Farkındalık

Sabotajcı kimlik, yeni gelene yazık eder

Otobüs yolculuğu sırasında hiç durmadan ağlayan çocuğunu canhıraş susturmaya çalışan, stresten kortizolu tavan yapmış, çaresizlik içinde çırpınan anne, diğer koltuklarda oturup oflayıp puflayanlara döndü ve “Çocuğum özel çocuk, susturamıyorum, çok üzgünüm” dedi. Arka koltuklarda oturan beylerden birisi, “Neresi özel, bir özelliğini göremedik, ne yani nesi özel?” dediğinde içimdeki kanın akmakta zorlandığı anlar yaşıyorum. Nereden başlasan, ne anlatsan olmuyor. Bilinç seviyesini yükseltmek için binlerce şifacının emeğini hangi uzaylı yedi acaba? Hayat hakkında hiç bilgi edinmeyi sevmeyen, sınanmadığı bilgiyi yok sayan kıymetli insan, zihnini kendin için değil bizler için aç lütfen. Öğrenmeye direndikçe hepimizin hayatından çalıyorsun.

Kanıtlanmış, işlevsel, birçok insanın kullandığı basit bir bilgiyi paylaştığında ağzı köpük köpük taşarak “Kimse uygulamaz.” diyene “Denedin mi? Konumuz kimse değil, sana anlatıyorum. Seninle konuşuyorum. Dene, sonra tartışalım” dediğimde o yöntemi uygulamamak için ve “Sen bilirsin.” dedirtene kadar üç gün daha kavga etmeye devam eden bir insanla sürdürülebilir bir iletişim kuramıyoruz. Bütün inancı, yapmamak, uygulamamak ve bildiğine daha da yapışmak üzerine kurulu bir insan, neden yardım almak için başkasına gidiyor? Neden kavga edeceği bilgi için zaman, emek, para harcıyor? Elbette sonra da işe yaramadı’nın hesabını sormak için yeni bir döngü başlatıyor. Sadece kendi zamanını yok etse iyi! Bir de hunharca sizin zamanınıza dadanıyor.

İtiraz mekanizması çalışıyor

Kişiye, firmaya, şehre, ülkeye yeni bir bilgi getirdiğinde onun nasıl işe yaramadığını anlatan kaç kişi bulabilirsiniz? Siz hariç herkes.

Bilgiden nasıl faydalanırım hali, çok geç gelen bir hal. Önce olmaz cümlelerini ve bahaneleri bir bir aşmak, bertaraf etmek gerekiyor. İnsan düşünebileceğinizden çok daha muhafazakâr bir varlık. Alışık olduğuna, doğru bildiğine körü körüne yapışık. Düşünce alanında en esnek insanlara dahi bir yenilikten bahsedin ve arkanıza yaslanıp izleyin. Onun nasıl olmayacağıyla ilgili sayısız açılımlarına tanıklık edin. Henüz karşılaştığı bilgi ya da oluşumu yıllarca izlemiş de nasıl olmayacağını anlamışçasına ne de hızlı çalışıyor itiraz mekanizması! Sesli ya da sessiz gülebilirsiniz, ilişkinize bağlı J

Sabotajcı kimlik seddi

Karşısında duracağın insanı, bilgiyi, oluşumu, fikri tanımadan, anlayamadan ancak kendin kadar karşısında durabilirsin. Yani, ancak küçük bir taş olabilirsin.  Duyduğun an itiraz ettiğin her şeyi telefonundaki notlar bölümüne kaydetmeni rica ediyorum. Kendini de tanımaya başlamanın iyi bir yoludur bu yöntem. Hiç de esnek olmadığının şip şak fotoğrafıdır kendisi.

Yeniliği, farklılığı duyduğun, gördüğün an içinden çıkan tepkilere sebep olan ne? Zihnin mi, duyguların mı, deneyimlerin mi, egon mu, bilinçaltın mı? Hepsinin birleştiği yerde oluşan sabotajcı kimlik. İçeridekini dışarıya, dışarıdakini içeriye almayan bir çeşit Çin Seddi. Çok hızlı çalışan, gelen her türlü yeniliği bir avazda tüketen, anti fikir üretme şampiyonu sabotajcı kimlik, “yazık” alanımızdır. Her yeni gelene yazık eder. Fayda almayı engeller, iyi olandan eksik tutar.

Durgun su zamanla ağırlaşır, sinek üretir ve bozulur. Sabotajcı kimlik de tam olarak bunu yapmak için vardır. Hareketi durdurur, farklı, yeni, başka olanla arana girer ve seni durdurdukça mutlu olur. Sadece böyle güvende olacağını zanneder. Bilgiden, eylemden, fikirden uzaklaştırır ve sadece rutine bağımlı hale getirir. Hayata, deneyime ve dışarıda kıymetli olana mesafe açar, yazık eder. Ona göre güvenlik, sadece bildiğin kadarda kalmaktır.  Anlamlı olana karşı teflon etkisi yaratır. Böylece seni daha doğru yönetir kendince.

Peki bu kimliği nasıl yakalarsın ve onunla ne yapacaksın?

“En çok itiraz ettiğin konuları belirle, sürekli insanları dinle ve içindeki tepkilere odaklan.”

O sesi mutlaka yakalayacaksın. O sesi yakaladığın konuları, alanları belirle. Bir hafta insan ve fikir dinlesen yeterli olacaktır. Ardından o kimliğe bak, onunla iletişim kur, “Sakin ol, her şey yolunda, dinlediğimiz her fikri uygulamayacağız, sadece dinliyoruz” gibi iç konuşmalarla iletişimi kuvvetlendir. İçinden gelen itirazların dozunu fark et ve bu gücün ne kadar önemli olduğunu fark et. Bu seviyede ve şiddette itiraza ihtiyacın olmadığını, konunun sadece faydasına odaklandığını yine içindeki sabotajcı kimliğe anlat. Kendi iç kimliğinle iletişime geç ve farkında olan, dinleyen, anlamaya çalışan, gerektiğinde de en sert yerden itiraz eden kıyafetini giydir. Onu değiştirmek senin elinde, ya da senin yaşamının ipi onun elinde mi hala?

Dinlemenin ve anlamaya çalışmanın kıymeti yaşamınızda yer alsın, dinleyin ve dinleyeniniz bol olsun.

Sevgiyle kalın,
Ebru Demirhan


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

ebru_demirhan_0104
Çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri, ilkokul öğretmenliği, sosyoloji, çocuk gelişimi lisansları ve psikoloji yüksek lisansı bilgileri ile kurumsal kariyer rotasını kişisel gelişim dünyasına çevirdi. Bilinçaltı konusunda uzmanlaşmış, uluslararası geçerliliği olan çalışmalarla eğitimler verirken bireysel seanslarla da bireye ve bütüne hizmet ediyor.