24 saatte Adana ve Hatay’da neler oldu?
Farkındalık

24 saatte Adana ve Hatay’da neler oldu?

9 Mart 2023.

Saat 18:00 evden çıkıyorum.

Sokağın başında taksi beklerken boş olan araca yaklaşıyorum. Şoför, “Kısa mesafe mi? Nereye gideceksiniz?” diye soruyor. Kısa mesafe olsun istemiyor, zihnimden mesafeye göre yolcu seçen bu taksiye binmemek geçiyor ama adamın yaptığı bu küçük hesaplara takılmıyorum. İstanbul Havalimanı’na gideceğim, diyorum ve arabaya biniyorum. 20:45’te Adana’ya uçuşum var.

Kurumsal bir şirketin Hatay’daki bölge müdürlüğü çalışanları olarak depremzedelere psikolojik ilk yardım, duygusal destek sağlamak üzere şirketin yetkili temsilcisi ile Adana’ya uçuyoruz. Bir gece Adana’da kalacağız ve sabah erkenden Hatay’a geçeceğiz.

Yine bir mart ayıydı. Hatta 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı etkinliğe Kadın Olmak kitabımdan sebebiyle konuşmacı olarak davet edilmiştim. Bundan tam yedi yıl önce de Adana’ya başka bir şeyler için gittiğimi biliyordum. Bu tesadüf olamazdı. Yedi yıl önce yıllardır görmediğim ağabeyimle buluşmuş, çocukluğumuzdan kalan ortak travmalarımızı iyileştirmek üzere helalleşmiştik. Hatta benim için çok şifalı olan bu süreci Aşk Ol kitabımda yazmıştım.

Neyse, havaalanında kurumun yetkilisi ile buluşmak üzere ilerlerken D&R’a uğradım. Gözüm bir kitaba takıldı. Kapağındaki görsel ve hepimizde farkındalık uyandırdığını düşündüğüm söz: Kader gayrete aşıktır. Kitabın adı dikkatimi çekti. Kitabı elime alınca sezgisel olarak her ne kadar profesyonel bir iş yolculuğu olsa da evren kimseyi yanınıza sebepsiz yoldaş yapmadığı, her şeyin bir sebebi olduğu için yolculuğuma eşlik eden kişiye kitabı hediye etmek istedim. Sebebini belki de zaman geçtikten sonra anlayacaktım.

“Kader gayrete aşıktır.” Bu cümle bazı kaynaklarda Şems-i Tebrizi’ye bazı kaynaklarda Yunus Emre’ye ait olarak belirtiliyor. İnsanların kendilerine olan inançlarını kaybetmemelerini ve her zaman mücadele etmelerini vurguluyor. Tam da Hatay’a giderken bu söz bana çok manalı geliyor.

Şehir oteline yerleşiyoruz. Uçaktan inince yedi yıl aradan sonra ağabeyime Adana’da olduğumu ve onları görmek istediğimi söylüyorum. Sağ olsunlar akşamın geç saati ailece geliyorlar. Çok şükür iyiler elbette ve depremden çok korkmuşlar. Ve deprem yıllar sonra onlar için asla olmaz denilen başka bir şeye vesile olmuş. Sohbet ettik. Aslında pek hissedemesem de ben hala sayılırım. Bunu hissedemememin ardında geçmişin gölgeleri ve maalesef birlikte paylaşılamayan yakınlık, ifade edilemeyen sevgi var. Hepimizin hayatında duygusal depremler var. Kaç kere yıkılıyoruz sonra kendimizi her seferinde yeniden inşa ediyoruz.

Sabah 9.30 Hatay’dayız, şirketin bölge müdürlüğünde… Ağırlıklı mavi yaka dediğimiz emekçilerin yanındayız. Yüzlerde yorgunluk, bakışlarda donukluk var. Yemekhaneye geldiler, yaklaşık 60 kişi. Depremin olduğu sabahtan beri işin başındalar çünkü ürettikleri herkesin ihtiyacı. Belki de çalışarak yaşanan travma ile baş edebiliyorlar.

