eğitime ilk gittiğimde zaten bu yöntemi Türkiye’ye getirmeyi aklıma koymuştum. Tabii hemen olmadı, eğitim verebilmem için 2,5 sene deneyim kazanmam gerektiğini söyledi hocalarım ve defalarca ek eğitimlere gittim. Almanları biliriz, ince eleyip sık dokurlar ve ben bu yönlerine bayılıyorum, tam benlik!

Öğrendiğim en önemli şey vazgeçmemek, sabır ve samimiyet çünkü samimiyetin enerjisi karşı tarafa o kadar çabuk geçiyor ki.. Düşünün bir kadın, her bulduğu ortamda elinde bir çanak ve ses masajı diye bir şey anlatıyor. İnsanların dinlemesi o kadar kolay değil, inanmaları daha da zor. Benim en büyük şansım sanırım bir Alman yönteminin temsilcisi olmam, çünkü ne derseniz deyin Alman yaparsa sağlam yapar kanısı var ki gerçekten öyle. Yol almamda bunun çok büyük etkisi oldu tabii. 

Bir de donanımlı olmak, hep gelişmek, hep öğrenmek, “ben oldum” dememek… Hala ders çalışıyorum, hala eğitimlere gidiyorum, hala araştırıyorum. Temelleri olan bilgiyi aktardığınızda karşınızdaki kişi ne kadar şüpheci olursa olsun size inanır. 

Ses Selçuklu’da ve Osmanlı’da şifahanelerde kullanılan bir araç ancak ne olduysa unutulmuş. Bu konuyu hiç araştırdın mı?

Evet, ses kadim uygarlıklarda da hep kullanılmış, Selçuklu ve Osmanlı’da da öyle. Bu konuya daha fazla eğilmeyi düşünüyorum ama bir tahminim var. Batıdan gelen hep daha caziptir ya doğu kültürlerinde; modern tıp da Batı’dan geldi ve gelişmek bazen yeniyi kabul etmek gibi de algılandığından eski olan terk edilmiş olabilir. Yani yeni tedavi yöntemleri gelince eski ve kadim olandan vazgeçildi gibi geliyor bana ama işin gerçeğini araştırmak gerek.

Dergimizin adı Mümkün, senin için neler mümkün?

Bayıldım bu isme! Mümkün dendiğinde olasılıklar sonsuzlaşıyor, tersini düşünemiyorsun bile. Mümkün deyince bir sesçi olarak sesle her şey mümkün diyorum ben de… 

 

 

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

damla_selin_tomru
Reklam ve halka ilişkiler alanında 12 yıl çalıştıktan sonra yaşam amacını keşfetme yolculuğuna çıktı. Bu yolculuk ona iki kitap, yeni bir alanda hizmet imkânı, kadim yerlere tur organize edebilme ve bu alanda röportajlar yapma hediyesini verdi. Heyecanla yeni hediyeleri bekliyor.