Eskiden yaz tatilleri sonsuz gibi gelirdi. Bayram sabahlarına uyanmak heyecandan uykusuz kalınan bir tören gibiydi. Bir gün içinde onlarca şey yaşanır, zaman adeta

Modern çağın bize dayattığı haz ve hız çağın hızlı karar ver, hızlı cevap ver, hızlı düşün ve bunu en hızlı süratte yap baskısı.

Fark ediyorum da bunca zamandır kendim dışında her şey olmak için uğraşmışım.  Sahip olduğumu zannettiğim birçok şeyin bana ait olmadığını fark ettiğimde yaşadığım

Bir tavşanla bir köpeğin birbirine sarılma videosu ya da iş arkadaşımızın patlattığı bir espri; gün içinde yüzümüzü güldüren hatta bize kahkaha attıran ne

Hissettiğimiz o tatsız duyguyla aynı sofrayı paylaşıyorsak, nereye gidersek gidelim bizimle iletişime geçmenin bir yolunu buluyorsa, onu kovamıyorsak, çok sıkıldıysak ve bizimle aynı

İnsan zihni çevresini anlamlandırmak için hep karşılaştırmalara başvurur. Bu, çok doğaldır. Yeni tanıştığımız bir durumu, daha önce yaşadığımızla karşılaştırırız. Bir fikri değerlendirirken başka

Saat 05:40, alarm çalmadan uyanıyorum. Şehirde her şey uykuda, ben hariç. Gözlerimi henüz açamadan başlayan akıl lunaparkımı izlemeye koyuluyorum, bu nasıl bir şey?

Bugün milyonlarca insan annesine çiçekler alıyor, hediyeler veriyor, sosyal medyada duygusal cümlelerle annelik övülüyor. Ama acaba bu kutlamanın arkasında ne yatıyor? Anneler Günü

Direniş her zaman yüksek sesle olmaz. Toplumların baskı dönemlerinde direniş yalnızca sokaklara dökülmek, afişler asmak ya da yüksek sesle bağırmak biçiminde tezahür etmez.