ZOR SORULARLA BAŞA ÇIKMA REHBERİ
Farkındalık

Zor sorularla başa çıkma rehberi

Bu yazıda “zor sorularla başa çıkma rehberi”ni yazacağım ama öyle kişisel gelişim ve hayata dair bir sorgulama olmayacak bu. Tamam, hayat da bir sınav, kabul ama benim kastettiğim “düz sınav”! Ülkemizde yapılan onlarca sınavdaki zor sorularla çocuklarımız, gençlerimiz nasıl başarılı olur, onun sorgulamasını yapacağım. Yeni dönem sınav takvimimiz yaklaştı. Bu gerekli bir yazı. Malum, ülkece sınavları bekliyoruz. Bakmayın öyle, cidden böyle!

Her daim sınavlara giriyoruz, zamanı da yok da aslında, hepsinin toplandığı bir zaman da var. “Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır” ya da “Mart kapıdan baktırır, sizi sınavlara yatırır” gibi bir çözümleme yapmak gerekir. Çoluk çocuk sınav bekliyoruz, velhasıl. Vatandaşını aralıksız sınayan bir ülkede yaşıyoruz. 7’den 70’e… Bu yıl Türkiye sınırları içinde yapılan ve yapılacak sınavlara 10 milyon üstü Türk girmiş olacak. Ağırlıklı sınav düzenleyen kurumlar ÖSYM, MEB ve İçişleri Bakanlığı. Yükseköğretime Geçiş Sınavı-Lisans Yerleştirme Sınavı, Kamu Personeli Seçme Sınavı, Seviye Belirleme Sınavı, ehliyet, özel güvenlik sınavı… Her Türkün karşılaşacağı 5 büyük sınav var. ÖSYM’nin 2023 yılı verileri, Türkiye’nin sınavlar ülkesi haline geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Toplam 66 merkezi sınavın düzenlendiği 2023 yılında 11 milyon 202 bin 784 kişi, kamu memuru olmak veya üniversiteye yerleşmek amacıyla sınavlara girdi. Kurum sınavlarına baktığımızda TR-YÖS, YÖKDİL, EUS, YDUS, DUS, DGS, YDS, TUS, ALES, EKPSS, KPSS, YKS, üniversite sınavlarına baktığımızda Matematik Sınavı (LYS-1), Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2), Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3), Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4) ve Yabancı Dil Sınavıdır (LYS-5), diğer taraftan AYT’si, TYT’si birçok sınavı görüyoruz.

Bu konuyu yazarken de bir bilenle sohbet ettim. Türkiye’nin sınav rehberlerinden Oksijen Yayınclıktan Alper Can ile. Yıllardır öğretmen, yazar, yayıncı olarak sınav literatürü hazırlıyorlar. NFT Yayında 190 kitap, 30.000 sayfa, 120.000’den fazla soru! Oksijen Yayıncılık’ta 80 kitap, 20.000 sayfa, 80.000’den fazla soru yayınlayan, Metaform’da 15 kitap, 4.000 sayfa, 12.000’den fazla soru… Nft, Oksijen ve Metaform. Oksijen Yayıncılık, kitaplarını her yıl yaklaşık olarak 600 bin öğrenci ve 50 binden fazla öğretmen kullanıyor.   Türkiye’nin önemli ve saygın yazarlarıyla içerik hazırlıyorlar. Oksijen Yayıncılıkta yazarların birinci önceliği öğrencileri en iyi şekilde en doğru soru ve konularla sınava hazırlamak. Bunun için de MEB müfredatı ve ÖSYM’nin yapmış olduğu sınavları rehber kabul ediyorlar. Özetlersek Oksijen Yayınları tüm yazar ekibiyle güncel müfredata en uygun kitapları yazmaya çalışıyorlar. Kendisiyle görüşerek fikirler aldım, yazıya döktüm. Bir öğrenme rehberi kullandım yazıda diyelim.

Zor Sorular O Kadar Zor Mudur?

Bir gün genç bir gazeteci, ünlü bir diplomata şu soruyu sordu: “Bir kriz anında en doğru cevabı nasıl veriyorsunuz?” Diplomat hafifçe gülümsedi ve şöyle dedi: “Önce durup dinliyorum. Çünkü zor sorular, sadece kelimelerle değil, bazen sessizlikle de cevaplanır.”

