BIRAKMAK NEDEN BU KADAR ZOR?
Farkındalık Mümkünat

Bırakmak neden bu kadar zor?

Bırakmak, çoğumuz için bir kayıp hissiyle eşdeğerdir. Oysa belki de asıl kayıp, artık bizi beslemeyen şeylere tutunarak zaman ve enerji harcamaktır. İnsan doğası gereği belirsizlikten korkar. Nietzsche’nin dediği gibi, “İnsanın en büyük korkusu bilinmeyene adım atmaktır.” Tanıdık olan, ne kadar yorucu ya da acı verici olursa olsun, bizi en azından bir şekilde güvende hissettirir. Yeniye yer açmak ise, boşluk hissiyle baş etmeyi gerektirir.

BIRAKMAK, HAFİFLEMEKTİR

Örneğin, uzun süre devam eden ama artık anlamını yitirmiş bir ilişkiyi düşünelim. İnsan, birinin artık hayatında olmaması fikrine değil, onun varlığına alışmış olmaya bağlanır. İlişkilerde en büyük yanılsama, bir kez başladığında sonsuza kadar süreceğine inanmaktır. Oysa her şey gibi insanlar da değişir ve bazen yolların ayrılması gerekir. Ama biz, bir ayrılığın başarısızlık olduğu yanılgısıyla kendimizi daha da zorlarız.

Bırakmak bazen bir hayali, bazen bir dostluğu, bazen de içimizde taşıdığımız bir duyguyu geride bırakmak anlamına gelir. Hermann Hesse, “Hayat, tekrar tekrar vedalaşabilenler için yeni anlamlar sunar.” der. Oysa çoğu zaman, biz vedayı bir son olarak görmekten vazgeçemeyiz.

Belki de bırakmak boşluğa düşmek değil, hafiflemektir. Ama biz bu hafifliği bile bazen bir yük gibi hissederiz. Çünkü boş kalan ellerimizle ne yapacağımızı bilemeyiz. Halbuki doğa bile döngüsünü tamamlayan yaprakları toprağa bırakır, onların çürümesinden yeni yapraklar doğurur. Bırakabilmek, belki de yaşamın en doğal akışına teslim olmaktır.

PEKİ NE YAPMALI?

Bırakmak bir gecede öğrenilen bir şey değil, ama ona direnmekten vazgeçebiliriz. Rollo May, “Özgürlük, bırakabilme cesaretinden doğar.” der. Kendimize şu soruyu sormamız gerekebilir: Tutunduğum şey bana gerçekten iyi geliyor mu, yoksa sadece kaybetme korkum mu beni bağlı tutuyor?

Bazen en büyük cesaret, sıkı sıkıya sarılmakta değil, yumuşakça elini gevşetmekte saklıdır. Çünkü bıraktığımız şeyler bazen bir yük, bazen bir yanılsama, bazen de artık bizi büyütmeyen bir anıdır. Ve gerçek özgürlük, onları uğurlayabilmekle başlar.


©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.