Hayatımla ilgili en sık duyduğum şeylerden biri şu: “Motivasyonuna bayılıyorum!” ya da “Bu kadar şeye nasıl yetişiyorsun, inanılmaz!”
Öncelikle, güzel sözleriniz için teşekkür ederim! Ama işin sırrı sadece motivasyon değil hatta, motivasyon çoğu zaman işin içinde bile değil. Çünkü ben de herkes gibi bazı günler hiç motive hissetmiyorum. Yorgun oluyorum, enerjim düşüyor, canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Ama ne yapıyorum? Yine de yapıyorum. İşte tam da burada devreye disiplin giriyor. Eğer sadece motive olduğum günlerde çalışsaydım içeriklerim aksardı, okuma gruplarım yarım kalırdı, eğitimlerim düzenli olmazdı, yazılarım tamamlanmazdı. Ama ben her gün, her hafta, her ay bir sisteme bağlı kalarak devam ediyorum. Ve bu disiplinli bir zihin yapısı ile mümkün oluyor.
Beni üretken ve istikrarlı yapan şey, motivasyonun gelip geçici olduğunu bilmem ve ona bel bağlamamam. Çünkü motivasyon anlık bir kıvılcım ama disiplinsiz kıvılcımın bir anlamı yok. Etraf bu yüzden fikir üreten ama bunları hayata geçirmeyen birçok insanla dolu. Gerçek değişim, gerçek başarı ve gerçek ilerleme, istikrarla gelen küçük ama sürekli adımlarla oluyor.
O yüzden, bir dahaki sefere “Bu kadar şeye nasıl yetişiyorsun?” diye sorarsanız cevabım net:
“Disiplin, sevgili dostum! Motivasyon gelip geçer ama disiplin her zaman yanımda.”

HAYATIN HERHANGİ BİR ALANINDA BAŞARILI OLMAK İÇİN MOTİVASYONA MI İHTİYACIMIZ VAR, YOKSA DİSİPLİNE Mİ?
Çoğumuz bu soruyu “motivasyon!” diye yanıtlarız çünkü içimizde bir şeyler yapma isteği uyandığında hareket etmek çok daha kolay gelir. Ancak işin aslı şu ki motivasyon güvenilmezdir. Gelir ve gider, tıpkı hava durumu gibi. Eğer sadece motivasyonla ilerlemeye çalışırsak işler zorlaştığında ya da hevesimiz kaçtığında ilerleyemeyiz. İşte tam da bu noktada devreye disiplin girer.
Motivasyon, bizi heyecanlandıran, bir şeyi yapmaya istekli hissettiren bir duygudur. Mesela, yeni bir yılın ilk günlerinde spor yapmaya başlamak için kendimizi inanılmaz motive hissederiz. Ancak birkaç hafta sonra sabahları sıcak yatağımızdan kalkıp spor salonuna gitmek eskisi kadar cazip gelmemeye başlar. İşte bu noktada motivasyon tükenir ve eğer elimizde sadece motivasyon varsa çok geçmeden spor yapmayı bırakırız.

DİSİPLİN: DEVAM ETMENİ SAĞLAYAN GÜÇ VE KENDİNLE YAPTIĞIN BİR SÖZLEŞME
Disiplin, motivasyonun olmadığı günlerde bile harekete geçmeyi sağlayan şeydir. Motivasyon bir kıvılcım ise disiplin o ateşi sürekli yanar halde tutan odunlardır. Başarılı insanlar, her gün motive olmayı beklemezler. Onlar, ne olursa olsun eyleme geçmeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. James Clear, Atomik Alışkanlıklar kitabında şöyle der:
“Başarı, her gün büyük hamleler yapmakla değil, sıkıcı ve tekrarlayan süreçlere sadık kalmakla gelir.”Yani, motive olmadığımız zamanlarda bile yolumuza devam etmek için bir sisteme ihtiyacımız var. Örneğin, her sabah kalkıp yazı yazan bir yazar, ilham gelmesini bekleyen bir yazardan çok daha üretken olur.
Ne olursa olsun, kendi kendinizi yarı yolda bırakmamalısınız. Çünkü güvenilir bir insan olmak, sadece başkalarına karşı değil, kendimize karşı da önemlidir.
Disiplinin en iyi dostu alışkanlıklardır. Sabah uyanır uyanmaz elinizi yüzünüzü yıkamak için motive olmayı beklemiyorsunuz, değil mi? Çünkü bu bir alışkanlık haline gelmiş durumda. Aynı şekilde, önemli işlerinizi de bir rutine oturtarak motivasyonun gelip gelmemesine aldırmadan yapabilirsiniz. Evet, büyük hedefler göz korkutucu olabilir. Bunun yerine, her gün yapabileceğiniz küçük görevler belirleyin. Örneğin, bir kitabı yazmak istiyorsanız her gün sadece 15 dakika yazmaya karar verin.

MOTİVASYONUN PEŞİNDE KOŞMAK ZAMAN KAYBI OLABİLİR
Tabii ki hiç motive olmayalım demiyorum! Motivasyon harika bir duygu. Bir şeyi gerçekten yapmak istediğimizde içimizde yükselen o enerji, harekete geçmemizi çok daha kolay hale getiriyor elbette. Ama motivasyonun peşinde koşmak ve onun gelmesini beklemek bazen sadece zaman kaybı oluyor. Motivasyon güzel bir başlangıç noktası ama uzun vadeli başarı için disiplin şart. Neden mi? Çünkü motivasyonun doğası gereği düzensizdir. Bazen gelir, bazen gitgide azalır, bazen de tamamen kaybolur.
“Bugün motive değilim, yarın yaparım” diyerek geçen kaç günümüz oldu? Bu yüzden, motivasyonun kölesi olmak yerine, onu bir bonus olarak görmek daha sağlıklı bir yaklaşım. Disiplin bir zorunluluk değil özgürlüktür. Çünkü disiplin, ruh halinden bağımsız olarak yapmanız gerekeni yapmanızı sağlar. Yani duygularınıza değil, sistemlerinize güvenin diyorum. Eğer yalnızca iyi hissettiğimizde çalışıyorsak tutarlı bir başarı yakalamamız imkânsız. Bunun yerine, hissettiğimizden bağımsız olarak bizi ileriye taşıyacak sistemler kurmalıyız.
Bu yüzden motivasyon geldiğinde onu kucaklayalım ama gelmediğinde de oturup beklemeyelim. Çünkü bir şeyi yapmak için motive olmayı beklemek, bazen sadece vakit kaybetmektir. Gerçek değişim, motive olmasak bile devam edebildiğimizde başlar. Motivasyon güzel bir destekçidir, ama asıl anahtar her zaman disiplindir. O yüzden, motivasyonunuz düştüğünde kendinize şu soruyu sorun: “Bunu yapmaya kendime söz verdim mi?” Eğer cevap evetse motive olmayı beklemeden harekete geçin. Çünkü gerçek başarı, hislerimize değil alışkanlıklarımıza bağlıdır.
©mümkün dergi
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.