Sosyal yaşamda karşımıza çıkan zor sorular, yalnızca bilgimizi değil, iletişim becerilerimizi ve duygusal zekâmızı da test eder. Çatışmalı bir ortamda, hassas bir konuda veya beklenmedik bir anda gelen bir soruya yanıt verirken en büyük hata, hemen bir şey söyleme zorunluluğu hissetmektir.

 “Zor sorulara verilecek en iyi cevap, bazen doğru soruyu sormaktır.”

Zor sorular yalnızca akademik bilgiyi değil aynı zamanda zihinsel esnekliği ve problem çözme becerisini test eder. Eğer bir soru sizi zorluyorsa bu kötü bir şey değil; aksine, beyninizin yeni bağlantılar kurarak geliştiğinin en büyük kanıtıdır.”  Evet öyledir de. Size bir örnek vermek istiyorum; Ali, lise son sınıf öğrencisi. Çalışkan, hedefleri olan bir genç ama matematik sınavı yaklaştıkça içindeki kaygı büyüyor. Sınavlarda zor sorularla karşılaştığında yaşadığı o panik hissi, sadece bir matematik problemiyle sınırlı değil aslında. Kendini yetersiz hissettiği her an, içinden “Ya başaramazsam?” sorusu geçiyor.

Oysa sadece sınavlarda değil, hayatta da zorluklarla karşılaşıyoruz. Kimi zaman bir problem, kimi zaman bir kararsızlık, kimi zaman da zor bir karar anı. Hayat, sürekli bize sorular soruyor. Ve bazen, en zor sorular en büyük gelişimi sağlayanlar oluyor. Türkiye’de her yıl milyonlarca öğrenci, öğrenim hayatlarının dönüm noktası olan sınavlara giriyor. 2024-YKS’ye başvuran 3 milyondan fazla adayın neredeyse yarısı, bu sınava ikinci, üçüncü hatta beşinci kez giriyor. Peki, bu tekrarların sebebi ne? Yetersiz bilgi mi, yoksa zor sorular karşısında yaşanan kaygı mı? Çünkü bazen bilgi eksikliğinden değil, sorulara nasıl yaklaşacağımızı bilmemekten dolayı başarısız oluyoruz. Türkiye’nin PISA 2022 raporunda matematik alanında 37 OECD ülkesi içinde 32. sırada yer alması da bu durumun sadece bireysel değil, sistematik bir sorun olduğunu gösteriyor【1】

Münih Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, öğrencilerin zorlu derslere ve sınav sorularına karşı geliştirdiği duygusal tepkilerin, akademik başarılarını doğrudan etkilediğini ortaya koyuyor【2】. Yani zor bir soruyla karşılaştığımızda verdiğimiz ilk tepki, o soruyu çözüp çözemeyeceğimizi belirleyebiliyor. Eğer bu sorularla başa çıkmayı bir öğrenme süreci olarak görebilirsek, sadece akademik hayatta değil, hayatın her alanında başarılı olmamız mümkün. Zor sorular korkulacak şeyler mi, yoksa gelişimimize katkı sağlayacak fırsatlar mı? Gelin, bu sorunun cevabını birlikte arayalım.

Çalışma Motivasyonu ve Başarı

Sınavlar, öğrencilerin bilgi ve becerilerini ölçerek, eğitim süreçlerinde başarıyı değerlendiren önemli araçlardır. Farklı branşlarda karşılaşılan zor sorular, öğrencilerin konuyu derinlemesine anladığını ve eleştirel düşünme yeteneklerini geliştirdiğini gösterir. Her branşın kendi zorluk derecesine sahip olan sınav soruları, öğrencilerin sadece teorik bilgilerini değil, aynı zamanda pratik ve analitik yeteneklerini de sınar. Bu çalışma, sınavlarda karşılaşılan zor sorulara etkili yaklaşım stratejileri geliştirmeyi amaçlar ve öğrencilerin sınavlardaki başarı oranını artırmayı hedefler. Soruların zorluk derecesine göre sınıflandırılması ve bu sorularla başa çıkma teknikleri, çalışmanın temel noktalarını oluşturur. Öğrencilerin başarılı olabilmesi için çalışma motivasyonu son derece kritiktir. Motivasyon, öğrencilerin öğrenme süreçlerini nasıl yönlendirdikleri, bilgiye ne kadar süre ve yoğunlukta odaklandıkları üzerinde belirleyicidir. Özellikle zorlayıcı soru türleriyle karşılaştıklarında öğrencilerin motivasyon düzeyleri, bu sorulara ne tür yaklaşımlar geliştirdiklerini ve nasıl çözümler ürettiklerini doğrudan etkiler. Çalışma motivasyonunun artırılması, öğrencilerin zorlu konuları aşabilmelerini ve sınavlarda daha iyi performans göstermelerini sağlar. Motivasyon eksikliği, sıkça karşılaşılan kaygı ve güvensizlik duygularına yol açarken, yeterli motivasyonun varlığı, özgüveni artırarak öğrencilerin potansiyellerini en üst düzeyde kullanmalarına yardımcı olabilir.

