Farkındalık

İyi davranmaya kendinden başlamanın gücü

“İhtiyacım kabul ve koşulsuz sevgidir. Kendime kabul ve koşulsuz sevgi veriyorum. Çünkü ‘O’ olmayı seçiyorum.”

İnsanın en büyük ihtiyacı nedir? Maslow’un hiyerarşik ihtiyaçlar teorisine göre her şeyden önce yaşamak için oksijen, su, gıda gibi temel fizyolojik İhtiyaçlarımız var. İkincisi; ev, barınak gibi dış tehlikelerden korunmak ve güvenlik ihtiyacı, üçüncüsü; aidiyet, sevgi, kabul görme, değer verilme, saygınlık, dördüncüsü; sosyal yaşam, statü, başarı, itibar, tanınma gibi sosyal ihtiyaçlar ve son olarak da kendini gerçekleştirme ihtiyacı.

Bu yazımda Maslow’un ihtiyaçlar listesindeki dördüncü maddesi olan, değer görme ve saygınlık maddesi üzerine yazmak istiyorum. Benim görüşüme göre bir insanın fizyolojik ihtiyacı ne kadar önemli ise ruhsal ihtiyacı da o denli önemli. Elbette her insan değer görmek, saygı duyulmak, takdir edilmek, onaylanmak, sevilmek ister. Bu ihtiyaçlarını dışarıdan karşılamak gibi bir gaflete düşerse de dipsiz bir kuyunun içine girer. Kendi deneyimimden edindiğim derslerden biri ve kendime verebileceğim en büyük hediye, duygusal ihtiyaçlarımı dışarıdan sağlamayı beklemek yerine kendime vermemin önemini farkına varmam olmuştur.

Ruhsal büyümem ve özümü deneyimleyebilmem için en büyük ihtiyacım, gerçek benliğime bağlanmak ve kabul ve koşulsuz sevgi olmaktır. Tamamen farkına varmış bir benliğe dönüşebilmemin zaman alan bir evrimleşme süreci olduğunun bilincindeyim. Ama kabul ve koşulsuz sevgiden uzak olursam, kendimi yargılar, aşağılar, eleştirir, beğenmez isem kendimi hırpalar ve cezalandırırsam hedefime ulaşmam çok daha zor olur.

Seminerlerim sırasında söylediğim ‘’Büyümek için ihtiyacım olan, kendimi olduğum gibi bir insan olarak kabul etmek ve koşulsuz sevmektir’’ sözüm zaman zaman yanlış anlaşılmalara neden olabiliyor ve buna bir açıklık getirmek isterim. Bu demek değildir ki değişime ve dönüşüme açık olmayayım ve nasıl olsa kendimi olduğum gibi seviyorum diye yerimde sayayım. Hayır! Değişim ve dönüşüm öncelikle kendimi olduğum yerde, olduğun halim ile kabul edebilmek ile başlar. Kendime saldıran bir insan olmayı seçersem savaşa takılı kalırım. Kabul edersem de ileriye, büyümeye yol alırım. İşte bu yüzden bilinçli bir seçim ile tüm mucizelerin kaynağı olan büyük hediye koşulsuz sevgiyi ve kabulü kendime veriyor ve her halim ile kendimi kabul ediyor ve seviyorum. 

KENDİMDEN MEMNUN OLAYIM

Byron Katie’nin The Work öğretisinden aldığım en büyük derslerden birisi başkalarına verdiğimiz tavsiyelere aslında kendimizin ihtiyacı olduğuydu. Deneyimimizin hangi aşamasında olursak olalım, kendimizden memnun olalım. Kendimizi şefkat ve sevgi olan özümüze bağlayalım. O zaman size verdiğim bu tavsiyeleri kendime veriyorum: Yaşam deneyimimin hangi aşamasında olursam olayım, kendimden memnum olayım, kendimi şefkat ve sevgi olan özüme bağlayayım.

Kendimize nazik olalım, hoş görelim, saldırmayalım ve yaşam yolculuğunda nerede olursak olalım olun, sevgi dolu ve kabul edici olalım. Biz Tanrı’nın yarattığı muhteşem yaratıklarız ve Tanrı’nın parçasıyız. İlahi bir varlığın tohumlarıyız. İlahi varlığın tohumu olan kendinize kendinizi geri verin. İçinizdeki devi uyandırın ve İlahi güce bağlanın.  

“Kendime nazik olayım, hoş göreyim, saldırmayayım, sevgi dolu ve kabul edici olayım. Ben İlahi varlığın tohumuyum. İlahi varlığın tohumu olan kendimi kendime geri veriyorum. İçimdeki devi uyandırıyorum ve İlahi güce bağlanıyorum.”

Benim en büyük ihtiyacım dışarıya bağımlı olmak değil, özüme bağlı olmaktır. Eğer siz de benim gibi düşünüyorsanız kendinize kabul ve koşulsuz sevgiye bağlanma farkındalığını sağlayabilirsiniz. Nasıl mı? Daha doğrusu ben bu bağlanmayı nasıl yapıyorum? Doğal halim kendimi iyi hissetmek ve bu benim doğum hakkım. Kendimi iyi hissetmediğim zamanı farkına varıyorum ve kendime neden kendimi iyi hissetmediğimi soruyorum. O anda hangi düşünceye inanıyor ve kendimi iyi hissetmiyorum? Hangi düşünce beni kendimden ve ana odaklanmaktan uzaklaştırıyor? Bu durumdan ve olumsuz ruh halimden çıkmak için ben ne yapabilirim? Duygularımı kullanarak yuvadan uzaklaştığımı farkına varabilir, tekrar şimdiki ana döner ve özüme dolayısı ile iyi hissetmeye dönebilirim. Beni üzen, stres veren, iyi hissettirmeyen her ne düşünce ise bu düşünceye inanmadan onun doğru olup olmadığını sorgulayabilirim.

Kendinizi çok iyi hissedeceğiniz günlerinizin bol olması dileğimle sevgi ile kalın.  

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Feza Karakaş
Sertifikalı The Work Kolaylaştırıcısı, FMK Bilgelik kurucu üyesi, eğitmen, yazar; koşulsuz sevgi, kabul ve akışa teslim olmanın yüceliğini heyecan ve merakla deneyimleyen sevgi eylemde yolcusu.