Masal, aşk ile aşk gibi arasındaki farkı anlatır
Dergi Kitap

Masal, aşk ile aşk gibi arasındaki farkı anlatır

Gökten üç elma düşer mi, biri de bizim olur mu bilemem ama masallarla aşkın derin bir bağı olduğuna inananlardanım. Konumuz aşk olunca masalsız olamayacağını düşündüm. Ve masal aşkı uğruna kıtaları dolaşmış, bir mutlu sonu ülke ülke aramış Özcan Yüksek ile masalı konuştum.

Özcan Yüksek
Özcan Yüksek

Kayıp Deniz, Şehrazat’ın Sırları, Bir Kahraman Gibi Yaşa isimli kitapların yazarı Magma dergisinin yayın yönetmeni Özcan Yüksek’e göre masallarda aşktan bu kadar çok bahsedilmesinin nedeni aşk ile aşk gibi arasındaki farkı anlatmak. “Yani bedensel etkilenme ile aşk arasında fark var. Masal bu yüzden, aşktan çok söz eder” diyen yazar, fotoğrafçı, masal araştırmacısı Yüksek bakın neler anlattı.

Masallar aşkı kurtarabilir mi?

Masalların aşkı kurtarabilmesi için, masalın ne olduğunu okullarda, üniversitelerde, bir felsefe dersi gibi anlatmak gerekir. Ama masallar, yaşadığımız çağda bilinmiyor, kötüleniyor ve aşağılanıyor, masallar önce bu kirlilikten kurtulmalı.

Masallar neden aşkı anlatır?

Masalların aşktan çok söz etmesinin bir nedeni var, masallar bu neden yüzünden en çok aşkı anlatıyor. O da şu, “aşk” ile “aşk gibi” arasında bir fark var. Yani bedensel etkilenme ile aşk arasında fark var. Masal bu yüzden, aşktan çok söz eder. Çünkü önemlidir. Aşktan emin olmadan bir araya geldiklerinde, bu bir yavrulamayla sonuçlanır, aşk varsa çiftler birbirinden kopmaz. Masal, aşk ile aşk gibi arasındaki farkı anlatır kadın ve erkeğe. Kırmızı Başlıklı Kız masalı örneğin, anneanne, anne ve yeni ergen kız arasında geçer. Büyükanne artık doğurganlığını yitirmiş yaştadır, yeni ergen kız bedensel etkileşimi fark eder, anne kızını büyükannesine yollar. Büyükanne artık doğum yaşını geçmiştir, yeni ergen kızın annesi, kızını kurt için uyarır. Kurt, bedensel arzu…

“SİNDERELLA’DA TEK PABUÇ VARDIR; AŞK TEKTİR”

Cinistan, Aşk ve Kaybedilen Dünya’da şöyle bir sözünüz var: “Aşk, korkuyla kapandığımız iç mezarlığımızda üç korku kölesinin gömdüğü yarı canlı sevgiliyi bulmaktır. Arzularımızın, korkularımızın, baskılarımız ve itilerimizin kaynağı aşkımız, tarafımızdan kurtarılmayı beklemektedir.” O halde aşk aslında kendinle buluşmaktır diyebilir miyiz? Tüm aşk masallarını böyle mi okumak gerekir?

Sinderella masalında da teki yitirilmiş pabuç vardır. Bu da aşkın, erkek ve kadın arasındaki uyumu vurgular. Tek pabuç vardır. Tek bir kişiye uyar, aşk tektir, en olandır. Masal bunu neden ister çünkü gerçek aşkta aynı anda yalnızca bir kişiye âşık olabilir kişi. Bu da masalların, aşkı anlatma, genç kızı ve anne babasını bilgilendirme yoludur. Cinistan’daki aşk tarifi Binbir Gece Masalları’ndaki bir masalın, derinlikli bir öyküsüydü. Masalın, insan ruhunun en gizli ve derin alanlarına ulaştığını anlatmak istedim. Bin yıl önce bunları biliyordu insanlık.

“MASAL ÖZGÜRLÜK ÖĞRETİSİDİR”

 Sizin için masal nedir?

Masallar, dikte etmeden insanları bilgilendirme yöntemi, insanlık tarihinin en özgür öğrenme ve öğretme biçimi çünkü bir yazarı, filozofu yok. Masal dinleyicisine bir oyun sunuyor. Öykünün neyi anlattığını anlamanı istiyor. Sen anladığında, öykünün düşüncesini, sana öğretmek istediği bilgiyi benimsemiş oluyorsun. Masalın bir yazarı yok. Anlatılmış, yazıya geçirilmiş de olsa bir sahibi yok. Masalı özgür kılan da bu, masalı okuyan ya da dinleyen, onu anladığı sürece, masal amacına ulaşmış oluyor. İnsanlık bilgeleşiyor.

Masallara duyduğunuz ilgi nasıl başladı?

Masallara ilgi duymamın nedeni, düşüncesini ve görüşünü dayatmadan aktarması, senin anlaman. Masal özgürlük öğretisidir.

“Aşk, korkuyla kapandığımız iç mezarlığımızda, üç korku kölesinin gömdüğü yarı canlı sevgiliyi bulmaktır.”

ÖZCAN YÜKSEK’İN CİNİSTAN KİTABINDAN…

Güzel kız ona, “Sen insan mısın, cin misin?” diye sormuş. “İnsanım” yanıtını alınca, ona yirmi yıldır insan yüzü görmediğini söylemiş. Şahın oğlu bütün öyküsünü anlatmış. Genç kız da ağlayarak dinledikten sonra kendi başından geçenleri nakletmiş… İşte senin anlatın da böyle başlıyor, ey bahtı güzel insan! Aşk, korkuyla kapandığımız iç mezarlığımızda, üç korku kölesinin gömdüğü yarı canlı sevgiliyi bulmaktır. Arzularımızın, korkularımızın, baskılarımız ve itilerimizin kaynağı aşkımız, tarafımızdan kurtarılmayı beklemektedir.

Bu içerik Mayıs 2022 tarihli Aşk Özel Sayısında yer almaktadır. Dergiyi şimdi okumak için tıklayın.
Bu içerik Mayıs 2022 tarihli Aşk Özel Sayısında yer almaktadır. Dergiyi şimdi okumak için tıklayın.

©mümkün dergi

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Yuka Ajans Yay. ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. Köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir kısmı kaynak gösterilmesi ve/veya habere aktif link verilmesi halinde dahi kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

damla_selin_tomru
Reklam ve halka ilişkiler alanında 12 yıl çalıştıktan sonra yaşam amacını keşfetme yolculuğuna çıktı. Bu yolculuk ona iki kitap, yeni bir alanda hizmet imkânı, kadim yerlere tur organize edebilme ve bu alanda röportajlar yapma hediyesini verdi. Heyecanla yeni hediyeleri bekliyor.