“Zor soru yoktur, sadece henüz doğru bakış açısıyla ele alınmamış sorular vardır.”

Zor sorular, öğrencilerin bilgi birikimlerinin yanı sıra, analitik ve eleştirel düşünme becerilerini de ölçen karmaşık yapıda sorulardır. Genellikle birden fazla konsepti bir araya getirerek derinlemesine bir değerlendirme yapmayı amaçlar. Bu sorular, öğrencinin yalnızca ezberlediği bilgilerle değil, aynı zamanda bilgiyi nasıl kullandığını da ortaya koyar. Zor soruların belirgin özelliklerinden biri, yüzeysel bilgiye dayanarak kolayca cevaplanamamasıdır. Bu tür sorular ayrıca, adayın konuya dair geniş bir perspektif geliştirmesini ve öğrenilen bilgileri farklı bağlamlarda uygulamasını gerektirir, böylece gerçek anlayış seviyesini test eder.

Zor sorular genellikle içerik, karmaşıklık, bağlam ve gerektirdiği düşünme düzeyine göre sınıflandırılır. İçerik bazlı zor sorular, detaylı konu bilgisi gerektirir ve genellikle belirli bir konuya yoğunlaşır. Karmaşıklık odaklı sorular, birden fazla konsepti bir araya getirerek adayın analitik düşünme becerisini zorlar. Bağlamsal zor sorular, gerçek yaşam durumlarını simule ederek karmaşık problemlerin çözümünü gerektirir. Düşünme düzeyi yüksek olan sorular ise, Bloom’un taksonomisindeki üst düzey düşünme becerilerini, örneğin analiz, sentez ve değerlendirme gibi süreçleri aktif bir şekilde kullanmayı gerektirir.

Zor Soru, Sezgisel Olarak Bir Değerlendirme Gerektirir!

Zor sorularla başa çıkmanın temel ilkeleri, öncelikle bu soruların doğasına ilişkin derin bir anlayış geliştirmeyi içerir. Öğrencilerin bu tür sorunlarla mücadele ederken sergiledikleri stratejiler, daha geniş bir problem çözme yeteneğinin parçası olarak değerlendirilmelidir. Analitik düşünme becerisi, yaratıcı çözümler geliştirme kapasitesi ve bilginin farklı disiplinler arasında entegrasyonu, zor soruların üstesinden gelmede kritik öneme sahiptir. Ayrıca, zihinsel esneklik ve tahammül, öğrencilerin karşılaştıkları zorlukları daha iyi anlamalarını ve çözüm yollarını keşfetmelerini sağlar. Bu ilkeler, kişinin yalnızca bilginin yüzeysel katmanlarıyla değil, aynı zamanda altında yatan modeller ve ilişkilerle de bağlantılı olduğunu anlamasını gerektirir.

“Zaman yönetimi bir hesap makinesi gibidir, doğru kullanırsanız en karmaşık problemleri bile çözebilirsiniz!”

Sınavlarda başarının sırrı, sadece bilgide değil, zamanı akıllıca yönetebilmekte saklıdır.
Zaman yönetimi, sınavlarda zor sorularla karşılaşıldığında kritik bir beceri olarak öne çıkar. Verimli zaman kullanımı, sadece sorulara yanıt vermeyi kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda stres seviyesini de düşürür. Birçok öğrenci, sınav sırasında zaman baskısı hissettiğinde performansının düştüğünü dile getirir. Bu nedenle, önceden planlanmış bir strateji ile zamanı yönetmek esastır. Sorular arasında zaman dağılımı yaparak öncelikli olanları belirlemek ve bu sıralamaya göre hareket etmek önemlidir. Ayrıca, belirli bir süre boyunca bir soruya takılıp kalmaktansa, hızlı bir şekilde ilerlemek ve geri dönmek üzere işaretlemek, daha iyi bir odaklanma sağlar. Bu yaklaşım, sınav genelinde kontrollü bir tempoyu korumada faydalı olur ve bütün sorulara etkili bir biçimde odaklanmayı mümkün kılar.

