pexels-axel-grollemund-1122335-mod
Farkındalık

Atalardan veto

Kalbinin merkezinde, o yuvanın tam da içinde, “imkânsız” denilenin “mümkün” kılındığı anların mucizesi var.

Kabul. Covid 19 illeti hayatımıza girdi gireli, yaşam daha da zorlaştı.

Kabul. Ensflasyondu, develüasyondu, işsizlik ve giderek sertleşen ekonomik krizdi derken, epey yorulduk biz insanoğlu.

Kabul. Aşı olalım mı olmayalım mı? Aşılılar? Aşısızlar? Bilimciler, aydınlar, entellektüel hippiler, muhafazakârlar, aşı düşmanları kıran kırana bir mücadelenin göbek deliğine düştük.

Kabul. Sarılamıyoruz sevdiklerimize, öpüşmeyi bırakın, tokalaşmak bile bir lütuf. Teması yitirdik. Birbirimizin gözlerinin içine bakabildiğimiz günleri sanki Yeşilçam’da unuttuk.

Kabul. Televizyonda, haberlerde, dizilerde, sosyal medyada ve tüm platformlarda felaket haberleri alıyoruz ve umutla başlamaya hazırlandığımız güne kara bulutlar çöküyor her yeni gün. Üşüyoruz, üzülüyoruz, ümitlerimizi kaptırıyoruz kara bulutlara.

Kabul. Tüm astrologlar Merkür diyor. Retro diyor. Mars-Neptün karşıtlığı diyor. Dolunay diyor. Yıldızlar yıldırdı diyoruz. Gökyüzü sen de mi bize gol attın diye serzenişteyiz.

Kabul. İklim krizi. Gıda krizi. Ekonomik kriz. Siyasi krizler derken kalp krizinden korkar olduk. İlişkilerimiz krizle birlikte can çekişiyor. Çocuklarımız için endişeleniyoruz. Toplayıp tası tarağı alıp başımızı daha iyi bir yerlere gitmek istiyoruz. Kaçış tek çözümmüş gibi geliyor.

Hepsine kabul!

Ancak …

Pes etmek. Şikâyet etmek. Yılmak. Yorulmak. Bezmek. Veto!

Pişmanlık, suçluluk, yetersizlik, çaresizlik, umutsuzluk duygularının içinde kaybolmak. Veto!

Bedenini ihmal etmek, ruhunu kırbaçlamak, zihnini balçığa bulamak, kalbini kapamak, sinir sistemine özensizlik… Veto!

Pes etmek, oyunu terk etmek, oyun bozanlık etmek, kuyruğu sıkıştırıp toz olmak, sorumsuzluk etmek, sorunsuzmuş gibi üç maymunla iş ortaklığı … Veto! 

Hayattan intikam alırcasına kendini sabote etmek, yaşama hizmeti ertelemek, yatmak bilmemek, kalkmak bilmemek, uçan kuşa küfretmek, binbir bahanelere sığınıp üretmeyi, yaratmayı, yaşamı bırakmak … Veto!

Siz hiç “Canım bugün de doğmak istemiyor” diyen bir güneşle tanıştınız mı? Veya “Bugün de zehirli gazları emmek istemiyorum, oksijen üretecek modda değilim” diye naz yapan ağaca rastladınız mı ? Hasat zamanı “Depresyondayım, canım. Bugün git, yarın gel!” diye tersliyor mu hiç toprak ana bizi?

Doğa insana rağmen memur gibi çalışıyor. Üstelik uzun mesailere kalıyor. Kendi vazifesini biliyor doğadaki her bir canlı. Ne pandeminin kaprisini çekiyor ne insanın zorbalığını umursuyor. Yaratıcıya küsmüyor doğa. Yaratıcıyla bir olup ahenkle dans ediyor.

Kepenkleri kapatıp kış uykusuna yatmanın ne yeri ne de zamanı. Vesveselerde boğulmak yerine farkındalığımızı, dikkatimizi, mevcudiyetimizi hakikate verelim bir dakikalığına.

Hatırlayalım!

Hayattayız.

Nefes alıyoruz.

Tam da buradayız.

Elimizi kalbimizde dinlendirdiğimiz yer…

Yuvamız.

O yuvada tüm tarihimiz, talihimiz, ailemiz ve köklerimizin gücü barınıyor. Kalbinin merkezinde, o yuvanın tam da içinde, anneannenin şafakla beraber açtığı yufka, dedenin sürgün yediği köyde çiftçiyle beraber zeytin toplarken, badem kırıp sütünü çıkarırken döktüğü alın teri, dışarıdaki tüm savaşa, isyana, krizlere, patlayan silahlara rağmen sofra etrafında okunan şükür duası, “imkânsız” denilenin “mümkün” kılındığı anların mucizesi var.

Yuvada birlikte ağladıkların, birlikte alın teri döktüklerin, birlikte “barış” ve “özgürlüğe” nöbete durdukların var!

Yuvada kazanılan zaferlerin coşkusu ve NEŞE’si var!

Her şeye rağmen, bugün, sen ve ben, elimizi kalbimize koyup YUVA’da olduğumuzu idrak edip, ufacık şeylerin kudretine sığınıp, neşeyle doğan güneşe eşlik edebiliriz.

Çünkü biz yaşamı hak ediyoruz.

Çünkü en karanlık günlerin, en umutsuz anların, en tahammül edilemez acıların bile bir sonu var.

Çünkü her ne olursa olsun, yaşam bir hediye.

Sevgi ve şükranla…

Bu yazı, Mümkün Dergi’nin Dergilik platformundaki 1. sayısında yayınlanmıştır. Ocak 2022

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

pinar-gogulan
Essex Üniversitesi mezunu. Kurumsal hayatın ardından psikolojiye ve biyolojiye olan hayranlığını Regresyon ve Recall Healing teknikleriyle taçlandırdı ve uluslararası platformdaki birikim ve deneyimlerini kaleme alarak farkındalık yaratmayı hedefliyor.