Travmanın ne olduğunu, ruhumuzda nasıl bölünme yarattığını anlattıktan sonra 60 kişi birlikte toplu bir iyi hissettirme çalışmasının ardından en güçlü şifayı kullandık, birbirimize sevgiyle sarıldık. Eller birleşti, kenetlendi. Bedenler yaşananların ardından donukluktan çıkıp gözlere umudun ışığı, gönüllere şefkatin şifası bir nebze olsun yerleşebildi.

Aklımıza, hayalimize gelmeyecek bu büyük yaşam olayını yaşayan ve hayatta kalan, aldığı nefese, yaşadığı koşullara her şeye rağmen şükreden dev yürekli adamlar… Emekçi insanlar karşısında duygularımı, hislerimi tarif etmem imkânsız. Ama şunu söyleyebilirim ki ondan bundan şikâyet etmeyi, ona buna takılmayı, dert olmayanı dert etmeyi bırakalım. Onca anlamsızlığın içinde yaşamda anlam bulanların, yaşam mücadelesi verenlerin karşısında saygıyla eğiliyorum. Hayatımda unutulmaz, bana farklı bilinç boyutları yaşatan bu yoğun deneyim için şükrediyorum.

Yüce gönüllü insanların hayata tutunmasına bir parça katkı sağlayabildiysem ne mutlu bana… Ve diyorum ki bu ülkenin insanı, herkesin deprem bölgelerine gidip başsağlığı ziyaretinde bulunması depremzedelerin elini tutması, gözünün içine şefkatle bakması yaşanan acıyı paylaşması büyük şifa olur.

Bu insanların maddi yardımdan önce ağlayabilecekleri bir omuza, sırtlarını sıvazlayacak bir dost ele, hiçbir şey söylemeden yaşadıklarını dinleyecek can kulağına, sadece gözlerinin içine bakarak kalpten sevgiyi, şefkati aktaracak gönüllere ihtiyacı var. Kısacası, öncelikle güven ve sevgiyi hissetmeye ihtiyacı var. Çünkü her şeyini kaybeden, sadece canını kurtaran insanın yaşamda yeniden anlam bulabilmesi için güven ve sevgi gerekli.

Yapabilir misiniz? O bölgelere gidip gözlerinin içine bakabilir misiniz? Cesaret edip ruhtan ruha cömertçe sevginizi paylaşabilir misiniz? “Evet yaparım” diyorsanız hiç durmayın, hemen hareket edin. Bizzat görecekleriniz, duyacaklarınız, temas edecekleriniz canınızı acıtabilir ancak acıdan geçip birlikte büyürüz. İşte o zaman gerçekten “BİRlik OLuruz.”

Toplu seansın ardından sekiz kişiyle zaman elverdiğince arka arkaya bire bir görüştüm. Her birinin dilinde şükür vardı. “Aldığımız nefese çok şükür” diyorlardı. Yaşamak için gayret ediyorlardı. Şimdi kader onların gayretine aşıktır.

Nefes alıyorsak dostlar, hakkını verelim bir de gönül kırmayalım. Depremden daha yıkıcı olan bir gönlü kırmaktır.

10 Mart 2023 Cuma saat 17:00 oldu.

İstanbul’a dönüş uçağı 19:20’de ve havalimanına varış için arabayla bir buçuk saat yol var. Gözlerimi kapatıyorum. 24 saatin içine neler neler sığdı? Düşünüyorum. Gönlüm rahat, içim rahat yapabileceğimin en iyisini yapmaya gayret ettim.

Saat 22:30 evimdeyim, huzurluyum.

Peki ya onlar? Depremzedeler…

Allah’a emanet.


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

hande-akin_02
Geçmişinde olanlarla ve özünden gelenlerle bir yolculukta. Yazar, okur, psikoloji, iletişim ve ilişki uzmanı. Aile Konstelasyonu, Regresyon Terapisi, Eft, Recall Healing, Meditasyon, Jungian Koçluk araçlarıyla danışmanlık yapıyor.