Her Bir Branşa Yönelik Bir Yaklaşım Geliştirmek

Çeşitli akademik branşlarda, zor sorulara yaklaşım stratejileri genellikle konunun özüne inmek ve sistematik analiz yöntemlerini kullanmakla başlar. Disiplinlerarası farklılıklar, her bir branşta özgün yaklaşım stratejileri geliştirilmesini gerekli kılar. Örneğin, matematik ve fen bilimleri sorularında daha analitik ve sayısal çözümler ön plana çıkarken, dil ve edebiyat sorularında ise yoruma ve eleştirel düşünceye dayalı yaklaşımlar geliştirilir. Her bir branştaki soruların özgül önceliklerini anlamak, en iyi yaklaşım stratejilerini belirlemede önemli bir rol oynar. Bu süreçte öğrencilerin kendi güçlü ve zayıf yanlarını bilmesi, etkili stratejilerin geliştirilmesine katkı sağlar.

Örnek olarak matematik ve fen bilimleri sorularına yaklaşım, genellikle problem çözme becerilerini güçlendirmek ve kavramsal derinliği artırmak üzerine odaklanır. Bu branşlarda, sorular sıklıkla sayısal hesaplamalar, formüllerin doğru kullanımı ve deneysel gözlemler gerektirir. İlk olarak, problemi dikkatlice okuyarak gereken bilgileri belirlemek önemlidir. Daha sonra, uygun matematiksel veya bilimsel yöntemler seçilerek bu bilgilerin analizi yapılır. Zor bir soruyla karşılaşıldığında, adım adım ilerlemek ve problemi daha küçük parçalara bölerek çözmek, daha etkili bir yöntem olabilir. Özellikle fen bilimlerinde, hipotez oluşturma ve deney sonuçlarını analiz etme gibi süreçler de önemli rol oynar. Tüm bunlar, öğrencinin konuyu derinlemesine anlamasını ve çözüm sürecinde güvenle ilerlemesini destekler.

Dil ve edebiyat soruları, adayların dil bilgisi, metin analizi, edebi dönemler ve eserler hakkındaki bilgilerini değerlendirmek amacıyla tasarlanır. Bu sorular genellikle, edebi eserler üzerinden yapılan çıkarımlar, metin yorumlama becerileri ve dilbilgisi kurallarının doğru uygulanmasına odaklanır. Öncelikli yaklaşım, metni dikkatlice okuyup anlam bütünlüğünü kavramaktır. Dil bilgisi sorularında, cümlenin yapısını ve kullanımlarını iyi bilmek gereklidir. Edebiyat konularında ise dönemler ve önemli yazarlarla ilgili temel bilgileri bilmek, sorulara doğru yanıtlar vermek için kritik önem taşır. Adayların, sorular karşısında dikkatli bir okuma yaparak metin içindeki ipuçlarını anlamlandırmaları ve edebi terminolojiye hakim olmaları beklenir.

Zor Sorularla İlgili 10 Soru Cevap

  1. Zor sorularla başa çıkmanın en iyi yolu nedir?
    Soruyu anlamak, parçalara ayırmak ve sistematik bir yaklaşım izlemek en iyi yöntemdir.
  2. Zor bir soruyla karşılaştığında ne yapmalısın?
    Panik yapmadan, sorunun içeriğini analiz et ve mantıklı bir sırayla çözüm aramaya başla.
  3. Zaman baskısı altında zor soruları nasıl çözersin?
    Soruları önceliklendir, ilk olarak en iyi bildiğin sorulardan başla.
  4. Zor sorular karşısında motivasyonu kaybetmemek için ne yapmalısın?
    Kendine güven, olumlu bir bakış açısı geliştir ve başarılarını hatırla.
  5. Zor soruları çözerken hata yapmamak için nelere dikkat etmelisin?
    Detaylara dikkat et, acele etme ve her adımı kontrol et.
  6. Bir sorunun çok zor olduğuna nasıl karar verilir?
    Temel bilginle çözüme ulaşamıyorsan veya kavram karmaşıksa zor olduğunu düşünebilirsin.
  7. Zor soruları daha kolay hale getirmek için ne yapmalısın?
    Basit parçalara ayır ve gerçek hayattan örneklerle anlamaya çalış.
  8. Beyin egzersizleri zor sorularla başa çıkmaya yardımcı olur mu?
    Evet, mantık oyunları ve bulmacalar zihinsel esnekliği artırabilir.
  9. Zor sorular için en iyi pratik yöntemler nelerdir?
    Benzer sorularla çalış, deneme testleri yap ve farklı bakış açıları geliştir.

Zor soruların öğrenme sürecine etkisi nedir?

Karmaşık sorular eleştirisel düşünmeyi ve problem çözme becerilerini geliştirir.

Referanslar:
1. https://tr.euronews.com/2023/12/05/pisa-2022-dunyada-fen-matematik-ve-okuma-alanlarinda-en-iyi-10-ulke
2. https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/kaygilariniz-matematigi-kabusunuz-yapmasin


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Uğur Batı
Prof.Dr.Uğur Batı, aralarında çok satanlar da olan 25 kitabın yazarıdır. Dünyaca ünlü Harvard Business Review, Bloomberg Businessweek , GQ, Esquire, The Independent, BrandMap dergilerinde uzun yıllardır köşe yazarlığı yapmaktadır. En çok tıklananlardan Milliyet.com.tr portalı köşe yazarlığı da yapmıştır. Onedio Küratörlerinden ve Onedio Yazio Projesinde köşe yazarlığı da yapan Uğur Batı, daha önceki yıllarda ise Grafik Tasarım Dergisi , Brand Age dergisinde ve Gennaration adlı gazetede uzun süreli köşe yazarlığı yapmıştır. Alanında öncü Global Savunma Dergisi yazarlığı ve yayın kurulu üyeliği de yapmıştır. Uğur Batı ayrıca daha önce kültür, sanat, edebiyat dergisi Trip ’te köşe yazarlığı, yine Mikrop Dergisinde köşe yazarlığı yapmış, mevcut durumda da Kafasına Göre dergisinde yazmaktadır. Dünyanın ilk nöropolitik kitabı ile New York Times, Independent , The Times gibi uluslararası gazetelerde, Hürriyet, Milliyet, Sabah, Star Gazetesi ve Türkiye’deki günlük ulusal gazetelerde, GQ, Alem, BrandMap, Brand Age, Harvard Business Review gibi dergilerde pek çok röportaj gerçekleştirmiş olan Uğur Batı, ikna, iletişim bilimleri, reklam, marka, deneyimsel pazarlama, nöropazarlama, davranış bilimleri, toplumsal sinirbilim ve kararbilimi, dil ve iletişim gibi alanında Türkiye’de saha, akademik ve laboratuvar çalışmaları yapan en önde gelen akademisyen konumunda. Toplamda 19 kitabı bulunan Batı’nın kitapları 60 üzerinde üniversitede ders kitabı olarak okutulmaktadır. Kitapları Alfa, Everest Yayınları, Media Cat, Doğan Kitap, Destek Yayınları ve Kara Karga gibi Türkiye’nin en önde gelen yayınevlerinden çıkmıştır. Kitaplarından bazıları şunlardır: Reklamın Dili, Marka Yönetimi, Enneagram İle Kişilik Analizi, Kendine İyi Bak, Dijital Oyunlar, Tüketici Davranışları, Marka Tasarımı ve İletişimi Uygulamaları (Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Tek Yazarlı Ders Kitabı), Markethink ya da Farkethink Ben Bilmem Beynim Bilir, Sinaps, Kusursuz Kararlar Vermek. Prof.Dr. Uğur Batı’nın kurgu alanındaki kitapları şunlardır: Azraa-eel Menkıbeleri adlı romanı, Aşkın Karanlık Yüzü, Karanlık Yılbaşı Hikâyeleri ve Anadolu Korku Öyküleri III. Ulusal ve uluslarası dergilerde bilimsel yüz kadar makalesi olan Batı’nın SSCI, AH&CI ve alan endeksli pek çok makalesi bulunmaktadır.